İsmail Kartal hocam... Senin devre arasındaki hazırlıklarla ilgili konuşmaların Fenerbahçe adına ne kadar olumluysa, sahada izlediğimiz Fenerbahçe’nin senin söylediklerinle yakından uzaktan ilgisi yok.
Fenerbahçe liginin zirvesinde, lider. Altınordu ise kendi liginin 12.si. Futbol kantarına koyuyorum. Altınordu yenilmiş olsa bile, senin takımından daha iyi futbol sergiledi. Daha fazla pozisyona girdi. Taha ile yüzde 100’lük gollerin üç tanesini kaçırdıktan sonra, dördüncüde golünü kaydeden oldu. Bu kadar savunma hatalarıyla rakibe pozisyon veren Fenerbahçe, üst düzey takım görüntüsünde değildi.
Sakatlanana kadar Emre Belözoğlu, mükemmele yakın futbol sergilerken, Altınordu savunmasının arkasına atmış olduğu harika pasla, Mehmet Topuz’un golüyle Fenerbahçe öne geçen oldu.
Bu kadar sıkıntılı, ne yaptığı bilinmez, sahada soru işaretleriyle dolaşan Emenike’yi izlerken, inanın bana futboldan nefret etmeye başladım!
Diego da soru işaretleriyle sahada dolaşıyor. Öyle üstün vasıflar sergileyen bir adam değil. Bu kadar futboldan yoksun bir Fenerbahçe izlerken; ligin ikinci yarısına çok iyi hazırlandığını söylediğiniz bu Fenerbahçe, ilk haftalarda zorlanacak gibi gözüküyor.
Alper Potuk oyuna girdikten sonra biraz hareketlenmeler oldu. Nitekim onun bireysel yetkeneklerini üst üste koyduğu anda, sürüklediği bir pozisyonda Altınordulu Yusuf da kendi kalesine gol atarak Fenerbahçe’nin galibiyetini pekiştirdi. Karşısındaki rakibin kendi ligindeki konumunu gözönüne alacak olursak, bana Fenerbahçe hiçbir şey vermedi diyebilirim. Orta saha organizasyonundan yoksundu. Atılan ikinci gol de, Altınordu savunmasının acemiliğinden kaynaklandı. Böyle galip gelen bir Fenerbahçe’yi de durup dururken, kendi ligine hazır, mükemmele yakın futbol sergiledi diye övemeyiz.
Eğer bu Fenerbahçe bu anlayış ile devam ederse, Kasımpaşa karşısında nasıl bir sonuçla maçı noktalayacağını merak ediyorum.