Galatasaray, ayağına kadar gelen fırsatı Portekiz’de çok kötü kaçırdı. Aslan mehter takımı gibi. İki maç arka arkaya iyi oynadı mı, mutlaka üçüncü maçta işler tersine dönüyor.
Benfica karşısında Galatasaray İstanbul’da iyi top oynadı. Maçı da kazandı. Ligde Eskişehir karşısında geçen hafta 4 gollü bir galibiyet aldı. Ancak dün ak- şam Muslera’nın dışında tüm takım tel tel döküldü. Bunun hiçbir mantığı yok. Bilinen klasik kelimeleri kullanabilirsiniz; “moral”, “motivasyon” gibi. Ama en doğ- ru kullanılacak kelime “transfer” olur. Galatasaray, transferi tamamen boşa harcadı. Hep söyledik ya; Bilal, Türkiye liglerinin iyi futbolcusu. Ama Avrupa’da ba- şarılı olma ihtimali yok. Nitekim olamıyor da. Galatasaray’ın ne büyük zaafı orta sahası. Melo’nun gitmesiyle birlikte orta saha resmen çöktü. Bir takımın orta sahası olmazsa, en büyük iş savunmaya dü- şer ki; Galatasaray’ın savunması bizim ligimiz için eh, idare eder ama Avrupa’da iş yapması mümkün değil.
Denayer sağ bekte oynayamıyor. Oynaması gereken yer stoper. Sabri, Galatasaray formasını hiç giymemeli. Futboldan öylesine kopmuş ve öylesine bıkmış ki; he yaptığı belli değil. Dünkü maçta bir sağ açıkta bir sol açıkta kendi başına dolaştı durdu.
Galatasaray’ın birbirinden ayrılmayan iki kankası Burak ile Selçuk sınırda olmalarına rağmen birer sarı kart görerek, Atletico maçında forma giyemeyecekler. Bunun adı adamsendeciliktir. Ve yılda 3’er milyon euro alan iki futbolcuya mutlaka para cezası vermek gerekir.
Benfica, öylesine ahım şahım bir takım değil. Eğer Galatasaray doğru dü- rüst top oynasaydı, puan alması içten bile değildi. Ama nedense oynamamayı tercih etti ve 3 altın puanı Portekiz’de bı- raktı. Artık Galatasaray’ın gruptan çıkma ihtimali yok denecek kadar az. Astana’yı İstanbul’da yenerek, UEFA Ligi’nde Avrupa serüvenine devam edebilir. Dün akşamki maçı özetleyecek olursak... Yenilgiyi ne Muslera ne de Podolski hak etti. Bu sonucu hak edenlerin ba- şında Hamza geliyor, yaptığı yanlış tercihlerle; birbirinden anlamsız oyuncu değiştirmeleriyle. Sonra da Sabri, Burak, ve Selçuk bu maçın sonucundan sorumlular! Muslera’ya tebrik ve teşekkürler, Podolski’ye de; ayağın sağolsun!