Görünen şey Ukrayna’da Rusya aleyhine bazı olaylar olduğu hatta bunun silahlı çatışmaya döndüğüdür. Duruma bu dar çerçeve içinde bakmak yerine geleceğin tablosunu çizmek, Rusya’nın yerini ve rolünü tahmin etmek olmalı, Ukrayna sorununun bir ayrıntı olduğunu anlamaktır. Şimdi dünya üzerinde yeni bir denge kuruluyor ve Rusya’nın yeni yapıda önemli bir yeri var. Bunu anlamak için geçmişi analiz etmek gerekir. Rusya ABD karşıtı olarak Avrupa’nın yarısını kontrol ediyordu ve bunun bir düşmanlık olduğu genel bir kabul görmüştü. Oysa bu başarılı olmuş bir dünya dengesi kurgusuydu. Sürekli bir çatışma duygusu yaratılmasına rağmen en uzun bir dünya barışı dönemi yaşanmıştı. Avrupa yirmi yıllık bir dönemde iki dünya savaşına neden olmuş, bu yapı ise sürekli düşmanlığın yaşandığı ama çatışmanın olmadığı bir dönem olmuştu. Hatta ya talih, ya da insanların çabası sürprizler yaratmıştı. ABD’nin nükleer silahı vardı ve buna saip olmayan Rusya’yı yenmesi ya da korkutması istenebilirdi. Ancak bir güç Rusya’nın nükleer silah yapmasına, bilgi vererek sebep oldu. Bunu gerçekleştirenin Rosenberg’ler olduğu söylendi ama bu konuda tartışma bitmedi. Bunun yanında ABD NATO, SSCB Varşova paktını kurup birbirine karşıt yapılar olusturdular. Bana göre bu yapılar birbirine karşı görünse bile asıl görevleri iki tarafın askeri yapılarını ABD ve SSCB’nin kontrolüydü. Yani hiçbir güçlü ordu kendi ülkesinin kararına göre değil bulunduğu yapının isteğine göre davrandı.
***
Dünyada büyük güç olma politikası güden Çin, Doğu ve Güneydoğusundaki ülkeleri kontrol altına almaya çalışıyor. Bunun yanında elde ettiği büyük döviz fazlasını küresel sermayenin kontrolüne veriyor. ABD bu iki tehlikeyi uzaklaştırmak istiyor. Bu nedenle Rusya ile yeniden birlikte olmak ve kendilerini etkisiz hale getirmek isteyen Avrupa ve Çin’e karşı bir yapı oluşturmak istiyorlar. Bu sonuç sermaye gücünün etkisinin sınırlandırılmasına bağlıdır. Bu nedenle bir çözüm aranıyor ve ben buna mizahi bir yaklaşımla, ABD’nin doların yerine dolmaz çıkaracağını yazmıştım. Yani paranın etkinliğini sınırlayacak tedbirler alınacaktır. Bunun sermayenin gücünün etkisinde olduğu düşünülebilir ama bana göre devletin gücü bu değişikliği yapabilir.
Rusya’nın Karadeniz’den çıkarılmasına uğraşılıyor. Bu konuda en önemli engel Türkiye’dir ve bu nedenle yıllardır sürüncemede kalan AB üyeliğimiz gerçekleşebilir. Sadece Karadeniz kıyıları değil diğer devletlerin de Rusya’dan uzaklaşmasına çalışılacaktır. Geçmişte bir zaferin bir araya getirdiği iki güç nasıl davranacaktır? Durum şöyle yönlendiriliyor: Küresel sermaye Rusya içindeki isyanı destekliyor ve devlet ona müdahale ederse yaptığı sert hareketler Avrupa tarafından eleştiriliyor ve ABD’ye iki türlü davranış bırakılıyor. Ya olayları eleştirecek ve Rusya ile problem yaşanacak ya da eylemciler desteklenerek Rusya’da düşmanlık kazanacaktır.
ABD ve Rusya’nın yeniden bir dünya dengesi kuracağını düşünüyorum. Bu gücün en önemli temelini Türkiye’nin oluşturacağı düşünülüyor. İç politikayı bu açıdan değerlendirmek ve CHP ile MHP’nin nasıl bir politikadan yana olduğunu tespit etmek gerekir.