RTÜK’ün sözde AK Parti üyeleri Taha Yücel’den Hamit Ersoy’a, İlhan Yerlikaya’dan Nurullah Öztürk’e hepsinin bir skandala imza attığı ortaya çıktı. Samanyolu Haber Radyo ve Dünya TV isimli Fethullahçı Terör Örgütü yayın organlarının lisansını 10 seneliğine uzattı bu 4 sözde AK Parti üyesi. Daha önce de yazdığım gibi AK Parti’nin oraya atadığı 4 isim de hem AK Parti’ye, hem de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ihanet etmiştir. Bu hainlikten sonra bana göre yapacakları tek şey onurlarıyla istifa etmektir. Fakat Ankara bürokrasisinin hastalıkları gereği koltuklarından kendilerinin ayrılacağını sanmam. RTÜK denen kurum TBMM tarafından lağvedilmeden kalkmazlar o koltuktan. RTÜK 2016 yılı içinde lağvedilecek ve yerine yeni bir kurum ihdas edilecek. Öte yandan özellikle İlhan Yerlikaya’nın çok pişman olduğunu ve bu yapılanı şu geçiş aşamasında telafi etmek istediğini öğreniyorum.
O halde şu an RTÜK Başkanı olan İlhan Yerlikaya’nın yapacağı şey bellidir. BTK Başkanı RTÜK Başkanı’na örnek olmalıdır. BTK bir kararla tüm bürokrasiyi dağıtma kararı aldı ve çok doğru iş yaptı. Gazetelerde bu haber ayrıntılarıyla yer aldı. RTÜK Başkanı da BTK’da yapılanı emsal almalı ve Muhsin Kılıç ile Hikmet İnce başta olmak üzere tüm Fethullahçı bürokratik dokuyu dağıtmalıdır.
Bunun formülü de bellidir... RTÜK Başkanı bir basın toplantısı düzenler ve haklarında bu kadar iddia olan bürokratlarla çalışılamayacağını söyler. Başkanlık yetkilerini ve gücünü kullanarak zaten tüm kritik yerlerdeki isimleri değiştirebilir. Daha fazlasını ise kurul gündemine getirir. FETÖ üyeleri olan isimlerin RTÜK kadrolarından çıkarılmasını gündeme getirir. Bu olaya kim karşı çıkarsa da “akla kara” belli olur ve devlet hafızası bunu unutmaz. RTÜK Başkanı artık inisiyatif koymak zorunda. Cumhurbaşkanımız ile olan görüşmesinde de Yerlikaya inşallah gerekli mesajları almıştır. Bu durum böyle gitmez...
Öte yandan geçen yazıda FETÖ’nün Türksat Genel Müdürü Ensar Gül’e kurduğu tuzaktan da bahsettim. Eğer Ensar Gül akıl ve cesaretle bu tuzağı bozmazsa ve hala Fethullahçıların oyunlarına gelmeye devam ederse hem itibarını, hem de makamını kaybedebilir. Bakın başta FETÖ kanallarının Türksat’tan iptaline de karşı çıktı ama sonra gereğini yaptı ve bizde alkışladık Ensar Hoca’yı. Hep böyle olmalı. Ensar Gül, FETÖ’den korkan bürokrat çoğunluğuna bakarak kendi konumunu garanti saymamalı. Maalesef Ankara bürokrasisi bu konuda üzüm üzüme baka baka kararır şeklinde bir hastalığa sahip. Ama bu dönemde tüm bunlar bitecek. 657 kaldırılacak ve devletten adam çıkarmak çok kolay hale gelecek. Öte yandan Türksat Genel Müdürlüğü çok kritik ve hassas bir makamdır. Türksat Genel Müdürü’nün Fethullahçı terör örgütü denen çeteye bir zerre taviz vermemesi çok önemlidir. Hem Cumhurbaşkanımız, hem de tüm DEVLET kurumları esas bu konuda hassastır. Fethullahçı Terör Örgütü şu an Türksat’ın elinde olan ve FETÖ tarafından kullanılan transponderların satılmamasını ve bekletilmesini istiyor. Bu sayede devletin de para kazanmasını önlüyorlar. Şu ana kadarki devletin zararı 250 bin doları buldu. Burada hukuki sorumluluk tamamen Ensar Gül’ündür. Ensar Gül kendine garanti veren kimi bürokratların telefonlarına güvenmesin. Artık bu devleti FETÖ’den korkanlar ve ahbap çavuş ilişkilerini sürdürenler yönetmeyecek. Yarın devletin kaybettiği yüzbinlerce doların hesabı sorulduğunda sadece Ensar Gül bunun bedelini öder. Öyle bir durumda malum eyyam telefonlarını açan herkes arazi olur ve tüm fatura Ensar Gül’e kalır. Ensar Gül bilmeli ki Zaman-Samanyolu ve Kanaltürk-Bugün grubu artık tarih olmuştur. Uyduruktan FETÖ davalarıyla eskiye dönüş mümkün değildir. Kayyum her ay zarar eden Kanaltürk-Bugün TV grubunu ebediyen kapatarak çok doğru ve rasyonel bir iş yapmıştır. Şimdi birilerinin Ensar Gül’ün kulağına Kanaltürk-Bugün’ün yeniden açılacağını dolayısıyla Türksat’taki yerlerini korumasını söylemesi boş laftan başka şey değildir. Ensar Gül bu boş lafları dinlerse yarın bunun hukuki sorumluluğu olur çünkü devletimiz zarar uğratıyor. Türksat’ta ne Samanyolu, ne Kanaltürk ne de Bugün diye bir kanal artık asla olmayacak. FETÖ’nün tüm medya organları yasadışıdır ve hepsi kapatılacak.