Her gün yeni bir algı operasyonu ile karşımıza çıkan paralel yapı bizi şaşırtmaya devam ediyor. İnsanların inançlarını istismar ederek oluşturdukları siyasi, ekonomik yapı ile devletin her kurumuna sızan paralel yapı adeta güç zehirlenmesi yaşayarak darbe girişiminde bulunduğu günden beri her yaptıkları algı operasyonları ile bizi şaşırtmayı beceriyor.
Adeta profesyonel bir algı operasyon merkezi gibi çalışan paralel yapı, her tür güncel olayı büyük bir titizlikle takip edip, kullanılmaya değer ne bulurlarsa kullandılar.
Bir yandan emirlerindeki medya, bir yandan da sosyal medya için oluşturdukları operasyon ekipleri ile bütün güncel gelişmeleri, devirmeyi hedefledikleri hükümet ve devlete karşı amaçları doğrultusunda kullandılar.
Giresun’un fındığı, Malatya’nın kayısısının yediği donu, düşen şimşekleri, yaşanan selleri, depremleri, oluşan kuraklığı, Soma faciasını ve daha oluşan güncel ne olumsuzluk varsa hepsini büyük bir titizlikle planlayarak darbe sonrası algı operasyonu için kullandılar.
İslam dinine ait ne varsa peygamber dâhil, her unsuru insanların inançlarını sömürerek operasyonları için kullandılar. Peygamberi bir kamyona bindirdiler, bir emniyete nezarete getirdiler, bir twit atma talimatı verdirdiler. Kendilerini aklamak için kutsal ne varsa hepsini kullandılar.
Medyada çöreklenmiş tetikçilerinin yönettikleri sahte sosyal medya hesapları üzerinde şantaj maksatlı üretilmiş sahte ses kayıtları ve görüntüleri servis ederek, köşe yazıları ile yalan haberler ile ürettikleri bu montaj malzemeler üzerinden operasyonlar yaptılar.
Emniyet, yargı, maliye ve diğer sızdıkları kamu kurumlarında bulundukları makamları, yetkileri şantaj malzemesi olarak kullanıp iş dünyası, sivil toplum örgütleri üzerinden operasyonlar yaptılar.
Devleti ve hükümeti itibarsızlaştırmak için yabancı istihbarat örgütleri ile işbirliğine girerek, yasadışı yollarla elde ettikleri devlet sırlarını bu yabancı istihbarat örgütlerine servis ederek yurtdışında ülke aleyhine bir algı oluşturma için operasyon yaptılar, gerek yurtiçinde, gerekse yurtdışında yabancı dillerde yayın yapan organları ile bu ihanet operasyonlarını yaymaya çalıştılar.
Bütün bu operasyonları devlete karşı darbe yapmak için gerçekleştirebilmeleri için ciddi bir finans kaynaklarının olması gerekirdi. Finans kaynakları paralel yapının emrindeki çeşitli ticari kurumlar ve sivil toplum kuruluşları üzerinden topladıkları himmetlerdi. Gerek kandırılarak gönüllü, gerek şantaj ve tehdit ile toplanan bu himmetler sayesinde hiçbir finansal sıkıntı çekmeden her türlü operasyonu yapıyorlardı.
Hala paralel yapı, emrindeki ticari kurumlarla adeta büyük bir holding yapısında çalışıyor. Medyadan finansa, inşaattan gıdaya birçok alanda ticari faaliyet yürütüyorlar.
Darbe girişimi ile deşifre olan paralel yapı kesilen himmet muslukları yüzünden zor günler geçiriyor. Bazen dini duyguları istismar ederek, kandırarak ama çoğunlukla tehditlerle toplanan himmetlerle finanse ettikleri kurumları tel tel dökülmeye başladı.
Paralel yapının emrinde olan bir bankaları da finansal sorunlar yaşayınca, paralel yapı bankayı kurtarmak için devlete her türlü yalan ve iftirayı atmak dâhil tüm yolları denedi. Eskisi gibi para toplayıp bankanın yaşadığı finansal sıkıntısını gidermek istediler ama bir türlü başarılı olamadılar.
