Biden'ın ABD Başkanı seçilmesi ile birlikte Rusya'yı hedef alan hamlelerin devreye girdiğini açıktan görebiliyoruz.
Rusya'nın kendi içindeki muhalif ayaklanmalar, bu hamlelerin ilk sinyali olarak görülmeli.
Ukrayna ise Batı dünyası için en önemli silah niteliği taşımakta.
Rusya gelen tehdidi anlıyor. NATO güçlerinin Ukrayna çevresine konuşturulma planı, Moskova için kabul edilir durum değil.
Tabii ki Rusya, kendisi direk konuya müdahil olmak yerine, Ukrayna içindeki Rusya yanlısı ahali ve siyasi güçleri devreye sokacağını anlamak zor değil. Bu nedenle Biden geldiği ilk günden, Ukrayna Başkanı Zelenskiy'den Rusya yanlısı siyasetçi, iş adamı, aktivist, kim varsa baskı uygulamasını talep etti.
Ayrıca Biden'ın oğlunun, Ukrayna ile ilintili bağlantılarının ve elde ettiği paraların kaynağı ve miktarı ile ilgili bilgilerin medyaya sızdırılmasından dolayı da tepkili olduğunu biliyoruz.
Diğer yandan Biden; Almanya yönetiminden, Rusya karşıtı tutum bekliyor. Orada da işler, Amerikan yönetiminin arzu ettiği gibi yüksek dozajda cereyan etmiyor.
Bu durumda, gerilim devreye girmeli idi. Nitekim ki, girmekte!
Rusya, Biden yönetimi ile birlikte Amerika'nın Ukrayna'ya fiili olarak yerleşmesinden sinirli. Bunun önünü kesmek için ise Rusya yanlısı ekipleri ve Donetsk Lugansk bölgesindeki itirazları canlandırma yolunu tercih ediyor. Bu durumda, oradaki Rus kökenli Ukrayna vatandaşları, "Moskova resmi olarak devreye girmesi için kimseden izin almayacak" diye düşünmekte.
Biden, Zelenskiy'den yönetimdeki Rusya'ya sıcak veya ılımlı bakan herkesin devre dışı kalmasını istemiş. Diğer taraftan parlamentodaki Rusya'cı parti lideri ve ekibine karşı baskı uygulanması gerektiğini talep etmiş. Zelenskiy, takip adımları atmaya başladı bile. Rusya'nın harekete geçmesinin kökündeki mesele de budur.
ABD, Ukrayna'da gerekirse bölgesel savaş içeriğini kabul olunur bulmakta. Rusya, bu açık çağrıya cevap vermeden sessiz kalırsa, yeni sürecin kaybedeni olacağını düşünmekte.
Kremlin, Ukrayna'nın Rusya ile sınırı yakınlarına yeni NATO güçlerinin yerleştirilmesi sürecinin başlatılmasına endişeli ve bu durumunun savaşın ayak sesleri olarak tanımlaması, başlı başına Moskova'nın olaya bakış açısını ortaya koymakta.
Biden, Ukrayna'nın sert adımlarını bekliyor. Rusya'nın çembere alınması senaryosunun, Ukrayna merkezli siyaset inşası anlayışı ile mümkün olacağını hesaplamakta. Rusya ise bu çemberin oluşmaması için, Ukrayna hattının kırılması gerektiğine inanmakta. Yani Ukrayna'da hesaplar bitmedi, hatta esas hesaplaşma başlamadı.
Ukrayna; Rusya'nın etki alanından çıkarsa, bu Rusya için felaket anlamı taşımakta. Tüm Amerikan stratejistlerinin anlattığı gibi, "Rusya'nın çöküşünü sağlamak için, Ukrayna'yı elinden almak lazım" tespiti, başkanlar değişse de Amerikan siyasetinin ana hattı olarak kalmakta.
Savaş çıkar mı? Rusya için bu sıradan bir olay değildir. Bu savaşı, Gürcistan'a yaptığı müdahale gibi yapmayacak. "Doğu Ukrayna" demek "Rusya" demek mantığı ile gelişmeleri takip edecek. Ukrayna Devleti, buna nasıl bir yaklaşımla siyasi süreci pekiştireceği önemlidir. Kiev'in bu durumda tutumu belirleyici olacaktır. Tek başına "ABD istediğini yapar" mantığı ile olaya bakmamakta yarar vardır. Ukrayna devlet aklının, hangi senaryodan yana olacağı önemlidir. Rusya ise bu tepkilere göre hareket planını aşikar edecek. ABD – Rusya krizi, Ukrayna'da tavan yapacağı açıktır. Ama burada önemli olan detay şudur. Bu krizde tek başına belirleyici aktör yoktur. Ukrayna'da karşı karşıya gelen tüm taraflar etkindir, lakin tek başına belirleyici değil. Rusya kendisi için tehlike olarak gördüğü çevreleme politikasında "Ukrayna hattını korursa" bu durumun diğer gelişmeler için belirleyici olacağını hesaplamakta. Biden'ı sinirlendiren ve Zelenskiy'e dayatmaya çalıştığı durumun nedeni de, Rusya'nın bu hesabıdır. "Kimin hesabı geçerli olacak" sorusuna ise "Kiev'in gelişmeleri nasıl hesaplayacağı ve hangi siyasi hamleler yapacağı" cevap verecek.