28 Nisan Cumartesi günü Selahaddin Eş ağabeyinMTTB’deki konferansından sonra birlikte Yozgat Valisi Kemal Yurtnaç’ı dinlemek için TYB İstanbul Şubesi’ne gittik..
Kemal bey rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun rahle-i tedrisinden geçmiş bir vali. Yazıcıoğlu’nun misyonunun kaldığı yerden devam ettiriyor. Onu dinlerken rahmetli Yazıcıoğlu’nu dinlemiş gibi olduk.
Rahmetli 35 sene önceki konuşmalarıyla devletteki işleyişe kafa tutan, bürokratik oligarşiye karşı yerel yönetimlerin güçlendirilmesini savunan bunu da icraatlarıyla ispat eden bir valiydi.
***
Memleketim Tokat’ta 4 sene içinde yerel imkânları birleştirerek 50 senede yapılanlara denk bir hizmet vermişti.
Ankara’ya bağlı bir valiydi ama Ankara’yı yerden yere vuruyordu.
Bir gün Ankara havaalanında karşılaştık, ‘Bu çıkışlarına soruşturma açmıyorlar mı?’ diye sorduğumda, ‘Açmıyorlar herhalde konuşmamı istiyorlar!’ demişti.
Dönem Turgut Özal dönemiydi!
Bugün ise bürokratik oligarşiye savaş açan Recep Tayyip Erdoğan dönemi!
***
Şimdi Kemal Yurtnaç bey aynı şekilde bürokratik oligarşiyi eleştiriyor, verdiği zararı anlatıyor ve çözüm teklif ediyor.
Çözümün adı Yerinden Yönetim.
Özetle bürokrasinin hantallığını ortadan kaldırmak için merkezi yönetim bürokrasi ve bakanlıklar küçülecek, taşradaki icrai birimler hem personel hem kaynak hem de yetki açısından güçlenecek.
Merkezi yönetim vizyon ve hedefleri belirleyecek kural koyacak ve bunların denetleyecek ama taşrada yapılacak hizmetlere taşra karar verecek.
Taşra Ankara’ya taşınmaktan kurtulacak.
***
Bunun için yereldeki icraatlar hususunda karar alma ve uygulama yetkisi çoğu seçilmişlerden oluşan İl Meclis’inde olacak.
Yereldeki yöneticiler hesabı Ankara’ya değil hizmet sunduğu halka verecek. Söz gelimi bir il müdürü Ankara’dan atanmayacak. Kriterleri Ankara belirleyecek atamayı yerel yönetim yapacak.
Ayrıca kadrolu devlet memuru uygulamasına son verilecek. Her kes sözleşmeli personel olacak.
Çünkü diyor Yurtnaç, kadrolu devlet memuru olanın halkı memnun etmek gibi bir düşüncesi olmuyor.
Özel sektördekiKayseri şeker fabrikasıyla devlet malı olan şeker fabrikalarının personel giderlerini kıyaslıyor ve kadrolu elamanın devletin sırtında yük olduğunu söylüyor.
Bir de fıkra anlattı. Günde 30 litre süt veren bir inek varmış. Bunu devlet satın almış fakat inek günde 5 litre süt vermeye başlamış. ‘Niye azaldı?’ diye sormuşlar, cevap: ‘O artık kadrolu inek’
***
Yurtnaç cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin büyük bir fırsat olduğunu bunun yerinden yönetim ile taçlandırılmasını hatırlatıyor.
Hantal bürokratik oligarşiye rağmen Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 projesini icra etmekte olduğunu söyleyen Yurtnaç, yerinden yönetim gerçekleşir, Ankara’nın yükü hafiflerse ülkenin daha da büyüyeceğine, havaalanı, baraj , liman bilişim, enerji sistemleri, otoyol gibi ulusal ölçekli yatırımlara, güvenlik adalet askerlik tapu, diyanet ve vergi gibi konularla daha yoğun bir şekilde ilgilenebileceğine vurgu yapıyor.
***
Ben rahmetli Yazıcıoğlu’nu da takdir ederdim şimdi o misyonu üstlenen hemşerim Kemal Yurtnaç’ı da tebrik ediyorum. Bu sunumu bıkmadan usanmadan anlatmak ve kamuoyu oluşturmak gerekir.
AK Parti hükümetleri zaten bu istikamette il genel meclislerini aktif hale getirerek ve büyükşehir belediye sayısını artırarak küçümsenmeyecek adımlar attı ama yeterli değil.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte devletin yapısı zaten değişiyor bürokrasinin azalması ve yerel yönetimlerin güçlenmesiyle daha da olumlu gelişmeler olacağını düşünüyorum.
Sağolasın Kemal bey, teşekkürler.