Riskli ve hukuksuz olduğu halde, Putin bu yolu neden seçti?
26 Şubat 2022 Cumartesi
"Putin saldıracak!" istihbaratı doğru çıkan ABD'nin, anlaşılan bu yönü oldukça güçlü. Lakin ABD'nin caydırıcı bir hamle yaparak bunun önünü almaması da; doğrusu merak konusu. Rusya'nın, Ukrayna topraklarını işgale karışması ve fiili olarak uluslararası hukuku çiğnemesi, Batı açısından alışık bir durum olmalı. Biden'ın kesin bir dille "Saldırı olacak" demesi ve tarihinin de aşağı yukarı doğru çıkması; şunu izah ediyor: Batı, özellikle ABD ve İngiltere bir şey deniyor. İştePutin'in tam da söylemek istediği şey aslında buydu.
Aşağı yukarı günlerdir bu konulara hâkim durumdayız. Ekonomik hazırlığını yıllar önce yapmış bir Putin çıktı karşımıza. Son ulusa sesleniş metni, tarih içerikli kendini anlatma yöntemi olarak görülmeli.
Sinirli ve ne yaptığını bilen biri olarak çıktı karşımıza. Esasında tüm olaylara bakarken, olayların bu noktaya gelme sebeplerini de kaçırmamamız gerekiyor. Elbette uluslararası hukuk çiğnenmekte.
Lakin bu hukuk tanımazlık konusunda Putin, referansının Batı olduğunda ısrar ediyor.
Kendinin çevreleme politikasından rahatsız olduğunu, 2004 senesinden itibaren dillendirmekte.
Israrla güvenlik garantisi istiyor. Ukrayna'nın NATO ve Batı ittifakına taraf olmasını istemiyor.
Bunun için Kırım ilhakı olduğunu savunuyor âdeta, "Bana yol bırakmadınız" demeye getiriyor. Son Donbas ve Lugansk'ın sözde bağımsızlığının tanınması ise, yeni ve son olmayan hamlesi gibi karşımızda.
Ukrayna konusunu eski Sovyet coğrafyası ile kıyaslamamakta yarar vardır. Ukrayna ve Kiev Rusya için farklı anlam taşıyor. Yıllardır Ukrayna üzerinden ikinci çöküş sürecinin gerçekleşeceğini planlayan Batı, operasyonunu durdurmak için, her tarafı ateşe vermiş durumda. Avrupa ile Anglosakson ittifakı bir birinden ayırmakta. Esasında Avrupa bizim ve Anglosakson dayatmasına karşı koymakta. Tarihsel alt yapıyı göz önünde bulundurursak, korkmasında haklı taraf vardır.
Putin, 2. Dünya savaşında karşı karşıya kalınan durumun müsebbibi olarak, İngiltere ve ABD'yi görüyor. Sovyetler Birliği çöküşünün mimarı olarak da Anglosakson ittifakını hedef almış durumda. Bu durumda kendisini korumak için, yeni dünya düzenindeki değişimi kullanmak niyetinde. Gürcistan işgali ile Batının hiçbir şey yapamayacağını anladı. Yani bu deneme ona daha sonraki denemeleri için alan açtı.
Ukrayna kendisi için ölüm kalım meselesi. 8 yıldır fiili olarak Ukrayna'dan ayrı düşen Donbas ve Lugansk bölgelerinde, sürekli çatışma ortamı hüküm sürdü. Bir taraf farklı, diğer taraf farklı bilgiler ile kendini haklı görmekte. Minsk süreci o sebepten Putin için önemlidir.
Almanya Fransa ve Rusya beraber kurdukları ve imza atılan anlaşma, daha sonra Zelenskiy tarafından hiçe sayıldı. Putin bunun sebebinin Biden ve yönetiminin olduğu görüşünde. Bu anlaşmaya göre Kiev, Donbas ve Lugansk ile anlaşmalı talepleri dinlemeli ve ortak karar ile geleceğin inşası yapmalıydı. Bu durumda Rusya Almanya Fransa garantör olacaktı. Zelenskiy önce "Evet" dedi, sonra bunun uygun bir anlaşma olmadığını savundu. Minsk masasının dağılması ile kriz çatışma noktasına verildi.
Zelenskiy'nin beyanları, Batı desteğine güven üzerine kuruldu. Haklıydı da. Çünkü ABD söylem bazında ciddi beyanlarda bulundu. Bu durumda Putin, hukuksuz eylem planını yapma kararı verdi. Donbas ve Lugansk'ta insanların bodrum katlarında yaşadıklarını her gün roket saldırılarına muhatap olduklarını ve bu duruma son koyulması gerektiğini savundu. Ve saldırı planını askeri üstler ve havaalanlarını hedef alarak gerçekleştirdi. Zelenskiy yalnız kaldıklarını, kimsenin kendileri için savaşmak istemediğini ifade etti.
Şimdi Moskova "Zelenskiy hazırsa, barış anlaşmasına hazırız" diyor. Bunu söylerken Ukrayna'nın NATO üyeliğinden vazgeçmesini, tarafsız kalacağına dair anlaşmaya hazırsa "Anlaşalım" diyor. Eski yazılarımın birinde söyle cümle sarf etmiştim: "Sürecin sonuçlarını, Zelenskiy ve Ukrayna'nın tavırları belirleyecek." Şimdi de aynı cümle ile yekunlaştırmak isterim. "Rusya nereye kadar gider?" sorusunun cevabı, hâlâ bu cümlede saklıdır. Ya direnecek ve haklı olarak bağımsızlık mücadelesi vermiş olacak. Gücü ve desteği orantısız ölçerek, buna karar verecek. Ya da uzun vadeye yayarak, şimdilik Ukrayna'nın arazi bütünlüğünü koruyarak gövdeyi kurtaracak