1979 yılı Orta Doğu'da İran'da Şah'ın kaçışı ile başlamıştır. Diğer taraftan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Carter barış görüşmelerinin tamamlanması için Mısır ve İsrail'e gitmiş; 26 Mart'ta anlaşma Washington'da imzalanmış ancak Filistin otonomisi konusunda anlaşma sağlanamamıştır. İsrail-Filistin arasındaki ateşkes anlaşması için müzakereler Temmuz 1981'de başlamıştı. İsrail Parlamentosu Knesset, Golan Tepeleri'ni İsrail kanunları sınırları içine dâhil ederek Suriye topraklarını kendi toprakları içerisinde göstermiştir.
İsrail-Filistin çatışmasında dönüm noktalarından biri de 1982 Haziran-Ağustos döneminde Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) ve Suriye güçlerine yönelik olarak İsrail'in Lübnan'ı işgali ve Beyrut'u kuşatmasıdır. Arafat ve FKÖ Amerikan, Fransız ve İtalyan güçlerinin yardımıyla tahliye edilmiştir. Eylül ayında Lübnan Devlet Başkanı suikaste uğramış, Batı Beyrut İsrail tarafından işgal edilmiştir.
ABD'de Reagan dönemi olan 1982 yılı, aynı zamanda Reagan Planı denilen yeni bir Arap-İsrail barış girişiminin gerçekleştiği yıldır ancak bu plan İsrail Başbakanı Menahem Begin tarafından reddedilmiştir. Tarihe Sabra ve Şatila katliamları olarak geçen ve yaklaşık 2000 Filistinlinin Lübnanlı Falanjelistlerce öldürülmesi olayı uluslararası arenada büyük tepkiyle karşılaşmıştır. Dönemin İsrail Savunma Bakanı Ariel Sharon, katliamın İsrail ordusunun kontrolü altında olan bölgelerde gerçekleşmesi nedeniyle istifaya zorlanmıştır.
1983 yılında İsrail ile Lübnan hükûmetleri arasında bir barış anlaşması imzalanmış ancak ertesi yıl anlaşma çökmüştür. 1983 yılında Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta ABD Büyükelçiliği'nin bombalanması ve Deniz Kuvvetleri kışlasının bombalanmasının sonucu olarak ABD Başkanı Reagan, 1984 yılında Amerikan güçlerinin Lübnan'dan çıkması emrini vermiştir. Bu olay, ABD'nin Orta Doğu'daki bir ülkeden askeri varlığını çekmesi sonucunu doğurmuştur.
Orta Doğu'da dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da ülkelerin birbirleri üzerindeki etki gücüdür. Bunun bir örneği olarak 1984 yılında Suriye'nin baskısıyla Lübnan, İsrail ile anlaşmayı feshetmiştir. 1985 yılında Şimon Peres başbakanlığındaki İsrail, kuzey sınırındaki on iki mil genişliğindeki güvenlik bölgesindeki kontrolünü bırakmayacak şekilde Lübnan'daki kuvvetlerinin çoğunu çekmiştir. Sonbaharda Peres'in Ürdün merkezli barış girişimi, Likud Partisi ve İzak Şamir'in itirazıyla karşılaşmıştır. Ürdün'ün etkisini sona erdirmesi ise 1988'de Kral Hüseyin‟in Batı Şeria'nın kontrolünü FKÖ'ye bırakmasıyla gerçekleşmiştir.