‘Sakın kader deme; kaderin üstünde bir kader vardır!'
17 Kasım 2021 Çarşamba
Bir haftadır Samsun-Sinop civarındaydım. Bugün İstanbul'a dönmüş olacağım inşaallah...
İzlenimlerimi anlatmak üzere yazıya başlamıştım ki...
*
Büyük inanç ve fikir adamı bir şairin, Sezaî Karakoç ağabeyimizin dünyamıza gözlerini kapadığı, Rabb'inin takdirine uygun şekilde hayatının fânî tarafını tamamlayıp, ebediyet âlemine geçtiği haberi geldi.
-Şiir özetlemesi hoş olmasa da, bu sütunun hacmi sınırlı olduğundan-, onun 'Ey Sevgili' isimli şiirini özetleyerek okuyalım:
'(...)
Bana ne Paris'ten
Newyork'tan Londra'dan
Moskova'dan Pekin'den
Senin yanında
Bütün türedi uygarlıklar umurumda mı
Sen bir uygarlık oldun bir ömür boyu
(...)
Ey aşkın kutlu kitabı
(...)Bana bıraktığın yazıt bu mudur
Ölüm geldi bana düğün armağanın gibi
(...)
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
(...)
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Bütün şiirlerde söylediğim sensin
(...)
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
(...)
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
*
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk cellâdından ne çıkar mâdem ki yâr vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam, külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili..
*
Sezaî ağabeyin bir de 'Masal' şiiri vardır.. Şairâne motiflerle de yazılmış olsa bile, oldukça düşündürücüdür.
Samsun Üniveritesi'ndeki akademisyen kardeşlerin 'Cihannümâ' adını verdikleri bir programda 'Müslüman dünyasında kültürel istiklâliyet' başlığıyla üzerine bir sohbet toplantısına davet ettiklerinde, orada, Sezaî ağabeyin 'Masal' isimli şiirini okumayı da plânlamıştım, konuya uygun düşeceğini düşünerek... Aslında o, nice Müslüman nesillerin acı hikâyesidir.
Vefat haberi ulaşınca, hem bu şiiri okuduk, hem de bu büyük Müslümanın ruhuna 'Fâtiha'lar...
'Masal' şiirinde, bambaşka bir tablo çizer bize Sezaî ağabey...
O 'masal'ı da özetlemeye çalışalım:
'Doğuda bir baba vardı
Batı gelmeden önce
Onun oğulları batıya vardı
Birinci oğul batı kapılarında
Büyük törenlerle karşılandı
Sonra onuruna büyük şölen verdiler
Söylevler söylediler babanın onuruna
Gece olup kuştüyü yastıklar arasında
Oğul masmavi şafağın rüyasında
Bir karaltı yavaşça tüy gibi daldı içeri
Öldürdüler onu ve gömdüler kimsenin bilmediği bir yere