Öncelikle, terör eylemlerinde hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifa ve yakınlarına sabır diliyorum.
Çok partili hayata geçtiğimiz günden bu yana fevkalade önemli bir değişikliğin yaşanmasına yönelik atılan ciddi adımın atıldığı gün İstanbul’un kana bulanması tesadüf olabilir mi?
Ya da Fırat Kalkanı operasyonuyla PKK’nın ABD himayesinde Kobani ile Afrini birleştirme planının suya düşürüldüğü bir dönemde böylesi bir eylemin vuku bulması tesadüf sayılır mı?
Yahut yurt içinde yapılan operasyonlarla terör örgütüne nefes aldırılmadığı ve 81 ilde huzur operasyonunun yapıldığı bir dönemde gerçekleşmesi tesadüf olarak değerlendirilebilir mi?
Dolar bozdurma hamlesiyle ekonomik kaosun önüne geçildiği bir zaman dilimi içinde bu eylemin gerçekleşmiş olmasına tesadüf denir mi?
***
Soruları artırabiliriz.
Bu terör eylemi elbette ki tesadüf değildir.
Her terör eyleminin mutlaka bir siyasi hedefi ve vermek istediği bir mesaj vardır.
Hedefin Türkiye olduğu, istikrarımız olduğunda zaten kimse şüphe etmiyor.
Mesaj da gayet net, terör örgütlerini kullanan güçler oyunlarının bozulmasını istemiyorlar.
Türkiye de aksine bu oyunları bozmaya kararlı.
Kararlı çünkü bu oyunun sonunda en büyük zararı görecek olan Türkiye.
Şu anda Türkiye istiklaline ve istikbaline sahip çıkmanın bedelini ödüyor.
***
Bakmayın hükümeti terörle ‘böyle mücadele edilmez’ diye eleştiren tuzu kurulara.
Türkiye topyekûn bir varlık mücadelesi veriyor.
Mücadele alanı sadece silahlı terör değil.
Diplomaside, ekonomide, medyada ve siyasette çok yönlü ve zorlu bir mücadele veriyor.
Bölgede oynanan yüzyılın en önemli ve en tehlikeli oyununa karşı varlık mücadelesi veriyor.
İktidar bunun farkında ve milletin ve de vatanın birliğini korumak için kararlılıkla bu mücadeleyi yürütüyor.
***
FETÖ ile amacına ulaşamayanlar, hendek/barikat terörüyle Kürd’ü Türk’e düşman edemediler şimdi büyük şehirlerdeki eylemlerle Türk’ü Kürd’e düşman etmeye çalışıyorlar.
Hedef, toplumsal birliği, milli birliği bozmak ve etnik çatışmayı körüklemek.
Hedef, iktidarı güçsüz ve beceriksiz gösterip yıpratmak ve önemli hamleleri durdurmak.
Hedef, Türkiye’de bir koas ortamı oluşturarak puslu havada çakalları üzerimize salmak.
Bu ortamda hepimize düşen en önemli görev bu ülkeyi 15 Temmuz’da olduğu gibi şimdi de çakallara bırakmamaktır!
Atalarımız ‘Rahmet düzene lanet bozana’ diye ne güzel söylemiş.
Metanetimizi koruyarak teröre karşı mücadele eden meşru iktidara ve güvenlik güçlerimize sahip çıkmak ve bu vesileyle oluşturulmak istenen kaosa alet olmamaktır.
Gün birlik günüdür!