Suriye’nin kuzeyindeki gelişmeler, yaz sıcağını daha da hararetli hale getirecek gibi. Zira Suriye’nin kuzeyinde tam bir demografi ameliyatı yapılıyor. Etnik temizlik girişimleriyle, Tel Abyad ve çevresi bir Kürt bölgesi haline getirilmeye çalışılıyor. PYD, sınır kapısını kapalı tutuyor. Bölgeden göç edenlerin geri dönmesine izin vermiyor. Pazartesi günü kapıyı açacakmış rivayete göre. Çatışmalar Azez’de yoğunlaşmış durumda. DEAŞ, Suriyeli muhaliflerle çatışıyor. Tabi orada PYD devrede olmadığı için koalisyon uçakları bombalamıyor.
Ankara ise gelişmeleri yakından takip ediyor. Yanı başındaki bu toz duman karşısında sessiz durması mümkün değil. Toplantı üzerine toplantı yapılıyor. Olası yeni göç dalgaları ve alınabilecek önlemler üzerine çalışılıyor. Şurası da bir gerçek ki, bu etnik temizliğin ve karmaşanın devamı durumunda Ankara hareketsiz kalmayacak ve bölgeye müdahale edecek.
ABD’nin desteklediği yeni bir Kürt şeridi, yeni bir enerji i koridorunun oluşturulduğu ve yakın zamanda 200 bin yeni göçmenin gelebileceği değerlendirmelerinin olduğu raporlar, çalışma masalarının üzerinde duruyor.
İyi haber alan kaynaklarımın verdiği bilgilere göre, DEAŞ ise adeta savaşmadan çekildiği Tel Abyad’ın ardından, Azez’in hemen güneyinde Hercele - Marea hattına saldırıyor.
Örgüt, rejimle savaşmayı bıraktı, hedefine muhalifleri aldı. Washington yönetimi de Suriyeli muhaliflerin esasen DEAŞ ile mücadele etmesini istiyor. Esad rejimini devirmek artık eskisi gibi öncelikli bir nokta olarak durmuyor ABD için. Böyle görünüyor.
Olası bir göç dalgası endişesi hakim Ankara’da.
Ankara, bölgedeki kaygan zeminin ve oyun kurucuların buradaki piyonları nasıl kullandıklarını yakından takip ediyor ve istemediği sonuçların yaşanmasını oturduğu yerden izlemeyecek.
Bütün bunların yanı sıra, şu sorular da Ankara’da artık daha yüksek sesle dillendiriliyor:
-ABD, Esad’ı devirmekten vaz mı geçti?
-Suriye, İran ile anlaşmak için Suriye’yi koz olarak mı kullandı?
Washington, PKK-PYD aynılığını yok sayıyor
Geçtiğimiz yılın Haziran ve Temmuz aylarında, Washington’da düzenlenen üst düzey toplantılarda, Türk yetkililer PYD ile PKK’nın aslında aynı yapı olduğunu detaylı bir şekilde ABD’li muhataplarına anlattılar. Yanıtlanmamış soru kalmadı bu noktada. Ancak, “ aynı ABD son dönemde bu gelişmeleri yok sayarak PYD’yi milis gücü olarak kullanıyor” bazı kaynaklarıma göre. ABD’nin 2014 Terör Raporu açıklandı hafta içinde. PYD, terör örgütleri listesinde yok.
Hatta ABD’li gazetecilerin PYD-PKK bağlantısı konusunda araştırma yapmaları da Washington’da bu dosyayla ilgili bazı isimlerin hoşuna gitmiyor. Velhasıl kelam, toz duman altında ittifakların değişmesi baş döndürüyor. Suriye’nin kuzeyinde Erbil yönetimini çağrıştıran bir oluşum adım adım örülüyor. ABD de, bu oluşumun baş aktörlerinin hamiliğini yapıyor görünümünde. Ankara, Washington’un “duruşunu” netleştirmesini bekliyor.