Evinizin küçük prens ya da prensesi büyüdü ve okula başlıyor. Bugüne kadar her istediği yapılmaya çalışılan, üzerine titrenilen çocuğunuz hayata ilk adımını atıyor. Artık onun da oyun dışında amaçları, aktiviteleri ve sorumlulukları olacak. İlk günleri elbette ki kolay geçmeyecek. Onu yeni hayatına alıştırmadaki en önemli görev ise tabi ki size düşecek... Uzmanlar son yıllarda çocuklar okul kaygısını eskiye oranla çok daha yoğun yaşadığına dikkat çekiyor. Dış dünyada artan tehlikeler ebeveynlerin endişelerini artırıyor ve günlük hayatta çocuklarına daha koruyucu yaklaşıyorlar. Bu durumun yanı sıra çocuklarının her istediklerinin yapılıyor olması da okula uyumu zorlaştıran nedenler arasında yer alıyor.
Uzmanlara sorduk, çocuğun okula alışması için ebeveynlerin yapması gerekenden çocukların okula gitmeme bahanelerine nasıl yaklaşılmasına kadar pek çok konuda öneriler aldık...
Otizmli gençler için özel eğitim sınıfı açıldı
İstanbul Saint Joseph Fransız Lisesi, otizm tanısı konan gençler için Tohum Otizm Vakfı işbirliği ile Türkiye’nin ilk özel eğitim sınıfını Kadıköy Moda’daki kampusunda açıyor. Sınavla öğrenci alan İstanbul Saint Joseph Lisesi, yeni açılan özel eğitim sınıfına öğrencilerini sınavsız kabul edecek ve 14-21 yaş otizm tanısı almış gençlere birebir eğitim verecek. Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de son 10 yılda 90 bin çocuğa otizm tanısı konuldu. Türkiye’de yalnızca 0-18 yaş grubu arasında halen yaklaşık 285 bin otizmli çocuk eğitim için bekliyor. Tel: (0212) 244 75 00 Yard. Doç. Dr. Ferahim Yeşilyurt
Tatil döneminde geç yatıp geç saatte kalkmaya alışan, okula başlayacak çocukların uyku düzeninin en az bir hafta öncesinde eski haline dönmesi gerekiyor. Uzmanlara göre okullar açılmadan önce yapılan hazırlıkların en önemlisi, uyku saatlerinin düzene sokulması. Tatilde esnek hale gelen yatma ve kalkma saatlerinin düzenlenmesi için anne babalara önemli görevler düşüyor.
Çocuk veya erişkin hepimizin hayatı boyunca kazanması gereken en önemli alışkanlığın her sabah aynı saatte ve erken kalkmak olduğunu vurgulayan Türk Uyku Tıbbı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Fuat Özgen “Hepimizin uyku uyanıklık düzenini sağlayan en önemli unsur, hep aynı saatte kalkmaktır. Aynı saatte yatmaktan ziyade sabah hep aynı saatte erken kalkmak gerekir” diyor.
Okul çocuklarında ideal gece uyku süresinin ortalama sekiz saat olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Fuat Özgen, bilgisayar kullanımının gece uykusunu kısaltan ve aksatan en önemli faktör olduğuna işaret ederek “Bu nedenle planlanan uyku saatinden yaklaşık bir saat kadar önce bilgisayar oyunlarının bırakılması gerekiyor” diyor.
Prof. Dr. Fuat Özgen
İyi bir başlangıç her zaman önemlidir
Okulun çocukların aileden bağımsız olması gereken ve yeni ilişkiler kurabilecekleri bir ortam olduğuna dikkat çeken Ayna Eğitim ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nden Uzman Psikolog ve Psikodrama Terapisti Arzu Aydın Koç, ailelere “Aşırı koruyucu ya da ihmalkar tutumunuz çocukların okula uyum sürecini etkileyebilir. Önemli olan çocuğu dinlemek, gerektiği kadar okul ve öğretmenle iletişim içinde olmaktır” tavsiyesinde bulunuyor.
