Ramazan ayı ve Ramazan Bayramı ücret ihtilafı ile ilgili, çalışanlara ve işverenlerine yararlı olacağını umduğumuz iki konuyu ele alacağız. İlk konumuz Ramazan ayında kapalı olan işyerlerini ilgilendiriyor.
Ramazan ayında kapalı işletmelerde ücret ödenir mi?
Ramazan ayında bazı işverenler, Ramazan ayı süresince işyerini kapatmaktadırlar. Bu süre zarfında çalışmayan işçilerin, Ramazan ayı ücreti talep etme haklarının bulunup bulunmadığı, zaman zaman işçi ve işveren arasında dava konusu olmaktadır. Peki dava nasıl neticelenebilir?
Bu sorumuzun cevabı, aşağıdaki Yargıtay kararında şöyle verilmiştir;
‘’Somut olayda, işyerinde Ramazan aylarında çalışma yapılmadığı sabit olup, fiilen çalışılmayan bu sürenin ücrete tabi olduğu konusunda taraflar arasında düzenlenmiş olan bir sözleşme hükmü veya işyeri uygulaması bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının çalışılmayan Ramazan aylarına ilişkin ücret alacağı talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.’’ (1)
Bu karar uyarınca Ramazan aylarında işyerinde çalışma yapılmadığı durumlarda işçiye ücret ödeneceğine ilişkin taraflar arasında düzenlenmiş olan bir sözleşme hükmü veya işyeri uygulaması varsa, ücret ödenmelidir.
Bu noktada, işyeri uygulaması ne demektir sorusu akla gelebilir. Bir işyerinde bir uygulama sözleşmede yer almadığı halde adet haline gelmiş ve işçi ile işveren de dolaylı olarak kabul etmişse, bu uygulama işyeri uygulaması haline gelmiş sayılmaktadır. Sanki sözleşme hükmü gibi uyulması mecburidir.
Yazımızda ele alacağımız ikinci konu, Ramazan Bayramında çalıştığı halde bayrama mahsus ilave ücretinin ödenmediğini iddia eden işçinin bunu nasıl kanıtlayacağı sorusunun cevabıyla ilgili.
Bayram günü çalışması nasıl kanıtlanır?
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
İmzalı ücret bordrolarından, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından daha fazla çalışıldığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin alacağının bordroda görünenden daha fazla olduğu yönünde bir ihtirazı (çekince) kaydının bulunması halinde, ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı (çekince) kayıt taşımaması durumunda dahi, işçinin bordroda yazılı olanın dışında ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının yapıldığını yazılı delille kanıtlaması imkân dahilindedir. (2)
Ramazan Ayının hayırlara vesile olması dileğiyle...
(1)Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 17.09.2014 2013/16777 E. , 2014/24197 K.
(2) Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 07.04.2016 2014 /37438 E. , 2016/8709 K.