Sözcü Gazetesi ‘Saraya cömert, öğrenciye cimri’ başlıklı haberinde ‘Eğitim Bakanlığı öğrenci başına yıllık 7 lira temizlik parası belirledi’ içeriğini seçimler yaklaşırken Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na alınan klozet parası ile karşılaştırır. Bu durum eğitim üzerinden yapılmak istenen algı operasyonunun boyutunu gözler önüne sermektedir. Anayasa kitapçığının fırlatılması ile bir gecede ülkenin en az 200 milyar TL kaybetmesinin hesabını yapmaktan çekinen zihniyetin, 200 milyar TL ile kaç okul yapılır? Kaç öğretmen atanır? Kaç saray yapılır? Kaç km uzunluğunda demiryolu veya karayolu yapılır? Hesabını da yapması beklenmektedir.
‘85 yıldır Ayasofya’da ilk kez Kuranı-ı Kerim okundu’ haberini Hıristiyanların Paskalya Bayramı’na denk getirildi şeklinde sunan zihniyetin, birer ay ara ile ‘Genç Bilaller yarışması’ ve ‘Bilal’in hedeflerine bir yılda varıldı’ haberleri ile müezzinleri ve imam hatiplileri aşağılaması devam etmektedir. İmam hatip okulları Bilal Erdoğan istediği için açılıyor yalanına başvurmak, topluma yabancı olmanın ve toplumun değerlerinin malum medya tarafından önemsenmediğinin göstergesidir.
Muhalif medya ve yazarlarının sarıldığı diğer bir algı aracı, YGS’ye ve KPSS’ye giren bireylerin sınavlarda yaptıkları netlerin düşük olmasını yine AK Parti’nin getirdiği eğitim sisteminin çöküşü olarak yorumlamalarıdır. Bu yorum, varsa yanlışlığa dair fikir ortaya koyamamaktan kaynaklanan basit bir eleştirinin ürünüdür.
Her yıl sınavlara hazırlanan insan sayısının artması ve bu insanların geçen senelerde hazırlanan soruları görmeleri, soruları hazırlayan komisyonun eleme yapma adına daha zor soru hazırlamalarına sebep olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde üzerinden en az 3 yıl geçtikten sonra soruların kamuoyu ile paylaşılmasının getirdiği aynı güçlükte sınavlar, bizde her geçen yıl güçlülük düzeyi artan sınavlara yerini bırakmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin soruları yayımlayın kararına sevinen çevrelerin hesap edemedikleri kısım öğrencilerin her geçen yıl bir önceki sınava göre daha zor bir sınavla karşılaşmalarıdır.Özellikle KPSS’de çıkan tarih ve güncel konularla ilgili soruları çokbilmişliğini hakaret etmeye vardıran İlber Ortaylı ile ‘Biz İlberciyiz’ diyen Cem Yılmaz’ın bile yapamama ihtimali söz konusudur.
Ellerini açıp dua ederken çekilen asker fotoğrafını ‘Yeni Türkiye’nin Askeri’ başlığıyla ti’ye alan vekilin yanı sıra ‘Başörtüsünü Sümerlerde fahişeler takardı’ diyen vekillerin toplumsal değerlere saldırılarını yalnız bırakmayan bir iletişimci, son zamanlarda kendini gösterir. Soyadının anlamı gibi dökmen (yakışıklı) cümleler kullanmaktan itina eden Sayın Profesör, Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün değerler konulu konferansında ‘Osmanlı Padişahları ve Halifeleri alkolikti’ sözleri ile toplumun değerlerine sahip çıkmasını gerektirecek akıl dolu ifadeler kullanır (!) Bu ifadelere‘İslamcı eğitim start aldı’ diyen Taraf gazetesinden ‘Laik ülkede mescitli okul’ manşetini atan Cumhuriyet gazetesine kadar destek veren bir medya toplumun değerlerine saldırdığını idrak edemeden(!) eğitimde yenilikleri eleştirir.
Artan nüfus karşısında sınavlar nasıl yapılması gerekir? Öğrenci yerleştirmeleri nasıl olabilir? Öğretmen atamaları nasıl gerçekleştirilmelidir? Sorularına herhangi bir görüş veya çözüm önerisi koyamayan medya ve muhalefetin eğitim üzerinden hükümeti vurmaya çalışıp seçim öncesi algı operasyonuna başlaması, biz iktidara gelirsek bu kadarını bile yapamayacağız gerçeğinin davranışa yansımış halini gösterir.
Muhalefetlik yapmayı toplumsal değerlere karşı saygısızlık olarak algılayan ‘dinci ve gerici eğitime hayır’ söylemi ile saygısızlığını demokratik bir kılıfa bürüdüğünü zanneden kesimin yanılgısı seçim atmosferinde kendini belirgin bir şekilde göstermektedir. Buradaki tek gerçek eğitim üzerinden toplumun değerlerini sarsmaya yönelik bir çalışmanın gizlenmesidir. Bunun için parola bellidir; Saldırın MEB’e, çaktırmadan değerlere!
- Twitter: @bagcikram