İsrail, Gazze'nin altını üstüne getirdi. Otuz bir binin üstünde insan katletti. Hastaneyi bombaladı. Bebekleri öldürdü. Erkekleri soyarak çıplak halde bıraktı. İnsanları açlık ve sefalete mahkûm etti. Yardım konvoylarını ve yardım almak için bekleyen insanları bombaladı. Bir Siyonizm terörü bütün bunlar.
En sonunda milyonlarca sivil halkın Gazze'nin merkezinden kaçarak toplandığı Refah şehrine saldırıya başladı. Bombalardan ve katliamlardan kaçarak Mısır sınırına yoğunlaşan bu insanlar ne silahlı, ne de taş ve sopalı! Savaşın barbarlığından kaçmak istiyorlar. Belki Mısır veya başka güvenli yere gideriz diye can havliyle kendilerini Refaha atmışlar.
İsrail buna da müsaade etmiyor. Onları da bombalıyor. Çoğu kadın ve çocuklardan oluşan bu insanları öldürüyor. Onların hayatlarını sonlandırıyor. Hem de bunu ramazan ayında yapıyor. Müslümanların tepkisine aldırdığı yok. Kutsalı da önemsemiyor. Siyonizm için bomba yemek, ölmek, sakat kalmak, işkence görmek için Filistinli olmaları yetiyor. Filistinli olmak yok edilmek için tek geçerli sebep.
Siyonizm, Yahudiliği barbarlıkları için kullanıyor. Din bir motivasyon; kan dökmek ve yakmak için. Hahamları askeri öğrencilere vaaz ederken Siyonizm'le sesleniyor: "Suçsuz kadınları da öldürün. Çünkü terörist doğuracaklar". Siyonizm bu kadar basit. Öteki diye bellediği kimsenin yaşamını ve varlığını yok ederek ayakta kalacağını düşünüyor. Yahudileri bu yalana bulaştırıyor. Siyonizm, dinin hiçbir ruhani ve ahlak değerine sahip olmayan bir ideoloji ve ütopya.
Bu ideoloji ve ütopya tamamen kolektivist. Siyonizm bilincinde birey yok. Kolektivist bir ideoloji. Dünyayı da öyle görüyor. Kendisini seçilmiş toplum, ötekisini ise "hayvanımsı insanlar" diye algılıyor. Buna inanıyor. Şeytan bilinciyle, ötekini şeytanlaştırıyor.
Topluca barbarlık kolektivizmine bürünen Siyonistlerin gözünde Filistinliler, suçludur. Çünkü projelerine direniyorlar, projelerini geciktiriyorlar, projelerine olan inançlarını yavaşlatıyorlar. Arz-ı Mev'ud projelerini sekteye uğratıyorlar. Bundan daha büyük suç ne olabilir?
Siyonizm, inançsızdır. Ne ahlaka, ne haklara, ne demokrasiye, ne de insana inanır. Bu nedenle inançsızdır. Tamamen öç ve ütopyadan besleniyor. Nefret ve kinle yaşıyor. Güç de, para da, bu nefret ve kin tarafından yönetiliyor. Ütopyalarına da bu kin ve nefretle ulaşacaklarını düşünüyorlar. Ütopyaları da bir inanç değil. Kin ve nefretlerinden sıyrılarak mutlu olacakları yanılgısı. Teolojik maskelerle sunulan bir ütopik yanılgı.
Bir toplum başkalarını katlederek, bebek ve kadın katlederek mutluluğa ulaşabilir mi? Sadece geçici bir güç getirir. Ancak bu güçten mutluluk doğmaz. Kin ve nefretten kurtuluş da doğmaz. En masum ve yardım bekleyen Refahtaki Filistinlileri uçaklarla bombalayarak dünyanın gözü önünde yok etmek mutluluğa hiçbir zaman yol vermeyecek. Kin ve nefret ile kaynaşan huzursuzluğu sonlandırmayacak.
Her şeyin eceli var. Elbette Siyonizm'in de eceli olacak. Er ya da geç. Bu ilahi bir yasa. Fakat bu ecelin arkasında bıraktığı vahşet ve yıkım her zaman bir kara leke olarak anılacak. İyi insanların holokostla ve diaspora ile Yahudilerin uğradığı zulme karşı hissettiklerini de silecek. Bütün Yahudilere kötülük bırakacak geriye. Filistinliler ise Siyonizm belasına karşı toptan yok olma pahasına verdikleri direnişle anılacak.
Bütün mesele budur! Tarihte Siyonistlerin yaptıklarını seyredenler olarak mı anılacağız, yoksa dur diyenler olarak mı? İnsan olanlar, ehli vicdan olanlar dur diye anılacaklar. Onlar Filistinlilere yardım ediyorlar, boykot ediyorlar, direniyorlar, Siyonizm yalanlarını dünyaya ifşa ediyor, işbirlikçi egemenlerin yüzlerine haykırıyorlar.