MİT’in Lazkiye operasyonuna şu dört açıdan bakalım.
1. MİT açısından. 2. FETÖ irtibatları açısından 3. Cumhuriyet Gazetesi’nin rolü açısından. FETÖ’cü savcı Özcan Şişman’ın, Can Dündar ve Ahmet Şık’a gönderdiği mektup açısından. 4. O dönemde Radikal muhabiri olan bugünkü Hürriyet çalışanı İsmail Saymaz açısından.
Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde 11 Mayıs 2013'te iki bomba yüklü araçla gerçekleştirilen ve 5'i çocuk 53 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısını organize eden terörist Yusuf Nazik, Suriye'nin Lazkiye kentinde yakalandı. Türkiye’ye getirilen Y. Nazik, ilk ifadesinde, “Eylem emrini Suriye istihbaratı verdi” dedi.
Girişteki maddeleri sıralayalım.
1. MİT, yabancı istihbarat birimlerinden lojistik destek almadan, oluşturulan 24 kişilik özel ekiple gayet prestijli, kuruma itibar kazandıran bir başarıya imza atmıştır. Bunda TSK’da, emniyette ve MİT’te yapılan FETÖ temizliğinin büyük payı var. 20’ye yakın ülkeden 80 civarında FETÖ’cünün paketlenip getirilmesini de hatırlayalım.
2. FETÖ irtibatları. O dönemde Reyhanlı Savcısı olan Özcan Şişman ismi, katliamın FETÖ ile irtibatını ortaya koyan en önemli isimdir. Şişman, 1 Ocak 2014’te MİT’e ait yardım tırlarını durduran ve bu nedenle hakkında soruşturma açılıp tutuklanan savcıydı.
Mayıs 2017’de Hâkimler ve Savcılar Kurulu Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından Şişman hakkında hazırlanan raporda, Şişman’ın FETÖ’nün amaçları doğrultusunda örgüt mensuplarıyla hareket ettiği, Türkiye’yi ve hükümeti zor durumda bırakmak amacıyla Reyhanlı’daki terör saldırısını MİT ile ilişkilendirerek sözde Selam Tevhid-Kudüs Ordusu’nun şiddet eylemi olarak sunmayı planladığı tespiti yapıldı.
3. Cumhuriyet gazetesi, Can Dündar ve Ahmet Şık. FETÖ’cü savcı Şişman, tutuklu iken avukatı vasıtasıyla 8 Temmuz 2015 tarihinde o dönem Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olan Can Dündar’a mektup gönderdi. Ahmet Şık, mektubu “Bizimki gazetecilik sizinki ihanet” başlığı ile yayınladı. (Aralık 2016’da Şık hakkında, Reyhanlı katliamını MİT’e yıkmaya çalıştığı iddiasıyla soruşturma açıldı.)
Şişman, Can Dündar’a gönderdiği mektubunda, “Soruşturma sürerken Reyhanlı saldırısından üç gün önce, 8 Mayıs Çarşamba günü MİT'ten bir yetkili geldi. Tedirgin ve panik bir halde operasyon yapılmasında ısrar etti. İşimize karışmamalarını söyledim” diyor.
Şişman mektubunda ayrıca, “saldırıya ilişkin görüşmelerin teknik takip sırasında elde edildiğini, ancak fiiliyata geçildiğine dair tespit yapılamadı” itirafında da bulunuyor.
Sonra fiiliyata geçiliyor ve 53 canı kaybediyoruz. Halen tutuklu Şişman’ın elinde 53 masumun kanı var.
FETÖ’cü savcının müdafaası için Cumhuriyet gazetesinin devreye girmesi elbette manidardı. Avrupa’ya kaçan Can Dündar’ın Cumhuriyet’in başına getirilme operasyonunun FETÖ irtibatı da bugün anlaşılmış oluyor.
4. İsmail Saymaz. Reyhanlı saldırısını hükümetin üzerine yıkma konusunda en hızlı harekete geçen, saldırının elebaşlarından Mihraç Ural oldu. İ. Saymaz, saldırıdan 3 gün sonra M. Ural’ın dediklerini hedef saptırma adına tek yanlı haber yaptı.
14 Mayıs 2013’te Radikal’de İsmail Saymaz imzası ile çıkan haberde, Saymaz soruyor:
- Türkiye hükümeti, Reyhanlı’daki saldırıdan sizi sorumlu tutuyor. Bu saldırıyı siz mi azmettirdiniz?
Ural cevap veriyor:
“Bu saldırının bizimle uzak yakın hiçbir bağı yok. Karşınızda İsrail var. Çünkü bu saldırıdan İsrail’in çıkarı var.”
Reyhanlı saldırısının failinin yakalanması, şimdiden bazılarının uykularını kaçırıyor olmalı…