Fenerbahçe, açık ara şampiyonluğunu ilan ederken Akhisar karşısında sergilemiş olduğu futbolla şampiyonluğuna gölge düşürdü. Maçın hemen başındaki dakikalarda Bruno’nun golü, Fenerbahçe savunmasında Kadlec’in pozisyon hatasından gerçekleştiğini gördük. Hemen ardındaki dakikalarda ise Kerim’le gelen golde Fener savunması uyku da mı acaba diye düşüncelere soktu beni. Atılan 2 Akhisar golü de Fenerbahçe defansının sağ tarafından yapılan kenar orta toplarından gerçekleşti. Adeta Akhisar’dan Giray’ın Fener savunmasının sağ tarafını yol-geçen hanına çevirdi. Her iki golün başlangıcındaki orta topları golle birleşirken, Giray’ın imzasını gördük.
İlk yarı Fenerbahçe, hiç de şampiyona yakışmayan bir futbol sergilerken, Akhisar takım olarak topu ayağa akıllı paslar, akıllı hücum girişimleri sergilerken, ilk devre bu skorla sonuçlandı.
İkinci yarı Ersun Yanal, hiçbir varlık gösteremeyen Alper Potuk’u Mehmet Topal ile Sow’un yerine de Gökhan Gönül’le başlamış oldu. Mehmet Topuz’un direkten dönen topu belki şanssızlıktı ama futbol adına sadece bu görüntüye sığınmak yanlış olurdu. Mehmet Topal’ın golü ise Fenerbahçe’ye teselli bile olmadı. Bruno ise kendisinin ikinci, takımının üçüncü golünü atarken Fenerbahçe de maça havlu atmış oldu.
Fenerbahçe takım olarak bu ligin şampiyonu olmuş. Futbolcular stresten uzak kalmış, ortaya koyacakları futbolla zevk ve keyif alması gerekirken, hiçbir varlık gösteremediler. Webo’ya bakıyorum, Sow’a bakıyorum, Emenike’ye bakıyorum bu 3 futbolcu da geçmiş maçlarda nerdeyse gol rekoru kırarken bu maçta hiçbir varlık gösteremediler. Hal böyle olunca, oyuna daha ciddi ve daha sağlıklı bakan Akhisar kendi evinde oyun disiplinine uyarak, kazanan oldu. Ben Fenerbahçe’yi izlerken, hem üzüldüm hem sıkıldım hem de Fenerbahçe şampiyon olmuşcasına oynamadığı için rahatsız oldum.
Bu kadar kartlara yaslanıp maç yöneten hakem Ali Palabıyık’ı da şaşkınlıkla izledim.
Fener adına ve şanına yakışmayan kötü futbol, Akhisar’ı da attığı gollerle alkışlamak istiyorum.