Rakı sofralarında ülkeyi kurtaranlardan partiyi temizleyeceğim...” CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Olaganüstü Kurultay’da kurduğu bu cümle çok tartışıldı.
“Rakı sofrasında ülke kurtarmak” cümlesini, başka bir partiden, biri kursa, “Çankaya sofralarına laf ediyor, Atatürk’ün mirasına saygısızlık” diye başlayan ve ardı arkası kesilmeyecek niyet okuma cümleleri duyardık.
Hatırlayın Üsküdar sahilinde yapılan bir laiklik eyleminde hep beraber içki içmişti katılımcılar.
Laikliği sadece içki içme özgür- lüğüyle bağdaştırmak başta kendisi- ni laik diye tanımlayanlara ayıp değil mi acaba?
***
Fransa Cumhurbaşkanı’nın şu sıralar başı dertte, eski ve aldatılan first lady’nin yazdığı kitap piyasaya çıkar çıkmaz, en çok satan kitaplar listesinin başına oturdu. Kitabın içeriğinin bir kısmı özel hayat diğer kısmı sosyalist Cumhurbaşkanı’nın sanılanın aksine zengin düşmanı değil aksine fakir düşmanı olduğu yolunda notlar içeriyor.
Fransa’da da bir muhalefet var üstelik Türkiye’deki muhalefet yapısından daha güçlü.
Aşırı sağcı Ulusal Cephe’nin Lideri Marine Le Pen, bu kitapla eline geçen harika fırsatı kullanmayı kabul etmedi.
“Yazan için de yazılan için de kötü bir kitap” dedi ve kişisel intikam duygusunun ülkeye zarar verdiğini söylemekle yetindi.
Hiç de alışık olmadığımız bir muhalefet anlayışı bu değil mi?
***
Fransa Cumhurbaşkanı’nın kafası kitaptan dolayı, Kılıçdaroğlu’nun kafası da kendi belirlediği delegelerin bile yüksek oranda fire vermesinden dolayı bozuk, ikisi de Sosyalist Enternasyonel’den de arkadaşlar ya, bir rakı masasına otursalar nasıl olur acaba?
Bizim ülkede, siyasi muhabbet edilen rakı masalarında, zaman zaman mahalle baskısı nedeniyle kurulamayan cümleler dökülür dudaklardan.
“Bakma laf ediyoruz ama adamlar çalışıyor” dan tutun da “Adam bizim partiden ama ne istesek yapmıyor” ya da “ Bu seviyede havasından yanına yaklaşılmıyor es kaza başka bir şey olsa kimseyi tanımaz”a kadar bir sürü cümle duyarsınız.
Kılıçdaroğlu da benzer cümleler kurar mı acaba?
Kurultay’da “Bana çalışan adam lazım” dedi, belli ki bir sıkıntısı var.
Peki ya Fransa Cumhurbaşkanı?.. “Ya arkadaş bizim muhalefet her olayın üzerine balıklama atlamıyor ama yine iktidar alternatifi, git başımdan” der, hatta bazı rakı sofralarında olduğu gibi gece karakolda biter mi?
***
Rakı masası işin latife kısmı ama Fransız siyaseti çalkantılı bir dönemden geçmesine rağmen yine de içimde bir kıskançlık duygusu yaratmadı değil...