Uzun ve sıcak yaz günlerinde oruç tutmak susuzlukla başa çıkmayı zorlaştırıyor. Ramazanda Almanya’da yaşayan Türkler üzerinde yapılan araştırmalarda; az ve yetersiz sıvı tüketiminin böbrekleri yorarak, kanda üre, ürik asit ve kreatin gibi zararlı maddelerin artmasına neden olduğunu gösteriliyor. Bunun sonucunda da ciddi baş ağrıları, baş dönmeleri, mide bulantıları, kalp çarpıntıların ortaya çıkıyor. Oruç tutarken hem uzun süren açlığın psikolojik etkilerini önleyebilir hem de doğru sıvı alımı ile susuzluğa da karşı koyabiliriz. İftar ve sahur arasına eklenecek 2 ara öğün ve bu ara öğünlerde seçilecek besinler işimizi kolaylaştıracaktır. Önerilere gelince; hem iftarda hem sahurda mutlaka çorba tüketin. Kültürümüzde geniş yer kaplayan çayı ve kahveyi ise dengeli bir şekilde tüketmek gerekiyor. Çay içerken 5 - 6 bardağı geçmeyecek şekilde açık, limonlu siyah veya yeşil çayı tercih edilebilirsiniz. Kahveyi ise 2 fincandan fazla tüketmemek gerek. Çünkü çok fazla kahve tüketimi vücuttan su atımını hızlandırarak bir sonraki gün sizi susuz bırakacaktır. Baklava yerine dondurma yiyin
Komposto sıvı dengeleyici
Tuzlu, salamura, şarküteri ürünler ve turşu gibi tuzlu yiyeceklerin tüketimi de susuzluğu arttıracağı için alım miktarı mümkün olduğunca sınırlandırılmalı. Su kaybına engel olacak içecekler ise ayran, taze limonata, taze sıkılmış meyve suları ve doğal maden sularıdır. Doğal maden sularının asit içeriği nedeni ile aç karına içilmemesi ve mide sorunları olanlar tarafından dikkatli tüketilmemesi gerekir.
İftar sonrası karpuz yiyin
Taze limonataya, günlük boş enerji alımını arttırmamak adına şeker eklenmemeli. Taze meyve sularının su kadar etkili değildir. Bu yüzden meyve suyu yerine taze meyveleri tüketmenin daha sağlıklı olduğunu unutmamalıyız. Kuru meyveler içerdikleri yüksek şeker oranı nedeniyle sizi daha fazla susatabilir. Bu nedenle taze meyvelere yönelin. Özellikle yaz meyvesi olan karpuz yüksek su içeriği ile meyve seçimi için doğru bir tercih olacaktır.