Antalyaspor formasının ön yüzünde ve sırtında “07 Gençlik” diye, bir taraftar grubunun reklamı vardı. Bu bir ilk... Geçmişte G.Antepspor’un benzer bir girişimi olmuştu ama, o zaman kulüp tüm taraftarını hedeflemişti. İsim yoktu...Fakat Antalya’nın belli bir gruba yönelik “Reklam alamadım, bari şunları mutlu edeyim” yaklaşımı, ters tepebilir. Çünkü her Antalyalı taraftar; 07 Gençlik üyesi olmayabilir. Tartışma ve huzursuzluk çıkar. Faydadan çok zarar getirir.
***
G.Saray maçın başlarında hakim unsur gibi göründü. Ama ataklarını, mutlak hedefine ulaşsın anlayışı ile değil; nasılsa biri gol olur düşüncesiyle, rastgele yaptı. Atakları bilinç/proje/isabet içermiyordu. Çok sayıda rakibin üstüne gitmeyi temel marifet sayıyorlar... Sonuç alamıyorsan, baskı kurmakla kuramamak arasınde pek bir fark kalmaz.
Gene de, G.Saray’ın imdadına Cüneyt Çakır’ın penaltı kararı yetişti. Ama, penaltının VAR’la iptali doğru oldu. Gerçi kol, olağan duruşun çok ötesinde ve resmen havadaydı ama, topun yönü hiç değişmediği için; temas olmadığı anlaşılmıştı. Ya da çok hafif bir temas olsa bile; buradan bir penaltı çıkması, ağır bir karar olurdu.
***
Rodrigues, hocasının bilgisi ve onayı dışında; oyun disiplinine uymayacak şekilde, kafasına göre işler yapıyor. F.Bahçe’de aynı konumdaki Valbuena, bu davranışları yüzünden sürekli kesik yiyor. Kendini vazgeçilmez gören Rodrigues de; (Böyle giderse) yakında benzer bir kadere razı olmak zorunda kalır. Oyundan alınması da, buna işarettir.
G.Saray’ın baskılı oynarken bile zorlanması, atak stratejisinin gözden geçirilmesi mesajını veriyor.