Rusya cumhurbaşkanı Putin, Sovyetler Birliğini yeniden kurmak için bayağı ilginç tehdit uslubu geliştiriyor.
Gümrük Birliğine üye olmayan eski sovyet cumhuriyetlerinden, para için Rusya’ya giden vatandaşlarını deport edeceğini açıklayan Putin bayağı ısrarcı gözüküyor.
Gümrük Birliği anlaşmasına esas desteği Beyaz Rusya ve Kazakistan vermiştir. Rusya için bu anlamlı anlaşma politik nitelik taşımaktadır.Ve Putin yeni dönemde tekrar kendisi ile hesaplaşılmayan siyaset kurgusunu altüst etmek çabasındadır.
Özellikle Güney Kafkasya ve Ukrayna Rusya’nın vazgeçilmezi olarak bilinmektedir.
Orta Asya cumhuriyetlerinden ,Özbekistan Rusya için esas direniş kalesi olarak bilinmektedir. Özbekistan’daki siyasi atmosferi sonuna kadar destekleyen Rusya için İslam Kerimov ciddi partner olarak biliniyor.
Kırgızistan’daki siyaset yeni ve daha ziyade Türkiye yanlısı olarak biliniyor. Rusya bundan rahatsızlık yaşamıyor. Çünkü tek başına Kırgızistan’ın ne tarafta olması Orta Asya’nın genelini etkileyemeceğini düşünüyor.
Kazakistan ve özellikle başkan Nazarbayev, ciddi siyaset adamı kimliği ve milli duruşu ile dikkat çekmektedir. Lakin Nazarbayev Kazakistan için denge politikasının vazgeçilmez olduğunu anlamaktadır. Bir taraftan Çin, diğer taraftan Rusya, Kazakistan’a rahat adımlar atmak lüksünü vermemektedir. Buna rağmen Kazakistan’ın tutumu oldukça takdire layiktir. Nazarbayev tüm baskı unsurlarına rağmen, bağımsız duruşunu ve milli mefkure algısını siyasete taşımaya devam etmekte. Ortak Türk medeniyet coğrafyası inşasında Türkiye’ye destek vermektedir. Ayrıca Azerbaycan’ı her durumda desteklemekte ve bir takım baskılara rağmen dik duruşunu sürdürmektedir.
Rusya’nın da yanında bir takım projelerde bulunması ise Kazakistan’ın provokatif unsurlardan korunması amacını taşıdığı aşikardır. Türk coğrafyasında en tecrübeli siyaset adamı olarak Nazarbayev’den ciddi anlamda faydalanılmalıdır bence.
Rusya, Putin hayalleri ile yeniden gündeme eski Sovyet kudretiyle dönmek istiyor.
Gümrük birliği konusunda bayağı ısrar sergilenmektedir. Eğer eski cumhuriyetler bu teklifi değerlendirmezse, Rusya diğer cumhuriyetten olan vatandaşları geriye göndermek beyanı ile başka bir siyaset inşası vadediyor. Sosyal hakları tanınmayan, parasız pulsuz kalmış vatandaş için Rusya’dan sınırdışı edilmek uçurum demektir. Orta Asya, Azerbaycan, Gürcüstan kimi ülkelerden para amacıyla Rusya’ya yüz tutmuş vatandaş için Rusya kurtarıcıdır. Ailesinin parasal olarak geçindiği kaynak olan Rusya bu durumu değerlendirmekte pek kararlıdır.
Rusya pazarlarına hakimiyeti ile bilinen Azerbaycan uyruklu vatandaşlar için ise bu ciddi sorun olarak algılanmaktadır. Böyle olduğu içindir ki, Rusya arazisinde çalışan Azerbaycan vatandaşları için eski Sovyet kurgusu arzu olunan istek olarak kabullenmektedir.
Rusya artık bu bölgelerde etnik zeminde de olaylar yaratmakta istekli gözüküyor.
