Salı gecesi Küçük Ağa ile Recep İvedik kapışması vardı, kazanan Küçük Ağa oldu. Show Tv ısrarla gün birincisi bir program çıkarmak istiyor. Son derece normal, anlaşılır ve doğru bir hırs bu. Anlamakta güçlük çektiğim Show Tv’nin strateji hatası. Seda Sayan haber önü ve haberlere çok düşük bir reytingle bırakıyor kanalı. O saatten sonra ne kadar toplamaya çalışırsanız çalışın olmuyor işte. Yani gün birincisi program çıkarmak için prime-time kuşağına daha iyi girmesi şart bu kanalın. Recep İvedik tercihine gelince... Reyting garantisi var ama fazla çiğnenmiş bir iş bana göre Recep İvedik.
Küçük Ağa’nın uzun özetinin aldığı reyting ve share Recep İvedik kadar totalde. Tamam Türk sineması kuşağında reyting garantili iş sayısı sınırlı ama o zaman Recep İvedik’i Küçük Ağa’nın değil bir başka işin karşısına koymak hatta gün birincisi program çıkarmak için görece daha sakin günlere geçmek daha doğru bir taktik değil mi?
Haksızlık etmeyeyim aynı zamanda adı tekrar hatırlanan, ne var diye bakılan bir kanal olmak istiyor Show Tv. O zaman dost acı söyler gündüz kuşağında mutlaka kuvvetli olmak zorundalar. Bu haliyle emeklerinin önemli bir kısmı boşa gidiyor...
O Ses Türkiye...
İlk başta olmaz diye düşünenlerin haklı gerekçeleri vardı, hala var aslında. Normal şartlarda bir kanal tek sezonda kabuk değiştirip, yukarılara tırmanamaz.
Acun Ilıcalı TV 8’de çok zor bir işi başardı ve O Ses Türkiye hem total hem de AB gruplarında ilk 5’e girdi. Star Tv’nin onca iddialı yapıma karşın O Ses Türkiye’nin üzerine çıkabilen yapımı yok. Demek ki televizyonculuk demek başla dizi, bitir dizi, başla yeni bir dizi demek değilmiş.
Acun Ilıcalı sadece kendi kanalını değil aynı zamanda stüdyo programcılığının durumunu da kurtarıyor. Bakarsınız bu reytingler, televizyon kanallarını video kaset dükkanı formatından çıkarmaya da yardımcı olur...
Şöhret ama nasıl?
Duygu Çetinkaya ismini önemserim.
Atv’de çok sevdiğim ama yayından kalkan Seni Bana Yazmışlar’da oynaması bile yeterliydi benim için. Sonra Survivor dönemi geldi, ünü arttı, seveni, sevmeyeni oldu. Şu sıralar Beyaz Tv ekranında Duygu Çetinkaya, adından söz ettirmesini de biliyor. Buraya kadar olanlar normal ama hatırlatmam gereken birkaç nokta var.
Birincisi Asena Erkin girdiği polemik. Asena Erkin, Türkiye için marjinal bir futbolcu eşi, bunu bilmeyen kalmadı. Ancak Asena Erkin, gelenekler, örf ve adet üzerinden vurmanın getireceği şöhret sabun köpüğü bile olmaz. Medyanın bu tartışmayı sevmesinin nedeni aslında her iki tarafın da bol bol fotoğraflarını kullanabilmesi.
Sonuçta bu polemik sadece görselleri nedeniyle haber yapılıyor. Bu saatten sonra Duygu Çetinkaya’nın daha kalıcı cümle ve tespitlere ihtiyacı var.