İnsan vücudu teknolojinin nimetlerinden yararlanıp hareketsiz bir yaşam tarzı sürmeye göre programlanmadı. Hareketsiz geçen her gün toplum olarak obeziteye bir adım daha yaklaşıyoruz.
Hayatımıza teknolojinin getirdiği avantajlar nedeniyle fiziksel olarak aktif olmak neredeyse, olanaksız hale gelmiştir. Ulaşımda kullanılan arabalar, çamaşır makineleri, bulaşık makineleri, temizlik robotları, uzaktan kumandalı televizyonlar vb. pek çok alet nedeniyle hepimiz, son derece sedanter yani hareketsiz bir yaşam sürdürülmete teşvik eden bir ortam ile karşı karşıya kalıyoruz. Peki bu kadar düşük yoğunluklu günlük aktiviteler gerçekten oldukça önemli mi? Neden kumada kullanmamayı tercih edelim? Neden bulaşık makinesinde bulaşıkları yıkamayalım? Onun yerine yürüyüş yapmak zaten tüm hayatımızı hareketlendirmiyor mu? Elbette düzenli olarak haftada 4 kere yürüyüş yapmak hatta bu yürüyüşü orta tempoda olmasına özen göstermek şart. Ancak sadece araba kullanmaya ve günlük yürümemeye vücut en az bir yıl içinde bir kilo alıyor. Kadınların günlük hayatta teknolojik aletleri kullanması ile yılda en az 2 kilo hareketsiz yaşam nedeniyle kendiliğinden vücudun alabildiğini çalışmalar bildiriyor.
Parkta koşturacağına evde test çöz!
Benzer şekilde, okullarında son derece inaktif bir hayatı yaşamak zorunda kalan çocuklar da eve gelir gelmez bilgisayarla, video oyunları oynayarak ya da televizyon seyrederek vakit geçiriyor. Yürüme mesafesinde olsa bile servislerle okula gönderiliyor. Büyük şehirlerde çocukların oyun oynayabileceği alanlar oldukça kısıtlı olduğu gibi, eğitim sistemimizdeki sınavlar nedeniyle çocuklar, okuldan gelir gelmez dershanelere koşuyor ve oyun alanları olsa bile oyun oynamaya zaman bulamıyorlar. Yine bu nedenle çocukların tek aktif olabilecekleri neden eğitimi derslerinde de sınava hazırlanmak amacıyla test çözdükleri biliniyor. Bütün bunların sonucunda çocukların genellikle sınavlara hazırlandıkları senelerde şişmanladıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.