Son dönemde Rusya ile Gürcistan ilişkileri farklılaşmaya başladı. Gürcistan hükûmeti ile cumhurbaşkanı arasındaki çelişkinin giderek derinleşmesini bekleyen Batı ittifakı, Rusya için yeni bir "ateş merkezi" düşündüğünü gizlemiyor. Gürcistan hükûmeti ile başkan arasındaki siyasi çelişki kamuoyuna yansımış durumda. Gürcistan kamuoyunda "Batıcılar ile Rusyacıların" kavgası açıkça görünüyor.
Peki, "Rusya" ne yapmaya çalışıyor?
Rusya, "Gürcistan'ı yeniden kendi yanına çekmeye" çalışıyor. Batı-Rusya kavgasına taraf olmak isteyenler ile istemeyenler arasında bir yarış mevcut. "Yabancı ajan" kanunu üzerinden tartışmalar halen devam ediyor. Ancak sürecin "Ukraynalaşmaması" için Gürcistan içinde ciddi bir direniş olduğunu da görmemiz lazım.
Abhazya Cumhuriyeti!
Gürcistan ile Rusya arasındaki yeni siyasi süreç, "Abhazya'nın kaderini" etkileyecek mi?
Abhazya, "Kuzey ve Güney Kafkasya" arasındaki stratejik öneme sahip bir bölgedir. Sovyetler Birliği kurulduğunda, Abhazya "Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti" adıyla beyan edildi. Daha sonra Gürcistan'la "birlik anlaşması" imzaladı ve 1922'de "Transkafkasya Federasyonu'na" diğer devletlerle eşit seviyede girdi. Ancak, 1931'de Abhazya'nın statüsü "Gürcistan Sovyet Cumhuriyeti" içinde "özerk bölge" statüsüne düşürüldü. Tarih boyunca "çok çileler" çekti Abhazlar. 1990'ların başında Gürcistan'ın Sovyetler Birliği'nden ayrıldığını ilan etmesi üzerine, Abhazya da "kendi bağımsızlığını ilan etti."
Tabii burada dönemin Gürcü liderlerinin, Gürcistan'ı "Gürcüleştirme" ve "Hristiyanlaştırma" politikaları da etkili oldu. Biz bu sorunları Gürcistan'ın "Ahıska Türkleri" konusundaki tutumunda da görebiliyoruz. Tabii ki, Gürcistan, önemli komşumuz ve akraba bağlarımız olan bir ülkedir. "Gürcistan'ın istikrarı", Türkiye açısından da önem arz ediyor. Ancak "Abhazya konusu" farklıdır. Tarihsel ve hukuki olarak olaya farklı bir noktadan bakmamız gerekiyor.
Bu konu neden şimdi daha da önem arz ediyor?
Gürcistan içindeki "Batı-Rusya kavgası", Abhazya içinde de görünmeye başladı. "Abhazya'ya finansal desteğin" Rusya tarafından verildiği bilinen bir meseledir. Birkaç devlet tarafından tanınan Abhazya'nın ekonomik gücü "Rusya merkezlidir". Türkiye ile ticareti de vardır. Ancak son günlerde Rusya, finansal desteğini azalttığını açıkladı. Bu durumda, "Moskova Abhazya'dan vaz mı geçmiş oluyor?" Bir taraftan Gürcistan ile ilişkileri düzeltme yoluna giren Rusya'nın bu dönemde bu kararı alması, haliyle ilgi çekicidir.
Biraz olaya geniş bakınca şu görünüyor: Abhazya içerisinde "Batılı fonlarla" çalışan siyasi aktörler ve STK'lar görünür olmaya başlamış. Hatta, 1997'de Abhazya'da açılmış ve 2016 yılında Türkiye'deki darbe girişimi nedeniyle Abhazya hükümeti tarafından kapatılan "FETÖ okulu"ndan mezun isimlerin de devrede olması manidardır. Aynı okuldan mezun olan isimlerin, Abhazya'da önümüzdeki sene yapılacak seçimlerde aday olacağı da biliniyor. Bu durumda olaya "sıradanmış gibi" bakamıyorum.
Abhazya'da tüm devlet memurlarının maaşı "Rusya'dan geliyor". Rusya'nın finansal kısıtlama politikasına bu kalem de girmiş görünüyor. Rusya, bu kısıtlama ile bir taraftan Abhazya içindeki "siyasi süreci" kontrol altına almak, diğer taraftan "Gürcistan'a ılımlı mesaj" vermek istiyor olabilir.
Rusya'nın Abhazya'dan vazgeçeceğini düşünmemekle birlikte, bu taktiği "siyasi bir hamle" olarak görüyorum.
Peki, "Abhazya'dan bize ne?"
"Türkiye" açısından "Abhazya" stratejik bir yerdir. Öncelikle, Türkiye içindeki "Abhaz diasporası", Türkiye devletine her daim sadık durdu ve durmaya devam ediyor. Gürcistan ile ilişkiler önemlidir, doğru, ancak "Abhazya ile tarihi bağlarımız" söz konusudur. Türkiye açısından "alternatif ticaret yoludur."
Önümüzdeki dönemlerde en derin savaşların su kaynakları üzerinden olacağını öngörürsek, Kafkas dağlarından dökülen su ırmaklarından altısının güzergahı Abhazya üzerindendir. Siyasi, stratejik, ekonomik ve tarihsel boyuttan baktığımızda üzerine düşünmemiz gereken konu hakkındadır yazım.