Borussia Dortmund maçından sonra Galatasaray Teknik Direktörü Prandelli ve santrforu Burak Yılmaz gerçek hedefin Başakşehir olduğunu söylemişlerdi. Dahası 4. yıldıza işaret etmişlerdi. Dün gece 4. yıldız yerine 4 gol yediler.
Prandelli, hala Galatasaraylı futbolcuları tanımıyor, bilmiyor ve sürekli yanlış kadroyla maça çıkıyor. Veysel’den hiçbir şey olmayacağını ilk antrenman sonrası anlaması gerekirken ısrarla onu oynatıyor. Selçuk, Fatih Terim döneminden bu yana futbolu unutmuşken, Ünal Aysal sözleşmesini 2018’e kadar uzatıyor ve de zam yapıyor. Burak, sahada dolaşmanını ötesinde hiçbir işe yaramazken onun sözleşmesi de 2018’e kadar uzatılıyor ve zam veriliyor. TFF’nin 5+3 yabancı kuralından sonra yabancı futbolcu alamayan takımlar zorunlu olarak yerli futbolcuya dönünce rekabet tümüyle ortadan kalktı. Bunun sonucu olarak da zaten çalışmayı pek sevmeyen Türk futbolcusu parası da garanti olduğundan keyif yapmayı çalışmaya tercih etti. Bunun bariz örneğini Galatasaray’da görüyorsunuz.
Başakşehir toplama bir takım. Bu oyuncular yıllarını bir arada geçirmiş değiller. Ancak takım gibi oynuyorlar. Maçın ikinci yarısında sahanın çok kötü haline rağmen iki gol buldular. Bunun en büyük nedeni Galatasaray’ın iki bekinin de yani Veysel ve Tarık’ın son derece yetersiz olması ve göbekte oynayan Koray ile Hakan’ın uyumsuzluğuydu. Ancak bunlar mazaret olmamalı. Galatasaray gibi milyonlarca euroyu sağa sola savuran bir kulüp, transferin nasıl yapılmaması gerektiğini çok güzel gösterdi. Kadrosunda 40’ın üstünde futbolcusu olan bir kulüp, sahaya bu kadar kötü bu kadar aciz bir 11 çıkarmamalı. Bunun sorumlusu sadece Prandelli değil elbet, bunun başta en büyük sorumlusu neyin nereye varacağını kestirip çantasını alarak kulübü bırakıp giden Ünal Aysal’dır. Dün tribünde o olmalıydı ve bu yenilginin sorumluluğunu tek başına üstlenmeliydi. Yoksa Prandelli’yimiş, futbolcularmış bunlar ayrıntı.
Galatasaray, bu gidişle 4. yıldız hayalini gelecek yıla saklamak zorunda kalacaktır.