Suudi Arabistan, tarihinde olmadığı kadar zor bir süreç ile karşı karşıya. Cemal Kaşıkçı olayının sorumluları adalet önüne getirilmediği ve ismi üzerinde şüphe bulutları dolaşan kraliyet aile üyeleri yargılanmadığı sürece bu süreç çıkmaza doğru ilerleyecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün TBMM’de grup toplantısında yaptığı ve tüm dünyada soluksuz izlenen açıklamalarındaki mesaj son derece net idi.
Olayın önceden planlanmış olduğu vurgusu ile birlikte en alttan en üste sorumlularının cezalandırılması çağrısı bütün başkentlerde yankı yaptı. İsim verilmemiş olsa da adres belli idi.
Cumhurbaşkanı, açıklamalarında olayın önceden planlandığını, bu nedenle 28 Eylül’de gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın evlilik işlemleri için başkonsolosluğa başvurmasının ardından, başkonsolosluğun Riyad’a bir diplomatı gönderdiğini duyurdu.
Bu planın talimatının bizzat Riyad’dan geldiğini bu sözlerle duyururken, olayın bir gün öncesinde Yalova ve Belgrad Ormanları’nda keşif yapıldığını da kayıtlara geçirmiş oldu.
Cinayetin sorumlularının Türkiye’de yargılanmasını isterken, dünyaya da önemli bir mesaj verdi.
Dünya vicdanının temsilcisi olarak Türkiye bu işin peşini bırakmayacak.
Başından itibaren Türkiye bu korkunç olayla ilgili süreci çok etkili bir şekilde yürüterek, Suudi Arabistan’ı itiraf noktasına getirdi.
Savcılık elindeki delillerin analizi sürüyor. Suçluyu ve adamlarını köşeye sıkıştıracak daha çok nokta olduğu yavaş yavaş ortaya çıkacak.
Suudi Arabistan’ın bu süreçten çıkış yolu ancak ve ancak Türkiye’nin yavaş yavaş netleştirmekte olduğu fotoğrafın sorumlularını yargılaması olacak. Çünkü eninde sonunda bu fotoğrafı herkes görecek.
Son bir önemli not. Lideri, diplomasisi ve istihbaratıyla Türkiye bu süreçten yurtdışındaki olumsuz algıyı da parçalayarak güçlü bir şekilde çıkıyor. Hiçbir güç böyle alçak ve sinsi bir suçluyu bu şekilde köşeye sıkıştıracak hız ve titizlikle çalışamazdı.