Milli ara sonrası lig hızlı başladı. Fenerbahçe sahasında Antalya'yı konuk etti. Zor geçen ilk yarının ardından kaliteli ayakları ile kazanmayı bildi. Dzeko her haliyle takımını sırtlayacağını gösterdi.
Galatasaray'da coşku var. Bu coşkuyu Icardi ateşliyor. Hafızalardan silinmeyecek harika bir gol ile gözlerin pasını sildi. Galatasaray kazanıyor ama tam olarak hazır değil. Taraftarlar "Bu futbol şampiyonlar ligine yeter mi?" diye düşünmüyor değil.
Beşiktaş milli aradan sonra ağır kaza yaptı. Trabzonspor son dakikalarda yetiştirdiği yeni transferleri ile Beşiktaş'a ağır fatura çıkardı. Son 11 maçta Trabzonspor karşısında yalnızca bir galibiyet alan Beşiktaş'ta taraftar öfkeli. Keyifli, bol gollü bir haftayı geride bıraktık.
İstikrar!
Hani istikrar başarıyı getirirdi?
Bir klişe vardır, istikrar başarıyı getirir diye. Sanırım bunu Fenerbahçe yıktı! 1998 doğumlu bir taraftar şu anda 25 yaşında bir yetişkin ve gördüğü Fenerbahçe şampiyonluğu sayısı sadece 6. Evet, yanlış okumadınız 6.
Aynı süre içinde 25 senede 8 kere başkan değiştirmiş Galatasaray futbol takımının ezici bir üstünlüğü söz konusu! Üstelik Trabzon, Başakşehir ve Bursa'nın da şampiyonlukları oldu! Yine son 9-10 senede ise Fenerbahçe'nin şampiyonluk sayısı kocaman bir SIFIR ve bu başarısızlık neredeyse hiçbir yerde tartışılıp konuşulmuyor. İşin ilginç tarafı ne biliyor musunuz?
Fenerbahçe bu kadar başarısız (hatta tarihinin en başarısız dönemini yaşarken, zira tarihinde 9-10 sene şampiyonsuz geçen başka bir dönem yok) başkanlık yapan kişi sayısı sadece 2! Dolayısı ile 2 isim 25 yılda 6, son 9-10 yılda ise 0 şampiyonluk üretebilmiş durumda! Nerede kaldı istikrar ve başarı faktörü?
Mevcut başkan eskinin devamı niteliğindeyken Fenerbahçe nerede hata yapıyor, düşünmek gerek (tam 6 sene birlikte çalıştılar). Bence Fenerbahçe'de artık bu acı gerçeği tartışmanın tam sırası! "Biz nerede hata yapıyoruz?" diye şapkayı önüne alıp düşünmenin zamanı gelip geçmiyor mu, sizce de?
Sponsorluk Meselesi
90'ların ortasında inşaatların betebesine müteahhitin adını soyadını yazma modasını belki hatırlarsınız, hani ne gerek var buna deyip, bıyık altından gülerdik. İşte sponsor firmaların adlarını takımların önüne dikmeleri de aynı hesap. Vavacars Karagümrük, Mondihome Kayserispor, Yılport Samsunspor, Bitexen Antalyaspor, Corendon Alanyaspor. Uzun sponsor isimleriyle gelenek sahibi kulüplerin isminin gölgelenmesi yakışık almıyor. Sponsorlar göğüs, sırt ve stadyum reklamlarıyla yetinmeli. Seçkin liglerde böyle şeyler ayıp sayılıyor. Bu kuralın sponsorluk anlaşmalarından çıkarılması, hatta futbol geleneğinin korunması için yasaklanması gerekiyor. Federasyon bu konuda artık harekete geçmelidir.
Vah vah ve de bir kez daha vah!
Gürcan Bilgiç: "Az önce bir Fenerbahçe yöneticisiyle konuştum. 'Taraftarlar ve sosyal medyadaki insanlar 6 numara transferi istiyor, bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?' dedim. Yöneticinin bana söylediği şeyi aktarıyorum. 'Biz anaokulu yönetmiyoruz, sosyal medyaya göre transfer yapmayız. Alacaksak en iyisini alacağız ya da Ocak ayına kalacak' dedi." 5 senedir bir tek şampiyonluk yaşamamış yönetici diyor bunu, 'başınızı eğdirmeyeceğiz' diyenlerin burunlar hala kaf dağında! Vah vah vah... Vah ki ne vah!
Herkes gazeteci!
Kimi gazeteciler eskiden haber verirdi. Şimdi camiaları kutuplaştırmak konusunda yarışa girmişler. Tribün liderlerinin yazı ve yorumlarını daha yakından takip ediyorum. Çünkü onlar daha çok gazeteciye benziyor. Daha da objektifler. Kelimeleri daha düzgün kullanıyorlar. Gazeteci Serdar Sarıdağ kalemine sağlık!