Vlademir Putin DEAŞ’in el koyduğu petrolleri kimin alıp kimin sattığı konusunda düpedüz yalan söyüyor da, palavrayı gerçekmiş gibi başlığına çeken gazetelere ne demeli? Akademisyen değil çöpcü bile olamayacak cahillerin kuyruklu yalanlara alkış tutmalarını nasıl değerlendirmeli? Putin’i anlamak mümkün. CB Erdoğan’a ve ailesine çamur atarak Rus halkının milliyetçilik duygularını harekete geçirmek istiyor. O Rus halkı ki, Putin Malezya yolcu uçağını düşürdüğünde, yüzlerce insanı öldürdüğünde “nükleer denizaltı üssümüzün fotoğraflarını çekiyordu”, yalanını yalayıp yutmuş; Rus asıllı Suriye vatandaşı George Haswani’nin DEAŞ’la Esad arasında petrolün aldımsattım tezgahını kurup işlettiğini nereden bilecek? St. Petersburg, Moskova ya da Vladivostok’da kim, ABD Maliye Bakanlığı Yabancı Varlıklar Denetim Dairesi OFAC’ın, uluslarası bülten yayınlayarak bankaları, DEAŞ/Haswani/Esad üçlüsünden herhangi biriyle ilgili “para trafiğine katkıda bulunmamaları” konusunda uyardığını araştırıp öğrenecek? OFAC’ın uyarısından hemen sonra Avrupa Birliği, 7 Mart 2015 tarihinde bir bildiriyle Esad’ ve George Haswani’yi sert bir dille uyarmış, Esad’ı gasp edilen petrol kuyuları ve tesisleri işletmekle de suçlamıştı. Bunu hangi Rus vatandaşı bilir, hangi Rus gazetecisi yazar? Ha bizim kaltabanlar bilir bilmesine de yazmak işlerine gelir mi?
DEAŞ Doğu Suriye’deki petrol yataklarını 2013 yılında ele geçirdi. O günden bu yana varili 10 dolardan Esad ve yandaşları petrolü DEAŞ’ın satın almakta. Haswani’nin şirketi HESCO, Suriye’nin merkezine yakın Tapka’da bir doğal gaz tesisi işletmekteydi. Derken geçtiğimiz Ağustos ayında bu tesis DEAŞ’ın eline geçti. İstihbarat raporların a göre tesisi DEAŞ ve Esad yandaşları birlikte işletiyor ve tesis Esad’ın denetimindeki kent ve kasabalara doğal gaz vermeyi sürdürürüyor. DEAŞ’ın elindeki diğer doğal gaz ve petrol tesisleri de maaşlarını Esad’ın Petrol Bakanlığından alan personelce işletiliyor. Çıkarılan petrolü, düşük fiatlarla Esad satın alıyor ve gene düşük fiatla denetimindeki bölgelere satıyor. Bu arada Esad’ın Enerji Bakanlığı, DEAŞ’ın elindeki bölgelere elektrik vermeyi sürdürüyor. Bu alış veriş de Aswani’nin şirketi üzerinden yapılıyor.Aswani’nin bundan böyle AB ülkelerine girişi yasaklandı ve AB bankalarındaki paralarına el kondu.
İngiltere Dış İşleri Bakanı Philip Hammond, Aswani’yi “DEAŞ’dan Esad adına petrol satın alan aracı”olarak tanımladı. “Bu alış veriş bile bize Esad’in DEAŞ’a karşı sürdürdüğü sözde ‘savaşın’ gerçek olmadığını, DEAŞ’ı maddi anlamda Esad’ın ayakta tuttuğunu gösteriyor.”
AB şu an’a kadar 55 Suriye şirketinin topluluk sınırları içinde çalışmasını yasakladı. Son olarak Rusya’da basılan Suriye banknotlarını Suriye Merkez Bankasına taşıyan kargo şirketi de yasaklandı.
Aswani Suriye’de Rusların taşeronluğunu da yapıyor. Son olarak 2013’de Rus Styrogtransgas’ın petrol rafinerisi inşaatını yapmıştı. Suriye’nin Yabrud kasabasında doğan Haswani, eğitim için gittiği Rusya’da bir Rus kızla evlendi. Batı onu ilk kez Nusra cephesinin elinden “Maluta rahibelerini” kurtaran adam olarak tanıdı. Gerçekte Nusra’nın rahibelere bir şey yaptığı yoktu, manastıra el sürmemişlerdi bile. Ama olsun. Reklamın yalanı doğrusu yoktu ki, reklam...raklamdır işte! Haswani’yle iş yapan iki Rus vatandaşı, Madalal Huri ve Dünya Satranç Federasyonu Başkanı Kırsan İliyumiznov da ABD ve AB yasaklar listesine girdi.
Ortada bu kadar kanıt varken, petrol ve doğalgazı DEAŞ’ın elinden Aswani/Putin’in seçme Rus İşadamları/Esad üçlüsünün aldığı belgelenmişken, Putin’in saçmalarına kim inanır? Bizim muhalifler inanır, çünkü onlar CB ve hükümetle ilgili her türlü yalana inanmaya dünden hazır. Hatta öyleleri var ki, Putin’den hükümeti cezalandırması isteğinde bulunacak kadar aklını yitirmiş. Ama güneş balçıkla sıvanmıyor, yalancının mumu da malum, yatsıya kadar yanıyor. Yatsı geçti, artık sabah oldu...