Profesyonel algı operasyonları yapan paralel yapı bankaya para toplamak için öyle bir algı operasyonuna imza attı ki adeta şeytanın aklına gelmez türdendi.
Paralel örgüt, sahibinden.com sitesinde ‘Banka için arabamı satıyorum, Banka için satılık araba, parasını bankaya yatırmak için acil satılık’ türünden ilanlarla akıl almaz bir algı çalışması yürüttü.
Direkt olarak ‘Bankaya yardım edin’ diyemeyen paralel örgüt, sistemli şekilde organize ettiği site üyeleriyle birlikte, banka hakkında algı oluşturmaya çalıştı.
Adeta paralelcilerin yaptığı ‘sahibinden paralel algı operasyonu’ gibi oldu.
Her zaman olduğu gibi, söz konusu sitede yapılan bu algı çalışmasını, paralel medya da haberleştirdi. Bankayı kurtarmak adına insanlara evlerini, arabalarını satma konusunda üstü kapalı çağrıda bulunan paralel medya ‘Anadolu insanından fedakârlık destanı’ başlığını attığı haberde, algı operasyonu için ‘eşi benzeri görülmemiş seferberlik’ifadesini kullandı.
Evet, ücretsiz ilan sitesini bile algı operasyonu için kullanıpbu güne kadar cebindeki parasını aldıkları inançlı insanları yine kandırıp paralarını çalıştırdılar.
Şunu bilmemiz lazım; şeytanın aklına gelmeyen paralelcilerin aklına gelir. Onlar şeytana bile pabucunu ters giydirir.
Aydın Doğan’ın kalemşorları söyleyin şimdi bunu da mı Tayyip Erdoğan yaptı?
Doğan medyası kalemşorları tıpkı müttefikleri paralel medya gibi memlekete ne olsa sorumlusu olarak Tayyip Erdoğan’ı gösteriyorlar.
Öyle ki kendi patronlarının personeli ile ilgili yaptığı tasarruflarını bile Tayyip Erdoğan’a bağlıyorlardı. Aydın Doğan her kimi ne sebep ile kovarsa kovsun, onu Tayyip Erdoğan’ın baskılarına dayanamadığı için kovduğunu yazar, söyler durular.
İşin komik tarafı diktatör olarak ilan ettikleri Tayyip Erdoğan yüzünden kovulduğunu söyleyen bu zevat paralel yapının finanse ettiği tetikçi gazetede buluşup Tayyip Erdoğan’a, AK Parti’ye, mütedeyyinlere ağzına geleni yazıyorlar.
Güya Tayyip Erdoğan, Aydın Doğan’a bir diktatör gibi baskı yapıp sözüm ona demokrat kalemleri işsiz bıraktırıp seslerini kısmaya çalışıyor.
Ne sesleri kısılıyor, nede işsiz kalıyorlar.
Geçtikleri yeni tetikçi gazetede daha ağır hakaretleri ardı ardına yazıp duruyorlar.
Gazetede çalışmayanlarda Aydın Doğan’ın arka bahçesine dönen CHP’de Aydın Doğan’ı temsilen görev alıyorlar.
En son Enis Berberoğlu görevden alındığında da aynı yalanları söylediler.
Ama gördük ki Enis Berberoğlu, Aydın Doğan tarafından görevli olarak CHP’ye gönderilmiş.
Çünkü son kurultaydan sonra gördük ki Enis Berberoğlu CHP’nin İletişim ve Medya İle İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmuş.
Peki, Aydın Doğan’ın kalemşorları buna ne diyecek?
Haydi, söyleyin şimdi Aydın Doğan’ın kalemşorları, bunu da mı Tayyip Erdoğan yaptı?
Tayyip Erdoğan CHP’ye genel başkan yardımcısı mı atıyor?
Yoksa CHP’yi Tayyip Erdoğan mı yönetiyor?