Geçtiğimiz hafta Rusya devlet başkanının Bakü ziyareti gerçekleşti.
Putin 7 yıllık aradan sonra ilk kez Azerbaycan’a son 3 senede ise ayrı ayrı uluslararası toplantılarda yüz yüze gelmeyen İlham Aliyev ve Vladimir Putin bir araya geldi.
Rusya ile Azerbaycan arasında gerilim son yıllarda özellikle dikkat çekici boyut almıştı.
Gebele Radar İstasyonu konusunda anlaşamayan iki devlet arasında, gözle görülen gerginlik sözkonusu idi.
Rusya Azerbaycan’ın Batı ile bu denli yakınlığına rahatsızlığını gizlemiyor. Ayrıca enerji kaynaklarının Batı endeksli projelerle, Batıya satışının alternatif projelerle değişimi girişimlerini de bayağı sürdürdü ve netice aldı. Sonuç olarak, Nabucco projesinin Batının ekonomik kriz nedeniyle finansal kaynak bulunamaması gerekçesi gösterilerek, rafa kaldırıldığını seyretmekteyiz. Rusya Novorosiyk hattının gerçekleşmesi için baskı yaptı ve neticede baskısı kendisinin menfaatleri doğrultusunda olumlu sonuçlandı.
Rusya başkanı Putin beraberinde bu ziyarete götürdüğü isimleri dikkate alırsak, anlaşma konusu olan konuların stratejik değerini anlamak zor değil.
Rusya’nın Hazar’ın statüsü konusundaki tutumu da gerginlik nedenlerinden biri olarak bilinmektedir. İran ve Rusya’nın Hazarla ilgili tutumu, Hazar’a deniz değil, göl olarak hukuki isim konulmasında ısrarcı duruşu da, bu kaynakların Batı endeksli şekillenmesinin önüne geçme çabası olarak görülmelidir.
***
Rusya özellikle Putin döneminde kendi varlığını etraftaki ülkeler üzerinde yeniden şekillendirmeye ısrarlı. Bu nedenle eski sovyet blogu olan ülkelerin, yeniden bir çatı altına toplama çabasını gerçekleştirmede agresif tarz sergilemektedir.
Şimdiye kadar Azerbaycan oldukça başarılı denge politikaları gerçekleştirebiliyordu. Buna zemin de müsait idi.
Lakin şimdi, uluslararası dengeler değişmekte ve bu değişim Azerbaycan’ın işine yaramamaktadır.
Bağımsızlıktan bu yana ilk defadır ki, Azerbaycan ciddi uluslararası sınav vermektedir.
Batı ile Rusya arasında dengeli giden Bakü için durum zorlaşmakta.
Özellikle Rusya Azerbaycan’dan tavrını belirlemekte netlik istiyor. Putin bu hususta, ısrarla Aliyev’den eylem beklemektedir. Zaten tüm politik baskılarının altında yatan neden budur. Rusya her fırsatı değerlendirmek ve yeniden eski yıllarda olduğu gibi kendi mahallesinde tek söz sahibi olmak isteğini açıktan ifade ediyor.
Putin’in Bakü ziyareti bu anlamda batılı eksperlerinde dikkat merkezindeydi.
Azerbaycan Rusya’yla anlaşmasına göre uluslararası zeminde bazı enerji projelerini beraber gerçekleştirecek.
Azerbaycan cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bundan sonraki duruşu ne olacak?
Azerbaycan, Rusya dengesini nasıl dizayn edecek?
Elbette şimdiki durumda bunu öngörmek oldukça zordur. Çünkü aynı baskını, ekonomik boyutta ciddi yatırımlar yapan batılı şirketlerin hamisi olan, ülkeler de yapmaktadır.
Aliyev bir taraftan Batının, diğer taraftan Rusya’nın, üçüncü bir taraftan da İran’ın birbaşına ve dolaylı pressini hissediyor.
Seçim senesi olması nedeniyle de herkes bu durumdan maksimum faydalanmak hevesindedir.
Muhalif gruplardan da bu hususta istifade etmek gayretleri sözkonusudur.
Bu ziyaretin en can alıcı maddelerinden biri de, Dağlık Karabağmeselesinde Rusya’nın altını çize çize bu konunun sadece bir yolu olduğunu-politik yol dışında, başka seçenek yoktur netliğini ortaya koyması oldu. Başkan Putin, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in bu hususa önem vermesi akabininde sorunun sadece bir yolu vardır, o da politik yoldur demesi, oldukça anlamlıdır.
Çünkü resmi Bakü, her fırsatta tüm yollar denenip sonuç alınamazsa, savaş kaçınılmazdır beyanına rağmen, Putin’in bu netlikte karşı duruş sergilemesi önemli bir husustur. Rusya’nın Ermenistan üzerindeki etkisi kimseye sır değil. O da bellidir ki, bu sorunun yaratılma nedenlerinden biri de, Rusya’nın Kafkasya menfaatleridir. Dolayısı ile, Rusya için bölgede istenilen dengesizlik, ciddi olumsuzluktur ve Putin bunu dikkate alarak, denge bozulmasına karşı olduğunu ifade etmiş oldu.
Bu ziyaret ister ekonomik, ister politik boyutta Rusya’nın Azerbaycan’la beraber projelerde yer almak isteğini ve bu isteğe Azerbaycan’dan olumlu yanıt olduğunu ortaya koydu. Kendine has tavrı ile yeni Rusya profilini sunan Putin, bu coğrafyada dizayn edilirken kendisinin tutumu dikkate alınmazsa, bir şeyler olmayacak işaretini vermiş oldu. Hiç kuşkusuz Putin ciddi bir lider ve Rusya’nın bugünkü duruşunun yazarı bizzat kendisidir. Rusya’yı, yeniden eski statüsüne geri döndürmek konusunda ısrarcı gözüken Putin ,özellikle Ortadoğudaki karmaşık durumdan fazlasıyla Rusya menfaatleri doğrultusunda fayda almak niyetindedir.
Bu ziyaretin bana kalırsa, en dikkat çeken tablosu Putin uçakla Bakü’ye indiğinde, Rus askeri gemilerinin, Hazar’ın Bakü sahillerinde hazır bulunmasıydı.
Doğrudur, her iki cumhurbaşkanı o gemileri ziyaret etti. Lakin, oldukça net bir manzara olduğu aşikar idi.
Rusya başkanı, Hazar’la ilgili olan batılı ülkelere, mesaj vermek gayreti içerisindeydi.
Ve sadece Batılı ülkelere mi?
Galiba, HAYIR...