Dün akşam rezaletin resmini Galatasaray çizdi. Daha doğrusu Galatasaray değil de Prandelli çizdi. Ligin ilk iki maçında kaleye 3 şut atan, 1 gol bulan ve gerçekten çok zayıf bir takım görüntüsündeki Balıkesir karşısına savunma ağırlıklı bir takım sürdü. Tek forvetle ve yandan yapılan anlamsız ortalarla Galatasaray gol aramaya çalıştı.
Burak maçın ilk 15 dakikasında 5 kez ofsayta düştü. Ve ofsayttan da bir gol attı. Elbette sayılmadı. İlk yarıda top yüzde 67 Galatasaray'da kalmış. Gelin görün ki, Galatasaray ilk yarıyı 2-0 yenik kapatmış.
Geçmişi irdelemenin, bu takımın nasıl bu hale geldiğini konuşmanın anlamı yok. Bundan sonrasına bakmak gerek. Prandelli, sadece hokeyde değil, futbolda da 4-4-2 diye bir sistem olduğunu öğrenmek zorunda. Bu takım, sadece; elindeki oyuncu yapısına göre 4-4-2 oynayabilir. Hala her maça değişik bir onbirle çıkmak, Prandelli'nin hatası. Bu hatayı geçen yıl Mancini de yapmıştı. Takımın iskeletini bir türlü oturtamamıştı.
Bu arada; en büyük yanlış, 5+3 gibi bir kuralın işlediği ligde takımı, futbolcuları ve rakipleri hiç tanımayan bir hocayı işbaşına getirmek. Mustafa Denizli'den Hikmet Karaman'a kadar nice yetenekli hoca varken Prandelli nereden bulundu, niye getirildi; bunu da birilerinin sorması gerek.
Galatasaray'ın savunmasında yıllardır sağ bek sorunu var. Sabri gitti, yerine Veysel geldi. O da olmadı. Şimdi de takım kaldı Yasin'e... Bu kadar çok futbolcuyla oynarsan, bir yere varamazsın.
Balıkesir ile oynuyorsun. Gücü belli. Yapabileceği iş belli. Neden Pandev ve Burak ikilisiyle çıkmazsın? Neden savunma ağırlıklı bir kadro sürersin sahaya? Bunların cevaplarını verebildiğin an, takımı toparlamaya başlarsın.
Bu arada, son derece etkisiz olan Selçuk'u ilk onbirde sahaya sürmek de bu futbolcuya yapılan bir iyilik değil. Anderlecht maçında ıslıklanmıştı. Arena'daki ilk maçta neler diyecekler, taraftar nasıl tepki gösterecek, düşünmek bile istemiyorum.
Uzun lafın kısası, bu sezon Galatasaray için eğer böyle giderse zor ve hüzün dolu geçecek.