Bizde dış politika ve iç siyaset birbirini etkiler.
Bölgede savaş davulları çaldıkça içerde hareketlilik yaşanacak.
Konvansiyonel medya ve sosyal medya 3. Dünya savaşı manşetleri atarken içerde siyaset yeniden şekilleniyor.
Vatandaş İsrail'in savaşı sıçratacağı sahayı ekranlardaki haritalar üzerinden takip ediyor.
İç cepheyi güçlendirmek için Erdoğan ve Bahçeli aylar önce kolları sıvadı. Siyasi partilerle temaslar artırıldı.
Son Milli Güvenlik Kurulu bildirisinde geçen bir cümle meseleyi özetliyor:
"Suriye topraklarında yuvalanan terör örgütlerinin etkisiz kılınmasına yönelik faaliyetlerin aralıksız bir şekilde sürdürüleceği ve millî güvenliğimize halel getirebilecek herhangi bir plana veya oldubitti girişimine müsaade edilmeyeceği vurgulanmış; ülkedeki ihtilafın, bölgemiz ile Suriye halkının menfaati ve beklentileri istikametinde çözüme kavuşturulmasına yönelik gayretlerin artırılacağı belirtilmiştir."
Bölgede yaşanacak gelişmeler için askeri önlemler belli ancak siyasetin daha başka öneriler getirmesi şart. Suriye'de merkezi yönetimle sorun yaşayan bölgelerin sisteme entegre edilmesi Ankara-Şam ilişkilerini normalleştirebilir. Bu süreçte meclisteki siyasi tablonun konsensüsü gerekli.
Kent Uzlaşısı'na Müdahale
2023 yılında DEM Parti Kent Uzlaşısı kavramını Alman Yeşiller Partisi'nden transfer etmişti. Yerel seçimlere giderken masaya gelen Kent Uzlaşısı'nın daha sonra yol açacağı sıkıntıları CHP'de kimse merak etmedi.
Alman Yeşiller Partisi'ni bu köşede defalarca vurgulamıştık. ABD'nin desteklediği Yeşiller Partisi Avrupa'da yerleşik sol hareketlere karşı çevre, cinsiyet eşitliği, iklim gibi başlıkları merkeze alıyor. Ama yeri gelince savaşı kışkırtan bir misyon üstleniyor.
Kent Uzlaşısı'nı en çok isteyenin İstanbul örgütü olduğunu biliyoruz. Bu modelde özellikle belediye meclis üyeliklerinde DEM Parti avantajlı hale geldi.
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in iddianamesinde neler var henüz bilmiyoruz ancak yakın zamanda sınır ötesinde olacaklara karşı CHP'nin ve DEM Parti'nin pozisyonlarını netleştirmesi gerekiyor.
CHP 'de en güçlü aktörlerden biri olan Mansur Yavaş, partinin çizgisindeki sapmaya vurgu yapıyor. Yavaş'ı destekleyen başka isimler de Kent Uzlaşısı formülüne karşı çıkıyor.
Alman vakıflarının dizayn ettiği CHP-DEM Parti ilişkisine dair açık kaynaklarda araştırma raporları mevcut. İçerde bir cephe oluşacaksa eğer adı geçen partiler Vaşington-Brüksel-Berlin rüzgarıyla değil Ankara'daki genel merkezlerinde kendi akıllarıyla hareket etmek zorunda.