Rusya’nın gözle görülür sorunlarına baktığımızda, durumunun pek iç açıcı olmadığını görebiliyoruz.
Sorunların en başında gelen, ülkenin 20 milyon vatandaşının açlık sınırı altında yaşadığı vakasıdır.
ABD’nin Kırım fırsatı ile ambargo uygulamalarını, şimdi daha farklı yerden okumaktayız. Gürcistan’da savaş ortamına itilirken Putin, bunları ne yazık ki hesaba katamadı! Oysa Saakaşvili’ye farklı, Putin’e farklı bilgilerin gitmesi bu gün analiz edildiğinde, böyle bir ortamın pekiştirilmesi, planlı bir dizayna benzemektedir.
ABD’nin; kimsenin toprak bütünlüğüne çok fazla önem verdiği söylenilemez. Bunu ispat edecek günümüz olaylarına bakmamız yeterlidir. Ukrayna’da da aynı ortamı pekiştirenin de isminin Batılı güçler olduğunu daha kesin söylemek gerekirse, İngiltere - ABD ittifakının ürünü olduğu aşikârdır.
İşte Rusya’yı oyuna itmek ve Putin’in aşırı tepkilerini hesaba katarak hareket edilmesi, şimdi daha net gözükmektedir. Gerçi Putin’in Suriye olaylarına müdahil olması ile ABD’nin uzun vadeli düşündüğünü zanneden yorumcuları hayal kırıklığına uğrattığı da aşikârdır. Obama’nın ekibine göre Putin; sadece yakın hedefe odaklanan ve en uzak düşünme kapasitesinin 2 ile 5 sene arası olduğunu öngörmekteydi. Suriye olaylarına müdahil olmakla ve ABD’nin oyunlarına karşılık oyun dizayn etmekle esasında Putin, Amerikan ezberlerini bozmuş gözükmektedir.
Lakin Putin’in her güçlü lider ve her büyük hedefleri olan devlet büyüğünde olduğu gibi, etrafındakilerle ciddi sorunları mevcuttur.
Rusya’nın en önemli sorunlarından birinin yolsuzluk olduğu da bir gerçektir. Ve Putin bu durumla mücadele yapamamakta. Çevresindeki ülke yöneticilerinden birçoğu, yolsuzlukla oligarşik zirveyi oluşturmaktadır. ABD ve İngiltere’nin kullandığı esas dal, burasıdır.
Putin’in etrafında konumlanan yönetim takımının birçoğunun, büyük paraları İngiliz bankalarında. Aileleri ve çocukları Londra’da eğitim görmekte. İngiliz istihbaratının en fazla bot gösterdiği ülkelerin başında gelmekte, Rusya! Kırım nedeniyle Amerika’nın, Rusya’da Putin çevresinden olan oligarklara ambargo uygulamasının altında yatan şeyin, Putin ve etrafındakilerle arasında sıkıntıyı derinleştirme çabası yatmaktaydı.
Putin; hedefi olan felsefesi ve büyük Rusya ülküsü olan bir vatansever olduğu kuşkusuzdur. Rusya imparatorluğunu kurma çabasıdır; O’nun döneminde, aynen Sovyet döneminde olduğu gibi, savunma sanayisine odaklanma ve hızla büyüme başladı.
Putin’in başka dertleri de vardı. Uyuşturucu belası, Rusya’yı esir almış durumda! Ve Putin bunun önünü kesemiyor. Nedenleri fazlası ile var. Lakin en önemli nedeni, bu belanın geliş hattının Orta Asya üzerinden olması ve bu yolları Rusya kapamak istememesidir. Özelikle Tacikistan üzerinden transit hat, Rusya’yı içten çürütmektedir. Tacikistan’daki yönetim kadrolarında bilinen isimler var ki; uyuşturucu hattını neredeyse himaye etmektedir. Rusya sınırları kapatırsa, pusudaki ABD’nin bu alanı esir alacağını görmektedir.
Pusuda bekleyen Çin’in de farkında Rusya. Özellikle Kazakistan’ın boş topraklarına demografik yayılan Çin nüfusu, Rusya’yı tedirgin etmektedir. Sibirya’daki Çin genişlemesi de bu derdin bir parçasıdır. Ayrıca ABD’nin; Letonya’ya, “havadan savunma sistemi”adıyla roket üstlerini konumlaması, Moskova’ya yaklaşık 800 km’lik mesafeye ABD’nin yerleşmesi, Rusya’nın Amerika’ya kıyı olan okyanus derinliklerine, yeni nükleer deniz donanmasını yaklaştırması hedefini benimsetmektedir.
Rusya’nın en önemli handikaplarından birisinin de hep altını çizdiğim gibi, Ermeni ve Yahudi lobisinin güçlü olmasıdır. Rusya’nın toprakları çok, lakin kontrol edecek kapasitesi fazla değil. Eyaletlerdeki iki üç önemli kişi üzerinden sistem yürümektedir. Kontrolsüz durum; eyaletlerden merkeze doğru, haberlerin doğru iletilmesine engel teşkil etmektedir. Lakin mahkeme ve yargı sistemi, siyasi içerik olmadığı takdirde fazlasıyla hızlı ve doğru çalışmaktadır. Güvenlik güçleri içerisinde, vatansever takım fazlasıyla mevcuttur. İşte bunca yolsuzluk ve kontrolsüz arazilerin olmasına rağmen, Rusya’yı ayakta tutan detay budur. Küçük maaşlarla vatan için ölüme giden zihniyet söz konusudur. Putin’e dargın olan ekip de, galiba bu ekiptir. Zenginlerin çevre oluşturduğu bir devlet anlayışı içerisinde, küçük maaşlarla lakin büyük Rusya için halen çaba gösteren bir yapı söz konusudur. Vatanseverliği ile bilinen biri olduğu için, halen etrafındaki yolsuz takımına “dur” demeyen bir lider, fakir vatandaş nezdinde uzun zaman yurtseverlik bayrağına tutunamayacağı da aşikârdır. ABD; Rusya’nın bu durumunu mümkün olduğu kadar kullanmak istemekte! Ve mümkünse bu durumun derinleşmesine çanak tutmaktadır. Rusya’nın bu döneminde ciddi ilişkiler daha fazla sonuç verebilmektedir. Karşılıklı güven ortamı gerçekten oluşursa, Anglosakson - Amerikan ittifakı karşısında denge unsuru olarak, bu kozu iyi analiz etmemiz gerekmektedir.