Başbakan Tayyip Erdoğan Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (ATDB - UEDT) onuncu yıl kutlamaları çerçevesinde bir günlüğüne Almanya’daydı. Köln’de yapılan toplantıya Almanya’da yaşayan çok sayıda Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katıldı.
Toplantı öncesi ve sırasında, değişik örgütler, Tayyip Erdoğan-karşıtı gösteriler yaptılar...
On yıl önce yapılan ilk toplantıyı izlediğim için biliyorum: Tayyip Erdoğan ATDB’ye olağanüstü önem veriyor. Özellikle de çalışmalarını ‘demokratik’ zeminde yürütmesi beklentisiyle... O ilk toplantıya katılanlardan, Türkiye’nin aydınlık yüzünü yansıtacak çalışmalar beklediğini vurgulamıştı Başbakan Erdoğan; aradan geçen sürede de ATDB’nin yurtdışında yaşayan vatandaşların bütün sorunlarıyla ilgilenmesini yakından takip ettiği biliniyor.
Türkiye’den giden bir devlet adamının Almanya’da kalabalık kitlelere hitap etmesi, sevgi gösterileriyle karşılanması doğal; orada bulunurken Alman basının ilgi göstermesi, hatta Alman siyasilerle biraraya gelmesi de...
Doğal olmayanlar gölgesinde geçti bu son ziyaret: Karşı-gösteriler... Alman basınının ‘Hoş gelmedin’ yayınları... Alman politikacıların henüz plan halindeyken Tayyip Erdoğan’ın ülkelerine gelmesinden endişe duyduklarını açıklayıp durmaları...
Güçlü liderler, hele bir de karşısında onun yerini alabileceği görüntüsü veren bir siyasi muhalefet bulunmu
yorsa, tepki çekiyorlar...
İngiltere’de 11 yıl süreyle başbakanlık yapan ‘demir lady’ lâkaplı Margaret Thatcher de böyleydi; ülkesinde aleyhte gösteriler dur durak bilmezdi. 1991 yılında siyasi hayattan çekildi; tam 22 yıl sonra vefat ettiğinde, serinkanlı ve nâzik bilinen İngilizler’den, resmi cenaze törenine karşı muhalif gösteriler yapan kalabalıklar çıktı.
Almanya’daki tepkilerde hoş olmayan çok yön var: Alman politikacıların diplomasi kurallarına aykırı açıklamaları... Başta ziyaret günü ‘Hoş gelmediniz, burada istenmiyorsunuz’ manşeti altında uzun bir Türkçe metin yayımlayan Bild gazetesi olmak üzere Alman medyasının saygısız tavrı... Daha önemlisi de, Almanya’daki bazı derneklerin Türkiye’den gelen ülkelerinin başbakanına karşı düzenledikleri protesto gösterileri...
Saygısız metni manşetine taşıyan Bild gazetesini yayınlayan şirketin Hürriyet’in ortağı olması yapılanı daha da çirkinleştiriyor...
Gazetenin yayımladığı Türkçe metinden, kendilerini böyle bir tepkiye sevk eden en önemli etkenin, Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un yakınlarda ülkemize yaptığı ziyaret sırasında dillendirdiği eleştirilere Başbakan Erdoğan’ın verdiği tepki olduğu anlaşılıyor. Doğru, Başbakan Erdoğan sert tepkiler verdi; ancak tepkisi diplomasiye ve teamüllere uygun olmayan konuşmalaraydı ve ziyaretten önce kimse —ne bir politikacı, ne bir yayın organı— Alman devlet adamını rencide edecek söz veya yazı yayımlamadı...
Çirkin ve saygısızca olan, bir yabancı devlet adamına Almanya’da münasip görülen davranış tarzıdır.
Karşı-gösteriler düzenlemede birbiriyle yarış eden Türkiye’nin Almanya’da yaşayan bazı vatandaşlarının bağlı olduğu örgütlerin ‘Alevi’ kesimi temsil iddialı dernekler oluşu ise tam bir talihsizlik... Alevi kesimin kimlik ve statü gibi varlığı bilinen sorunlarıyla ilk kez Ak Parti hükümetinin yüzleştiği ve sorunların çözümü yolunda çaba sarf ettiği biliniyor çünkü...
Avrupa’da yaşayan ve Ak Parti’ye yakınlık hisseden Türkler’in ‘demokrat’ olma iddiası mı Almanya’yı rahatsız ediyor yoksa?