Azerbaycan iktidarına baskı yapmakta hevesli gözüken Rusya, Kuzey Kafkaslar’da yaşayan etnik Lezgi halkının sözde haklarını aramaya başlamıştır. Bir kaç gün önce Moskova’da ikiye bölünmüş halk nitelikli toplantı yapıldı. Bu toplantıda Azerbaycan arazilerinde yaşayan Lezgilerle, Rusya arazilerinde yaşayan lezgilerin birleşmesi gündeme getirildi. Rusya ve Azerbaycan sınırlarında yaşamakta olan Lezgiler Karabağ savaşlarında Azerbaycan topraklarının bütünü uğrunda Ermenilere karşı Azerbaycan Türkleri ile birlikte savaş vermiştir. Hiçbir zaman tarihin hiçbir döneminde Lezgilerle Türkler arasında kavga olmamıştır. Her zamanki gibi, Rusya suni kavgalar yaratmakta ustadır ve malesef bazen bu tuzağa düşen gruplar olmuştur. Dikkati çeken odur ki, bu tür tuzaklar Rusya’ya gerektiği zaman kurgulanmaktadır. Bu toplantıda Rusya’nın önemli siyasetçileri, resmi sözcüleri yer almakla Azerbaycan’a kendilerince mesaj vermekteler.
Görünen odur ki, Rusya tüm fırsatları değerledirerek coğrafyada politik rengi kendi lehinde degiştirmek istiyor. Özellikle Rusya askerlerinin Gebele Radyo Lokasyon İstasyonu’ndan Azerbaycan şartları kabul etmediği için çıkartıldıktan sonra, Rusya kendisine yönelmiş bu tutumu bir şekilde anti-Azerbaycan tarzı ile değerlendirmeli idi, nitekimki değerlendirdi. Rusya durmadan Yukarı Karabağ meselesinde agresif tarzını Ermenistan’a verdiği destegi ile gizlemiyor. Bu son zamanlar daha da artmaktadır.
Ciddi olarak yeniden Sovyet hayallerini kurmak için ise, Rusya’nın Güney Kafkaslara yeniden geriye dönüşü şarttır.
Ermenistan’a etkisi güçlü olan Rusya’nın zamanında Gürcüstan ve Azerbaycan’da bayağı politik kayıpları olmuştur. Gürcüstan’da Saakaşvili’ni bertaraf etme çabası ise artık netice vermektedir. Geçtigimiz hafta Başbakan İvanaşvili’nin desteği ile Saakaşvili’nin başkanlık görevlerine parlamentoda kısıtlamalar oylandı. Ve artık Gürcüstan Cumhurbaşkanın görevleri sınırlı ve etkisiz hale getirilmiştir.
Aynı senaryo Azerbaycan için geçerli olmasa bile, buraya yönelik yeni planlarının olduğu aşikardır.
‘Rusya’nın ABD ve Türkiye’yi gözardı ederek siyaset yapması mümkün mü?’ sorusu bu günlerde pek gündemde. Burada Türkiye’nin tarzı önem arzetmektedir. Özellikle, İsrail’i özür dilemeğe zorlayan Türkiye pek gözardı edilemeyecek gibi görülmektedir.
Ancak Putin’in eski coğrafyada yeniden ve daha güçlü hakimiyet arzusu hafife alınacak türden değildir. Pervasız ve sınır tanımayan siayset tarzı ile bilinen Rusya için, ordu ve orantısız güç kullanma taktikleri her zaman için geçerlidir.
Odur ki Türkiye’nin bu konuda ciddi adımları ABD’den daha fazla önem arz etmektedir.
Her ne kadarda ABD bu bölgede ciddi küresel güç olarak algılansa da, Türkiyesiz Kafkaslar gelecek vadeden anlam taşımamaktadır. Çünkü ABD’den farklı olarak, Türkiye’yi bölgeye sadece enerji menfaatleri bağlamamaktadır.
Bu felsefesiyle, Türkiye aktif siyaset yapmakta kararını geciktirmemelidir.
Çünkü zaman karar zamanıdır.