Rusya’nın 2017 senesinden itibaren, Sovyetler Birliği’nde doğmuş herkese “Rusya vatandaşlığı vereceğine” ilişkin kararı, bugünlerde tam anlamı ile çalışmaya başladı. Başlangıçta sadece Ukrayna hedefli karar gözükmesi, daha sonra Gürcistan’daki kıpırdamalarla başka anlam taşımaya başladı.
Putin; yeni küresel hamleleriyle vazgeçmeyeceğini, üstüne basa basa işaret ettiği yakın coğrafyası ile yani eski Sovyet coğrafyasını, kendine tüm yollarla bağlama kararlılığında. Bunun nedeni açıktır! ABD’nin; Karadeniz ve Baltık denizinden başlayarak, Rusya’yı çevreleme politikaları ve bu çevredeki tüm ülkelerdeki kalkışmaların nihai hedefinin “Rusya” olduğu kanaati, Moskova için ciddi sinyal barındırmakta.
Bugünlerde Gürcistan’daki, Rusya’ya yönelik devreye giren kriz, şunu demeye çalışıyor. “Yeni Ukrayna vakası, Gürcistan üzerinden inşa edilme niyetinde!”
O nedenle vatandaşlık konusu, Rusya’nın naif görünümlü siyasi hamlesidir. Dikkat edersek tüm Sovyet coğrafyasından, özellikle çok fakir kitlelerin gidip ekmek parası kazanmaya gayret ettiği ülkedir, Rusya! Rusya’da milliyetçilik dalgasının körüklendiği dönemde, bu duruma farklı yorumlar seslense de, Putin Rusya’sı bu durumu siyasi koz olarak kullanmayı başardı.
Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, Moldova ve Ukrayna kökenli yüzbinlerce vatandaş, şu anda Rusya’da ekmeğini kazanmakta. Dolayısı ile bu durum, ciddi anlamda yeni siyasi taraftar profilini de pekiştirmekte.
Rusya’da kazanılan para, bu ülkelerdeki ailelere gitmekte. Ve haliyle bu durum cidden taraf konusunda siyasi renk oluşturabildi.
Şimdiki kararına bakılınca ve bu karara özellikle Orta Asya, Kafkasya coğrafyasından olan insanların bakış açısını göz önünde bulundurursak, yeni hamle sosyo-politik anlamda derinlere hitap edecek gibi durmakta.
“Rusya vatandaşlığı” özellikle Rus dilli ahali açısından önemlidir. Rus dilli olmak, sadece etnik kökence “Rus olma” anlamı taşımadığını da yazmakta yarar vardır! “Rus dilli” demek, kendini dil ve kültür olarak Rusya hinterlandına ait hissetmek anlamı taşımakta ki, böyle bir bakış açısı, bağımsızlıktan bu tarafa zaman zaman azalmasına rağmen halen hâkim olduğunu da dile getirmek lazım!
Giderek eski Sovyet coğrafyasında Rus diline eğilimin arttığını, yalın gözle baktığımızda görebiliyoruz. Evet, dil bilmek önemlidir. Rus dili önemli bir dil ve öğrenmek istemek de normaldir. Lakin bu durum, bu coğrafyadaki halkların milli kimliğini, yeniden alt düzeye iteklemeyi hedeflemiş ise burada sorun var. Aynen Sovyet döneminde olduğu gibi! Uzun lafın kısası, sessiz olaylara özellikle sesli bakmamızda yarar vardır. Çünkü tüm siyasi hamleler, dikkat çekmeyen sessiz adımlarla yapılmakta!