Büyük Kongreler, partilerin ne olduklarını, ne olmadıklarını gösterir, kendileri ve ülkeleri için neleri hedeflediklerini ortaya koyar. Kongrede deklare edilen siyaset tasavvuru, vizyon, perspektif, bir partinin iktidara hazır olup olmadığını gösterir. CHP de, MHP de iktidara talip olduğunu söyleyip duruyor. Ancak Pazar günkü MHP kongresi, iktidara talip olan bir parti görüntüsü vermedi. MHP’nin Türkiye’nin bugünü ile ilgili bir doyurucu fikri, yarını ile ilgili ümit veren bir tasavvuru olduğu yönünde bir kanaat oluşmadı.
Televizyondan izleyemeyenler MHP internet sitesinden Devlet Bahçeli’nin konuşmasının tam metnini alıp okuyabilirler. Ülkenin herhangi bir can alıcı meselesiyle ilgili değerlendirme yapılıp yapılmadığı, ülkenin geleceğiyle ilgili herhangi bir somut proje ve program deklare edilip edilmediği, rahatlıkla görülebilir. Devlet Bahçeli’nin uzun konuşmasında ne proje var, ne program var, ne vaad var, ne hedef var, ne bir çözüm önerisi var. Halka somut bir şey söylemeyen bir parti nasıl iktidara talip olur, nasıl milletin beklentilerini karşılar?
***
Aslında konuşmanın içinde sıkça yer alan ‘varım, var olacağım, yenilmedim, yenilmeyeceğim, yıkılmadım, düşmedim’ türü söylemler siyasete tutunmaya çalışan, ayakta kalmanın mücadelesini veren bir partinin psikolojisini yansıtıyor.
Bahçeli’nin konuşmasında aslında hoş göndermeler yapılıyor. Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarında olduğu gibi tarihi şahsiyetler, şehir isimleri, ülke isimleri, gurur okşayıcı atıflar var. Ama bir konuşma sadece retorikten, hamasetten ibaret olabilir mi? İçinde ekonomi, yatırım, sosyal politika gibi hayatın farklı alanlarına yönelik değerlendirmelerin, somut proje ve politikaların bulunmadığı bir siyaset vizyonu olabilir mi? Allah için metin yazarları tribünlerden alkış alacak bir metin yazmaya çalışmışlar. Ama iddialı bir siyasi parti sadece kulağa hoş gelen laflarla ülke yönetimine talip olamaz.
Madem Bahçeli 2023 vizyonu kavramına yönelik sahiplik iddia ediyor, bu vizyonla ilgili niçin tek bir projeden bahsetmiyor? Nedir MHP’nin 2023 vizyonu ve Türkiye’ye önerdikleri? Bahçeli 2053, 2077 gibi tarihlerin de lafını geçiriyor ki, yarın birileri bu tarihlerle ilgili bir proje yaparsa yine mülkiyet iddiasında bulunabilsinler...
Retoriğin cezbesine kapılan Bahçeli, “Ebu Cehil’in varisleri işbaşındadır” gibi yakıştırmalar yapıyor, ‘alayı birlik olsun, hepsine yeteriz’ gibi sözler sarfediyor. Doğrusu, bu tür yakışıksız laflar, MHP milliyetçiliğinin ahlak anlayışına uyar mı bilmiyorum, ama bunlar Türk milletinin hoş karşılamayacağı ifadelerdir.
Kibar ve beyefendi diye bilinen bir kişiliğin kürsüde ağır laflar sıralayan ve bağırıp çağıran bir siyasi tipolojiye dönüşmesi çok ilginçtir. Kürsüye çıkan her adayın, sanki milliyetçiliğin şanındanmış gibi bağırmakta yarışması tuhaf bir görüntü oluşturuyor.
***
Muğlak laflar ve hamaset eğer MHP milliyetçiliğinin temeliyse bundan milletin karnını doyuracak bir siyaset çıkmaz.
“Bizim Türk milletine yan bakan herkesle hesabımız var” türü efelenme üslubu ise millete hiç inandırıcı gelmiyor. Çünkü geçmişte MHP’nin ortak olduğu iktidarın ne yaptığını, kime ne hesap sorduğunu, ne kadar varlık gösterebildiğini millet unutmadı.
Bahçeli’nin konuşmada 21 kez ‘Kürt’ demesi, eskiden ‘Kürtçe konuşan kardeşlerimiz’ ifadesini kullanırken, şimdi ‘Kürt kökenli kardeşlerimiz’ noktasına gelmesi de çok manidardır.
Bu kongrede MHP’nin bugünün Türkiyesi’yle ilgili ne söylediğini, millete somut ne önerdiğini, nasıl bir gelecek tasavvur ettiğini yine öğrenemedik. Anlaşılan MHP yönetimi için yüzde 10 barajının hemen üstünde bir noktada tutunabilmek yeterli bir siyasi hedeftir.