S-400 hava savunma sistemlerinin testini yaptık ya. ABD’de bir kanat yeniden ayağa kalktı. Ne diyorlar özetle? Bu sistemi, parçası olduğumuz NATO sistemlerine entegre edemezmişiz.. Konu bu kadar aslında.. E etmiyoruz zaten. Bunu da bin defa anlattık. S-400 sistemini bağımsız kullanacağız. Başka ?.. O kadar.. Neticede söz konusu sistem, sınırlarımız içine, eğer hava taarruzu yapılırsa veya füze atılırsa bunlara karşı bizi koruyacak. “Hayır onu yerleştirmeyin” deyip, akılcı bir gerekçe de sunamazlarsa, o zaman biz de şunu sorarız; “hayrola bize saldırmayı mı düşünüyordunuz, ondan mı rahatsız oldunuz?”..
*** Peki .. Daha açık konuşalım. Mesele para mı? Eğer konu buysa buraya dikkat.. S-400 alıyoruz diye dünyayla alış-verişi kesmiş değiliz.. Panik yapmayın.. Bakın üretici ortağı olduğumuz F-35 projesinden Türkiye’yi çıkarmaya çalışıyorlar. Bu rasyonel bir tutum mu, değil.. Ayrıca, Patriot alımı konusunda da biz hiçbir zaman kapıları sert kapatmadık. Hatta daha açık söylemek gerekirse vaktiyle eğer Patriot alımı konusunda ABD yan çizmeseydi bugün S-400 konusu masada bile olmayacaktı belki. Bu benim yorumum değil.. ABD Başkanı Trump, bizzat Osaka’da kendi ağzıyla söyledi.. “Biz yanlış yaptık Türkiye’ye Patriot konusunda” dedi. “O yüzden Erdoğan gidip S-400 almak zorunda kaldı, ona kızmayın” dedi.. Ama olsun. Bugün hâlâ Patriot alabiliriz.. Orada bir problem yok.. Fiyat, teknoloji transferi, ortak üretim şartları gibi başlıklarda uzlaşma sağlanırsa Patriot alımı gündemden düşmüş değil..
*** Sadece o da değil.. Uzun menzilli hava ve füze savunma sisteminin gelişimi ve üretimi için çalışmalar yapmak üzere Fransa-İtalya ortak konsorsiyumu Eurosam şirketi ile işbirliği anlaşması imzaladık, hatırlayın.. Aselsan ve Roketsan’ın imzaları var. . Hayalet uçaklara, insansız hava araçlarına ve füzelere karşı savunma sistemleri alacağımızı söylemişiz.. Demem o ki, Rusya’dan S-400 alıyoruz diye NATO üyesi ülkelerle alış-verişi kesmiş değiliz.. O halde problem ne? Çıkıp da kimse demesin ki; “.. Nato üyesi bir ülke Rus silahı kullanamaz..” Bu koskocaman bir palavra çünkü.. Başta Yunanistan olmak üzere pek çok NATO ülkesi her türlü Rus silahını senelerdir kullanıyor. Yunanistan NATO’da müttefik olduğu halde hem de sadece Türkiye’ye karşı kullanmak üzere S-300 füze savunma sistemini satın alalı 24 yıl oldu. Kim itiraz etti? Kim dedi ki “bir başka NATO üyesi ülke olan Türkiye’ye karşı, Rus hava savunma sistemlerini kullanamazsın!” kim dedi?.. Kimse demedi.. Yunanistan sadece kendisi almadı.. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne de bu füzelerden aldırttı. Böylece her iki ülkenin hava savunma sistemleri entegre hale gelmiş oldu.
*** Sadece Yunanistan ve sadece S-300 değil ki mesele..
Pek çok Nato üyesi ülke, farklı farklı çok çeşitli Rus silahlarını kullanıyor yıllardır..
Gelin başka hangi ülkelerde hangi Rus silahları var bir listeleyelim..
Yunanistan, Bulgaristan, Slovakya’da S-300 füzeleri.. Bulgaristan ve Polonya’da S-200 ve S-125.. Bulgaristan, Macaristan, Hırvatistan, Polonya ve Romanya’da BM-Grad Füzeleri ve T-72 tankları, Bulgaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Slovakya’da Mi-24 saldırı helikopteri ve Mig 29 Avcı uçakları..
*** Size daha çarpıcı bir bilgi vereyim mi?.. Rusya’nın en büyük silah müşterisinin ABD olduğunu söylesem ne dersiniz?.. Evet yanlış okumadınız.. ABD dedim.. Suriye’de terör örgütüne dağıtılan 5 bin TIR dolusu silahın neredeyse tamamı Rusya’dan alındı. Bu silahlar arasında gelişmiş güdümlü füzeler de vardı. ABD Rus şirketlerine bugüne kadar milyarlarca dolar para ödedi. Üstelik bu silahlar terör örgütüne dağıtılarak teröristlerin modern silahlara sahip olması sağlandı..
*** Anlayacağınız, samimi olalım bir parça.. Derdimiz tam olarak ne? Ona odaklanalım. Anlaşılıyor ki ABD cephesinden gelen ve kafa karıştırmaya çalışan argümanların tutarlı bir tarafı yok. Biz işimize bakalım..