MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli erken seçim için tarih verdi. 26 Ağustos 2018.. Bu konuda Devlet Bey’in siyasi reflekslerine güvenir kamuoyu. Kolay kolay ters tepeceğini düşündüğü takvim açıklamalarına girmez. Daha doğrusu bir takvim açıklıyorsa hesabını yapmış olduğu varsayılır.. 3 Kasım 2002 seçimleri için de tarihi Bahçeli açıklamıştı, 7 Haziran 2015 seçim günü akşamı da yeniden sandığa gitmek gerektiğini, uzatmanın gereği olmadığını Bahçeli söylemişti.. Dolayısıyla bugün yapılacak olan Erdoğan-Bahçeli görüşmesinde, Cumhurbaşkanı’nın; “Neden bizimle istişare etmeden tarih açıkladınız?..” türü bir politik rest çekeceğini zannetmiyorum.. Bilakis bugün akşam saatlerinde daha ete kemiğe bürünmüş bir tablo ile sürecin başlayabileceğini düşünenlerdenim.. Zaten CHP başından beri ‘hadi yapalım şunu’ diyordu, İyi Parti, “hazırız” mesajı verdi, Erdoğan yarın seçim olacakmış gibi bütün teşkilatları diri tutuyor, günde bazen üç bazen dört yerde milletle buluşuyor.. MHP de istikametini haftalar önce parti grubunda ilan etti zaten.. AK Parti büyük kongresinin öne çekilmesi dışında senelerce beklemeyi gerektiren bir şey olmadığını düşünüyor herkes. Bu kadar beklenti yükseldikten sonra; “Erken seçim yok, seçimler vaktinde yapılacak..” türü bir açıklama sahiden sürpriz olur.. Olmaz mı, elbette olur ama sürpriz olur..
CHP’nin anayasa değişikliğine destek vermesi gerekiyor
Bahçeli açıklamasını yapar yapmaz, CHP cephesinden “..hodri meydan..” çıkışı geldiğine göre bir anayasa değişikliği konusunda ana muhalefetin arıza çıkarmayacağı anlaşılıyor.. Zira kısaca ‘ittifak yasası’ diye bildiğimiz seçim kanunu değişikliği, 13 Mart 2018’de yasalaştı. Yürürlüğe girmesi için 14 Mart 2019’u görmemiz lazım. Ama CHP, ‘tamam’ derse, anayasa değişikliği yapılır beş dakikada sorun çözülür.. Çözülür çözülmesine de sanıyorum CHP bunu karşılıksız yapmaz. Muhtemelen, bir kişinin hem cumhurbaşkanı adayı hem de milletvekili adayı olmasına dönük bir düzenleme isteyecektir.. Ve bu düzenlemeyi istediği anda yenilgiyi baştan kabullenmiş demektir.. Kendine güvenemeyen ve ‘hiç değilse milletvekilliğim garanti olsun’ diyen bir liderin peşine kim takılır ki?.. Bu arada, dedik ya “Bahçeli’nin açıklamasına ilk ‘hazırız’ mesajı CHP’den geldi” diye.. Merak ediyorum. Daha aday ismi bile belli değil, ‘nesine hazırsınız acaba?’
İYİ Parti’nin seçimlere girememe ihtimali var
İYİ Parti’nin seçimlere katılıp katılamaması meselesi bir teknik hukuki mesele olarak siyaset gündeminde duruyor. Bir partinin seçimlere katılabilmesi için en az 6 ay önce kongrelerini tamamlamış olması gerekiyor.. Akşener, 10 Aralık 2017’deki genel kurulu baz alarak, ‘Mayıs 2018 ve sonrası’ yapılacak seçimlere katılabileceklerinin hesabını yapıyordu. Fakat karşısına il-ilçe kongreleri eksiği çıktı.. Çünkü bir ilde teşkilatlanmanın tamamlanması için o ildeki ilçelerin de üçte birinin kongresinin yapılması gerekiyordu. Nisan ayı itibariyle İyi Parti’nin her şeyi tamam gibi görünüyor.. Sağlam olsun diye olağanüstü büyük kongresini bile yaptı.. Ama son kongre, 6 ay şartına takılıyor.. Bu bağlamda eğer genel seçimlere gireceklerse ya 298 sayılı Seçim Kanununda bir değişiklik yapılacak ya da YSK mevcut halde İyi Parti’yi kabul edecek. Yoksa sıkıntı var. Ama derlerse ki, “.. biz yasamaya değil yürütmeye talibiz..” o zaman 100 bin imzayla Meral Akşener için kampanya tertipleyip, muhalefetin adayı olarak sunabilirler. Fakat bu da doğru olmaz.. Bana soracak olursanız, böylesine kitleselleşmiş bir hareketin yasa maddelerine takılacağını zannetmiyorum. Bir çaresi bulunacaktır elbet.