Bundan yıllar önce çalıştığım gazetenin verdiği görev gereği KKTC CB'nı Rauf Denktaş'la görüşmeye gittim. Rauf Beyle sohbet edecektik; ben de bu sohbetten bir yazı çıkaracaktım. Ama bir değil tam sekiz yazı çıktı ve gazete bunları birbiri ardına yayınladı.
Rauf Bey beni Girne'deki evinde karşıladı.
Beyaz bir pantolonla beyaz bir gömlek giymişti. Güleç bir yüzle hoş geldiniz dedikten sonra büyük bir odaya buyur etti. Sokağa bakan büyük bir pencere vardı, ağzına kadar açık. Bana ve foto muhabiri arkadaşıma oturacağımız koltukları gösterdikten sonra açık pencerenin hemen karşısındaki kanepeye oturdu.
Bir süre havadan sudan konuştuktan sonra.
"Buyurun?" dedi.
"Estağfurullah efendim.
"Siz 1958'de Türk Mukavemet Teşkilatı TMT'yi kurdunuz. Neden gerek duydunuz böyle bir şeye?"
"EOKA 1955 yılında terörist bir kimliğe bürünmüştü. ENOSİS istiyordu. Yani adanın tümüyle Yunanistan'a bağlanması için çabalıyordu...
"Sampson adada mıydı?"
"Evet. EOKA'nın başıydı ve koyu bir Yunan milliyetçisi, Türk düşmanıydı... "Güldü acı acı." Sabahları kalkınca çadırının önüne çıkıp havayı koklarmış. sonra da 'hava leş gibi Türk kokuyor...Haydi avlanmak zamanı!'" dermiş.
"Çok Kıbrıslı Türk öldürdü. Bunların cesetlerini gömdürmedi... Kurda kuşa yem ettirdi! Sonra kendini adanın CB'nı ilan etti ama bu dört gün sürdü. Sonunda Yunanistan'a kaçmak zorunda kaldı; bir daha da adaya gelemedi...Yunanistan'da öldü."
Rauf Bey adaya bir Türk askeri kuvvetinin gönderilmesini dönemin Dış İşleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'ya önerdi ve 650 kişilik bir askeri kuvvet adaya yerleşti. Makarios onu 1964'de istenmeyen adam ilan etti ve adaya girmesini yasakladı. Denktaş da adaya bir sandalla çıktı.
Gizlice Erenköy savaşına katıldı, Türkiye'ye geri yollandı. Adaya ancak yoğun görüşmeler sonucu dönebildi..
Denktaş 1983'de KKTC'nin ilanını sağladı ve 1985'de CB'lığına seçildi. CB'lığı seçimlerini birbiri ardına kazanarak CB'lık görevini sürdürdü...
Derken 12 Ocak 2012 tarihinde, 88 yaşında, organ yetmezliğinden vefat etti.
Denktaş'ın 50 kitabı bir de film senaryosu vardır.
Konuşmalarımız boyunca sokaktan "Rauf Beeeeyyy" sesleri geliyordu. Ve CB yerinden kalkıp pencereye yürüyor seslenen kişi ya da kişilerle sohbet ediyor, hal hatır soruyordu. Deyim yerindeyse tam halk adamıydı...Nurlar içinde yatsın