İngiliz yayın organı Reuters daha önce defalarca yaptığı Türkiye ve Erdoğan karşıtı yayınlarına bir yenisini daha ekledi.
Üstelik bu kez niyetini ve bir haber ajansı değil operasyon merkezi olduğunu dünyaya ilan ettikten sonra yaptı.
Hatırlayın geçen sene seçim sathı mailine giren Türkiye'de seçimi Erdoğan aleyhine etkilemek için Erdoğan karşıtı haberler yapacak editör arayışına girmişti Reuters. Utanmadan ilana çıkmıştı!
Skandal ilanda aynen şöyle deniyordu:
"Erdoğan'ın önümüzdeki aylarda yeniden seçilme hedefini tehdit eden ve TL'nin sert darbeler aldığı kritik bir kavşakta, derinlemesine kurumsal hikayeler sunabilecek güçlü yazma ve raporlama becerilerine sahip birine ihtiyacımız var".
Anlaşılan o ki Reuters aradığı editörü bulmuş!
Son skandalda doğrudan Erdoğan ailesini hedef alarak kurumsal hikayeler uydurup yazma becerilerini bir güzel sergilemiş.
MIŞ MIŞ REUTERS
Özel haber etiketli operasyonel yalanın hikayesi şöyle.
Amerikan menşeili bir şirketin İsveçli ortağı Türkiye'de iş yapmak istemiş. Pazar araştırması yaptırmış. Şirkete bilgi veren bir kişi de demiş ki rüşvet vermeniz lazım... Bu noktada da Bilal Erdoğan'ın adı kasıtlı olarak dahil edilmiş metne. İddianın sahibi de muhatabı da yok metinde. Zaten o İsveçli şirket ne böyle bir yatırım yapmış, ne iddia edilen o rüşvet test edilmiş.
Ama Reuters bu zırvayı bir yıl sonra abonelerine özel haber etiketiyle geçiyor.
Haberin en temel gereklerini içermeyen, iddiayı gerçek algısıyla sunan, zan altında bırakılana iddiayı doğrulatmayan haber haber değildir.
FETÖ'nün yıllarca deneyip de başaramadığı yalan ve manipülasyon haberciliğinin Reuters etiketli olanıdır.
KIRBAÇ HABERCİLİĞİ
117 yıllık ajansın habercilik iddiasını imhasıdır.
Kendini dünyanın efendisi olarak gören eski bir sömürgecinin elindeki kırbacıdır.
Yanıldıkları yer hep yanıldıkları nokta.
Çünkü bu ülke hiç sömürge olmadı. Ve hiç sömürmedi. Kırbacın dilinden anlamaz, hakikatin, hürriyetin, medeniyetin savunuculuğunu yapar.
Düşürmek, sıkıştırmak, mecbur bırakmak istedikleri Erdoğan'ın liderliğinde tam bağımsız Türkiye idealiyle yol alıyor.
İSVEÇ'İ NATO'YA AL BASKISI
Tam da NATO zirvesi öncesinde Türkiye'yi İsveç'in Nato üyeliğini kabul etmeye zorlamak istedikleri anlaşılıyor.
Türkiye'nin tavrı net bu konuda. İsveç'in üyeliğine karşı değil. Tıpkı Finlandiya gibi İsveç'in de altına imza attığı Üçlü Mutabakat Metninin gereğini yerine getirmesine, Türkiye'nin şehitler vererek mücadele ettiği terör örgütlerine müsamaha göstermeyi kesmesini istiyor.
İsveç bunu yapmayıp ABD ve İngiltere üzerinden gelen siyasi baskılarla, ahlaksız haberlerle sonuç alacağını sanıyorsa büyük yanılıyor.
TÜRKMEDYA'YI TEBRİK EDİYORUM
Reuters'ın operasyon haberine devletin yetkili mercileri ve kişileri gereken cevabı verdi. AK Parti'den güçlü bir tepki geldi.
En isabetli tepki ise Türk Medya'dan geldi. Reuters aboneliğini iptal etti. Star, Akşam, Güneş gazeteleriyle 24 TV, 360 TV ve TV 4'ü bünyesinde bulunduran TürkMedya, Türk medyasının yüzünü ağartan tutumu almayı başardı.
Doğru ve ilkeli haberciliğin savunucusu öncelikle habercilerdir çünkü. Abonelik iptal eden diğer medya kuruluşları da doğru olanı yapmıştır.
Sistematik olarak Türkiye karşıtı haberler yapan, ülkesinin menfaatlerini korumak için her platformda mücadele yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan, algı operasyonu yapacak editör arayışına dahi giren Reuters takip edilecek haber ajansı özelliğini çoktan kaybetmişti.
NOT: Tüm kıymetli okurlarımızın mübarek Kurban Bayramını kutlar, hayırlı sağlıklı şükürlü bayramlar dilerim.