Ukrayna ile Rusya arasındaki gerilim ortamı, Kırım'ın ilhakı sonrası, haliyle hiç gündemden düşmedi. O dönemde de bu gerilimi hep canlı tutmak için, Kırım'ın işgaline Batılı ittifak sessiz kaldı. Hatta bir nevi gerçekleştirilmesine seyirci kalışları ile zemin oluşturdular. Çünkü Ukrayna ile Rusya arasında sürekli zinde tutulan gerilim ortamı, Rusya'nın sinir uçlarının depreşmesine yol açmaktadır. Bu ise Rusya'nın yetersiz adımlarının akabinde devreye girmesi anlamına gelmektedir.
Rusya'ya yaptırımlar yapılmasını, ekonomik olarak zor duruma sokulmasını, uzun planın parçası olarak okursak, isabetli olacak galiba!
Durup dururken ambargolar uygulanmayacağına göre, buna zemin gerekmekteydi. Ukrayna ile Rusya arasında savaş ortamı, tam da arzu edilen zemin rolünü oynayabildi.
Kırım işgal edildi. Hukuk normları çiğnendi. Uluslararası hukuk yok sayıldı. Rusya bunu yaparken, Kosova örneğine sığındığını defalarca dile getirdi. Hatta bunun sinyalini, Kosova'nın bağımsızlığı ilan edildiğindeki beyanlarıyla ifade etti. "Bu bumerang sizi gelip bulacak" dedi.
Evet, Kırım'ın işgali ile birlikte Rusya, istenilen Ukrayna ile Rusya arasında savaş zeminine çekildi.
Kırım ciddi parasal güç aldı Rusya'dan. Hatta Rusya'da bunun aleyhine konuşanlar da mevcuttur. Bütçeden Kırım'a ciddi rakamlarla para ayrılması ve bu para aktarımının Rusya'nın bu kadar ciddi ekonomik sıkıntılar döneminde yapılması itirazlara sebep oldu elbet!
Lakin toplumun büyük kısmında, özellikle askeri istihbarat hattında ve siyasi kanatta, Jirinovski gibi "Rusya milliyetçiliği" üzerine siyaset inşa edenler ise, Putin'i başka şeyle itham etmekte. Kırım'ın işgalini az bulan bu kanat, "neden Ukrayna'nın hepsini işgal etmedik" diye, itirazlarını da dile getirdi. Hatta bu, Putin'in en önemli hatası olarak yorumlandı.
Rusya'nın bu kadar cesur ve kimseyi kaale almayan adımlarının altında, ABD'nin Orta Doğu ülkelerindeki politikaları yatmaktadır. Bunu hep söylemekteyim. Gürcistan'la savaş haline gelmesi, neredeyse Tiflis'in kapısına dayanan Rus ordularıyla Putin kendisine yönelik tehditleri, çevreyi aleve vererek söndüreceğini hedeflediğini de yazdım.
Geldiğimiz noktada Rusya, Pasifik'teki gerilimle daha yeni sıcak ortama itilmektedir.
Ukrayna ile savaş haline tekrar gelmesi, bayağı arzu edilen bir durumdur.
Almanya Dışişleri Bakanı Gabriel'in, Kiev'deki askeri törende Hitler Almanyasındaki askeri selamla selam vermesi dikkatlerden kaçmadı. İngiltere Savunma Bakanı'nın o askeri törende olması ve "Ukrayna'ya her türlü askeri desteğe hazırız" beyanını ifade etmesi de, ilerideki savaş ortamına hazırlık mesajları olarak yorumlanmaktadır.
Bir de, tam da bugünlerde Moldova ile gerilim ortamı devrede. Moldova Başkanı'nın, Rusya yönlü olduğunu biliyoruz. Lakin parlamentoda temsil olunan ciddi sayıda Batılı ittifakı arzu eden güçler söz konusudur. Ve Dnestryanı bölgesinde, Rusya ordularının çekilmesi talebi seslenmeye başlandı uzun zamandan sonra! Rusya "tamam çekerim, lakin oradaki olası savaşı gözönüne alın" diyor.
Batılı ittifak Rusya sınırlarına yaklaştıkça, Rusya burada ateş çemberini oluşturacak kavramı devreye sokmakta. ABD'nin istediği de tam da budur. Savaş ortamında Rusya'yı zayıflatmak ve Merkezi Asya, Orta Asya, Kafkasya hattında Rusya'yı bypass etmek.
Orta Asya kökenli kişilerin Rusya içerisinde terör olaylarına kalkışması ve yeni olayların sinyali, Rusya istihbarat servislerinin son zamanlar esas sinyallerindendir. Bu ise Rusya'da vize rejiminin yeniden devreye girmesini tetikletmektedir. Rusya her ne olursa olsun, bu ortamda kendi hinterlandından vazgeçmeyeceği aşikardır. Savaş ortamının sınırlarına dayanmasının önünü almak için de ateş çemberini eski Sovyet halkasında zinde tutacaktır. Karabağ, Dnestryanı, Osetya, Abhazya, Doğu Ukrayna, Kırgızistan, Kazakistan hattı esas odak noktalarıdır hiç kuşkusuz. Özellikle Kafkasya - Orta Asya hattının İpek Yolu hattı üzerindeki güzergah olduğunu unutmayalım. ABD; aynen Orta Doğu, şimdi de Pasifik bölgesindeki gerilimin bir kısmını Rusya çevresine odaklayacağı aşikardır. Bu durumda coğrafyada savaşsız bu gerilimi istikrara dönüştüren coğrafyada daha fazla söz sahibi olacaktır. Coğrafya insanının, savaş yerine istikrarı sunanın yanında yer alacağı kuşkusuzdur.