Biliyorsunuz, futbola bazı yeni kurallar geldi... Acaba diyorum; ceza sahası içinde her düşen için penaltı kararı verilecek de, benim haberim mi yok?
Maçın daha başlarında çalınan üç penaltıdan, ilkinin hangi gerekçeye dayandırıldığını vallahi anlamadım. Bence Kruse’ye faul yapılmadı, aslında o rakibine faul yaptı. İlk haftanın başka maçlarında da, böyle tuhaf penaltılara tanık olduk.
***
Aslında F.Bahçe’nin bir günahı yok. Penaltılar olmasa da atacaktı... Zaten ilk penaltı dışındakiler de, doğru bir karar görüntüsü verdi. Fakat durum daha 0-0’ken, tabelayı bir düdükle ve haksız şekilde değiştirirsen, maça adaletli yaklaşıldığını kimseye anlatamazsın.
Oysa konuşulması gereken; takımını bir maestro gibi yöneten Emre Belözoğlu’nun, olağanüstü resitaliydi. Gollerde doğrudan etkisi olması bir yana; gollerin ve penaltıların oluşmasına imkan veren yaratıcı/yıldırıcı/yıpratıcı paslarıydı. 38 yaşına geldiği için, tekrar eski takımına çağrılması; kimi kişilerlerce ağır eleştirilmişti. Hepsinin ağzına fermuar çekti.
***
Federasyon her ne hikmetse; alt ligden gelen bir-iki takımı, büyüklerle karşı karşıya getirme hastalığı var. Fikstür çekiliyor diyorlar ama; göstermelik... Mesela 6’ıncı, 9’uncu, 16’ıncı haftalara hep birer derbi maç denk düşmesi de, tesadüfle olur mu?
Gazişehir, maç başlar başlamaz neye uğradığını şaşırdı. Üstelik F.Bahçe de bayağı iyi günündeydi ve penaltılara sığınacak bir takım değildi. Özelikle Muriç’in golü, izleyeni anında coşkuya getiren bir goldü.
Diğer yeniler de, F.Bahçe’de kuşku yaratacak bir tablo çizmedi. Takıma erkenden uyum sağladılar. Kruse daha iyi olabilirdi. Zamanla düzelirler.