İkinci Dünya Savaşı’nın 70. yılında Rusya yeniden, dünyaya gövde gösterisi fırsatını ciddi anlamda kolladı.
ABD eksenli Batı yaptırımlarının olumsuz etkilerini yaşasa da Rusya, bu durumdan da geriye adım atmayarak çıkacağına hem inanıyor, hem de bunun ideolojik alt yapısıyla toplumunu dizayn ediyor.
İkinci Dünya Savaşı; Rusların “Büyük Vatan Savaşı” dediği bir savaştır. Ve eski Sovyetler Birliğinde bulunan, şimdiki bağımsız olan tüm ülkeler için de “Büyük Vatan Savaşı” olarak tanımlanmıştır.
Putin bu tarihi güne, ideolojik ve siyasi içerik olarak çok önem veriyor ve bu zaferin anlamlı mesajını, Batıya yönelik durumlar da daha ciddi biçimde kullanmaktadır.
Moskova’da gerçekleşen zafer gösterisine eski Sovyet Cumhuriyetlerinin yanı sıra Çin, Mısır, Küba, Hindistan gibi ülkelerin başkanları da katıldı.
Bosna ve Çek Cumhuriyeti’nin liderleri de bu gösterideydiler.
Rusya, Avrupa’ya “seni bu faşizm belasından ben kurtardım” diyor. Putin bu tezi her fırsatta kullanıyor. Bunu yaparken ise yeni ilişkilerin başlanmasına da hazır olduğunu ısrarla vurgulamakta ve NATO ile yeniden ilişkilerin geliştirilmesini çok istemekte.
Ekonomik olarak, Batının pek fazla bu yaptırımları uzatamayacağına inanmaktadır. Kendini buna göre dizayn ediyor.
İçeride zengin ve rüşvete bulaşmış memur tayfasını teker teker hapishaneye atmakta. Bunu yaparken, ekibinin her bireyine de mesaj vermektedir.
Ülkesinin şimdiki zor ekonomik günlerinde, bütçeden çalınan her kuruş önemlidir ve onun çalınmasına senelerdir göz yumulsa da, şimdi durum farklıdır diyor...
Rusya; özellikle Putin, Batıyla ilgili siyasetinde geriye adım atmamak için her fırsatı değerlendirir.
Moskova’nın Kremlin meydanında gerçekleşen askeri geçit töreninde herkesi bir arada göstermekle bile, Batıya “senin parçaladıklarını, ben bir arada tutabiliyorum” mesajını da vermiş oldu.
Azerbaycan askerlerinin ardından, Ermenistan askerlerinin geçit yapması ise Rusya’nın bu denli hassas konulara bile, kaba ideolojik yaklaşımının göstergesiydi. Zafer gösterisinde; Azerbaycan lideriyle, Ermenistan’ın Cumhurbaşkanı’nı bir sırada ve çok yakın mesafede oturtmakla “benimle birlikte sorun çözülür, benimle birlikte düşman bile dostlaşır” mesajını barındırsa da, doğruluk ve inandırıcılık oranı yok derecesindeydi. Ne kadar anlamsız bir mesaj değil mi?
Sen İlham Aliyev’i Sarkisyan’a yakın mesafede oturt, Nazarbayev’i ise Çin Liderinin yanı başına koy. “Birbirlerine zıt, birbiriyle derdi olanları ben bir arada tutarım” mesajının, içi boş bir mesaj olması ise, protokoldeki soğuk havadan anlamak mümkündü...
Göstermelik dostluklar, göstermelik sevinçler, göstermelik olarak orada o meydanda da gömülür.
Rusya için bu tarihi gün çok önemlidir. Tarihin akışını değiştiren, Avrupa’nın kaderini değiştiren, ABD’nin dünya sahnesine çıkmasını kolaylaştıran, ciddi bir gündür 9 Mayıs zaferi. Haritanın yeniden çizildiği, bölgelerin yeniden güçler arasında paylaşıldığının kanıtıdır, İkinci Dünya Savaşının sonuçları.
Görünen odur ki; Rusya çok uzun yıllar bu savaşı da, bu zaferi de, batılı rakiplerine hatırlatacaktır. Hem kendi hinterlandı olarak gördüğü bölgelere mesaj için hem de Avrupa’nın, faşizmi korkunç rüya olarak gören insan profilini her daim etkilemek için... Bu son tabloda Rusya baskılara rağmen gücüm güç, gövdem gövdedir mesajını dışarıya şimdilik yansıtabilmiştir...