Emsey Hospital’dan Psikiyatri Uzmanı Dr. Orhan Karaca da çocuğa okulu sevdirmenin yollarını şöyle sıralıyor: “Çocuklar, öncelikle okulun nasıl bir yer olduğunu görmeli, olumsuz düşünceleri varsa bunlar giderilmeli, çocuğa uygun bir dille ve sabırla olumsuz düşüncelerinin yersiz olduğu anlatılmalı. Okulun ilk günleri, çocuk ve aile için zorluklar içerebilir. Çocuktan ilk defa ayrılıyor olmanın oluşturduğu kaygı varsa okul hakkındaki tereddütler çocuğa yansıtılmamalı. Çocuğun okula gitmesi ve devam etmesi konusunda tutarlı olunmalı. Okula başlamadan önce okula gideceği çocukla paylaşılmalı ve çocuk bu duruma alıştırılmalı. İlk zamanlar çocukların okula gidip 1-2 saat vakit geçirip evlerine dönmeleri, çocukların bu uyum sürecini kolay atlatmalarını sağlayacaktır.”
Beslenme çantası reflüye yol açmasın
Okullar açılıyor, derslerdeki başarı öğrenmeyle değil beslenmeyle geliyor. Okul hayatındaki başarı, çocukların kışın sağlıklı kalması, bağışıklık sistemini güçlendirici ve reflüden uzak tutucu beslenmeden geçiyor. Çocuk Sağlığı Hastalıkları, Alerji ve Astım Uzmanı Prof. Dr. Yonca Tabak, okullarda sağlıksız besinlerin satılmasının ve nüfusu kalabalık okullardaki havasızlığın astım ve alerjiye sebep olduğunu belirtiyor. Çocukların öğle yemeklerinde hızlı gıdaları tercih etmesinin öncelikle reflüye, ardından da astıma yol açtığına dikkat çekiyor. Tabak, alerjik çocuklar için kakaolu hazır gıdalar yerine bol tahıllı ekmek, peynir, zeytin, yumurta, salatalık ve şekersiz marmelat gibi vitamin yönünden zengin gıdalarla beslenmenin çocukların bağışıklık sistemlerini güçlendireceğine vurgu yapıyor. Öğle yemeklerinde ise bol peynir, balık, tavuk veya kırmızı etle yapılmış, içinde sebze ve yeşillik olan bol tahıllı bir sandviç ve yanında taze meyve tüketmenin çok daha besleyici olacağına değiniyor.
Doğru hazırlanmış bir beslenme çantası, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişme sağlayabilmesi için en önemli etkenlerden. Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak’ın beslenme çantası önerileri, çocukların beslenme problemlerinin önlenmesi ve sağlıklı gelişimlerinin sürdürülmesi için anahtar niteliği taşıyor: “Sağlıklı bir beslenme çantası hazırlamanın en kolay yolu, içine bütün besin gruplarından en az bir çeşit besin yerleştirmektir. Çocuklar hep aynı besinleri tüketmekten hoşlanmaz ve çabuk sıkılırlar. Beslenme çantasının dolu gidip boş gelmesini sağlamak için çeşitlilik sağlamaya özen göstermelisiniz. Çocuklarda su tüketimi de çok önemlidir. Çocukları, su içmeye teşvik etmek için beslenme çantasının içine su koymak, güzel bir çözüm olacaktır.”
Dişi için elma ve peynir
Özel ProDenta Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği’nden Ortodontist Prof. Dr. Ahu Acar, ağız ve diş sağlığının çocukların beslenmesini, konuşmasını ve sosyal yaşamdaki yerini etkilediğine işaret ederek okul öncesi diş sağlığı kontrolünün önemi üzerinde duruyor. Çocuk diş tedavilerinde, ilk seans çocuğun diş hekimiyle tanışma, sonraki seansların tedaviye uyum ve düzenli olarak diş hekimini ziyaret süreçleri olduğuna değinen Prof. Dr. Acar, çarpık dişlerin düzeltilmesi, yerine yerleşmeyen dişlerin dizilmesi, geride kalan çene yapısının düzeltilmesi gibi sorunların ortodonti tedaviyle düzeltildiğini anlatıyor. Acar “Ortodonti tedavi, tedavi süresinin uzunluğu ve çocuğun yiyecek yasakları olması nedeniyle zor tedavilerden biri olarak bilinir. Ortodonti tedavilerde ilk iki hafta alışma sürecidir. Bu süreçte çocuğun dişlerine takılan tellerine uyum sağlaması, dudak ve yanaklarda oluşan diş teli vurukları ve çocuğun görüntüsündeki değişiklikleri kabullenmesi açısından önemli.”
DentGroup Kids Çocuk Diş Hekimi Neşve Kayabaşoğlu da “Beslenme çantalarına elma ve peynir koyun. Yapılan araştırmalar yemekten hemen sonra yenilen elma veya peynirin ağız ortamındaki asit düzeyini azalttığını ve bu sayede çürük oluşumunu engellediğini gösteriyor” diyor.