ABD’deki Sandy tayfunu, -orta boy bir felaket- olarak kayıtlara geçti. Yarattığı yıkım azımsanmayacak boyutta ve çok daha kötüsü mümkündü. Korkulan olmadı, ancak birçok bölge ve New York kenti tarihinde görmediği su baskını ve rüzgar hasarını yaşadı. Şiddetli yağış ve rüzgar en fazla 48 saatte geçti, ancak ardında bıraktığı yıkım, haftalar alacak. Can kayıpları yanında 8 milyondan fazla kişi elektriksiz, evler, yollar ve altyapı hasarlı, ulaşım zor. Maddi zarar 20 milyar dolar. 11 Eylül terör saldırılarının hasarı 23 milyar idi. Sandy fırtınası nedeniyle kaybolan, mahrum kalınan iş-gelir kaybı 20-30 milyar dolar hesaplanıyor. Yani Sandy’nin masrafı büyük. Öte yanda, ekonominin duyarsız yüzü ile bakınca, bu yıkımın ardından gelecek onarımın, ABD milli gelirine katkı yapacağı hesaplanıyor. ABD büyümesi yavaşlamaktayken fırtına harcamaları büyümeye katkı yapacak. Borsa bile sevinebilir.
Siyasi olgunluk iyidir
Fırtına New Jersey eyaletini kötü vurdu. New Jersey’nin valisi Chris Christie, Cumhuriyetçi. Hatta gayet iyi bir başkan adayı olurdu, ancak Vali seçime girmedi. Vali eyaletini fırtına sonrası onarmaya çalışırken, Başkan Obama’nın gayet iyi çalıştığını, eyalete büyük destek verdiğini söyledi. Obama da eyalete gelip hasarı inceledi, Vali ile yan yana durdu. Valiye -Ne lazımsa beni ara- demiş... Vali Christie siyasi bağnazlığın ötesine geçerek, Başkanı övdü. Cumhuriyetçi partide süren fanatizm gözönüne alınınca, Christie’nin tutumu önemli bir siyasi olgunluk. Bu unsur ABD’de bile kaybolmuştu, arada ortaya çıkınca, güzel oluyor.
Eyalet lafta serbest rüzgarı yiyince -kurtar beni- diyor
Fırtına, beklendiği gibi ABD siyasetini etkiledi. Ancak sandığa nasıl yansıyacağı, salı günkü oylama anına dek -belirsizlik- yaratacak.
Aşırı bir felaketin olmaması, siyasi ortam adına olumlu. Seçimin ertelenmesi sözkonusu değil. ABD iç savaş sırasında bile başkanlık seçimi yapmakla övünür. Fırtına, elektrik kesintisi, seçmenin kendi can ve mal derdine düşmesi, Fırtınayı yaşayan 10 eyalette anket ve propagandayı aksatıyor. Bu eyaletleri Başkan Obama himayesine aldı. Obama fırtına nedeniyle Başkanlık- konumuna geçti ve kurtarma, onarım için merkezi hükümetten destek mekanizmalarını çalıştırdı.
Burada avantaj Demokrat Parti’de ve Obama’da. Çünkü Cumhuriyetçiler merkezi hükümeti, federal hükümeti sevmezler ve devlet yapısının olabildiğince gevşek olmasını, eyaletlerin kendi başlarına kalmasını savunurlar. Deprem, tayfun, felaket vurunca ise o gevşek yapıların ve serbest eyaletlerin işe yaramadığı, bir merkezi destek gerektiği fark edilir. ABD’de böyle felaketler için merkezi yardım kuruluşu FEMA var. Cumhuriyetçi Romney geçmişte -FEMA’yı kaldıracağım, parayı eyaletlere vereceğim- demişti. Sandy vurunca, Obama FEMA’yı etkin biçimde çalıştırıp Romney’yi zor durumda bıraktı. Medya şimdi Romney’nin peşinde -Hâlâ FEMA’ya karşı mısınız- diye sormak için. Romney susuyor. Yani tayfunda, merkezi hükümetin faydası tekrar ortaya çıktı. Şurada burada merkezden uzak hayali serbestlik, bağımsızlık, türküsü çağıranların rüzgara, yağmura karşı savunmasız kaldıkları zaten biliniyordu, bu vesileyle yeniden anlaşıldı.
Seçim ortada, avantaj Obama’da
6 Kasım seçimi yine -Kilit- eyaletlerde belirlenecek. Bu eyaletlerden üçünü fırtına etkiledi: Virgina, Kuzey Carolina ve New Hempshire.
Fırtınanın etkilediği eyaletlerde Virginia’da Obama-Romney başabaş idi Kuzey Carolina’da Romney, New Hempshire’da Obama öndeydi.
Bu eyaletlerin fırtına sonrası durumu, özellikle Virginia’yı kimin alacağı önemli.
Diğer kilit eyaletlerde Michigan, Ohio, Nevada, Pensilvanya ve Wisconsin’de Obama önde. Romney ise Florida’da önde. Yine Colorado’da başabaşlar. Oy farkları çok az, ancak bu -iki dereceli- seçim. Bir puanla da olsa öne geçen, bütün eyaleti kazanıyor.
Bu durumda Obama kilit eyaletlerin çoğunu alır ve yeniden seçilir. Ancak zemin kaygan, fırtına etkileri sürüyor. Seçmen bıçak sırtında. twitter.com/selimatalayny