Sporcu sahada kıvrılıp kaldığında yüreğim sızlar. Bir de onu düşünürüm! Hem acı duyar hem işinden-kazancından uzak düşecek olmanın sancısını çeker!
Kahramanlarının çektiklerini ve takıma sağladıkları önemli katkıların yok olacağını düşünmeleri taraftara da dayanılmaz gelir.
Teknik adamlar, oyuncusuyla birlikte ürettiği değerler azalacağından, kendi bireysel başarısından adamının katkısı ölçüsünde uzaklaşacak olmanın derdine düşer.
Yöneticiler acıların tümünü birden çekerler! Onlar için dahası da vardır: Ellerindeki adama yatırdıkları para da uçup gidecek, yerine adam koymak için yeni harcamalara zorunlu olacaklardır! Bir de elde avuçta yoksa!
Kıtı kıtına evini geçindiren baba durumunda olan Beşiktaş Başkanı ve yönetimdeki arkadaşları daha sezon başlamadan darbe üzerine darbe aldılar!
Aylardır tedavisi süren Veli’nin verimli dönüşü halen belirsizken, onun açığını dolduracağı düşünülen Tolgay da sakatlandı. Uzun süre olmayacak. Yerlerine mutlaka adam gerek.
Gerek de! Nasıl ve hangi para ile alınacak onlar?
Örneğimiz Beşiktaş... Ama bu her kulübün başına geliyor.
Kulüplerin hem parası gidiyor, hem sporsal üretimi zedeleniyor! Para bulup yerlerine adam alsalar bile, aynı işi bir adam yerine iki adama para ödeyerek yaptırmak zorunda kalıyorlar. Kulüp ekonomisi darbe alıyor...
Evet, oyuncu da sözleşmesine göre, eğer maç başı parası varsa onu yitirmekte, ama kaybın büyük dilimi kulüplere kalıyor!
Daha sezon açılırken Beşiktaş’ta Tolgay ve Ersan uzun süreli olmayacaklar! Veli belirsizliğini koruyor!
Onlar var iken üç adam daha almak durumunda Beşiktaş! Ya da yokluklarının zararını ligde daha kötü yarışarak çekecek!
Kulüplere, ‘tribünde taraftarın sövdü şu kadar’ yok ‘yabancı transfer ettin bu kadar’ diye sürekli parasal yük bindiren TFF, bu konuya bir çözüm üretmeli.
Kulüpleri koruyacak -ki bu oyuncunun da korunması demek- bir sistem geliştirilmeli. Zararın tümünü kulüplerin çekmesi önlenmeli. Risk kırışılmalı.
Diyeceksiniz ki kulüp önceden çok geniş bir kadro kursun, sakatlıkların yıpratıcılığını yaşamasın...
Yüzeysel bakarsanız doğru gibi, ama değil. Geniş kadrolar da aynı sorunu yaşayabiliyor.
Söz gelimi, Fenerbahçe’nin Nani, Van Persie’yi getirerek yalnız kendi taraftarlarında değil, tüm futbol ilgililerinde yarattığı heyecanın; bu iki adamın da altışar ay sakatlanması ve hatta onlara Mehmet Topal’ın eklenmesiyle ne hale geleceğini ve bunun kulübe nasıl yansıyacağını düşünün...
Bu açmazın mutlaka çözülmesi gerekir.
Çözüm önerilerim var elbet...
Ama şimdilik, yalnızca konuyu önünüze koyuyorum.