Rusya’nın Suriye’ye yardım bahanesiyle Akdeniz’e inmesi ve Orta Doğu’da söz sahibine dönüşmek niyetini, ABD’nin dış politikasının iflası olarak okumak lazım.
Rusya, Ukrayna’yı zinhar ABD’ne bırakmak istememektedir ve ne olursa olsun Ukrayna’yı nasıl geri alacağının hesabını yapmakta.
Suriye, Rusya için önemli ve Orta Doğu’daki varlığı için ciddi bir koz. Esad’ı ise kullanabileceği ve ipleri elinde olan biri olarak görmekte.
ABD’nin renkli devrimlerinden, başından itibaren rahatsız olan Rusya, bunun önüne nasıl geçeceğinin de hesap kitabı içindeydi. ABD tutarsız siyasi hesaplarıyla, Rusya’yı azgınlaştırabildi. Özellikle Ukrayna ile Rusya’nın sınırlarını aşmaya yol verdi.
Şimdi Rusya, Suriye’de Esad’ı korumak ve rejimin devamını temin etme çabasında. Terörle mücadele konusu ile Suriye’ye askeri varlığıyla girmesine yeni elbise diken Rusya için esas mesele, ABD ile aralarındaki kozu paylaşmaktır.
Rusya’nın tüm devlet medyası, PKK’lı teröristleri özgürlükçü olarak lanse etmektedir. Hatta öyle hikâyeler uydurmakta ki, konudan haberdar olmayan birisi seyretse, ağlar ve inanır.
Bir kaç gündür PKK, Türkiye’nin askeri darbelerini ağlayarak Rusya kanallarına da anlatmakta. Dikkatimi bir detay çekti. Bu teröristlerin başında duranlarla Rusların aldığı röportajlar esnasında, hem tedirgin tavır hem durmadan göklere bakan, ihtiyatlı tutum gördüm. Bayağı gözlerinin korktuğu, sadece cümlelerden değil, vücut dilleriyle de göstermekteler. PKK’lı teröristler, Rus gazetecilere Türkiye’nin yıkıp yok eden hava saldırılarını anlatıyorlar ve yardım istiyorlar. Bunu ise küstahça Rusya’nın devlet kanalları vermekteler. Ayrıca yaralı olan PKK teröristlerinin Rusya’da tedaviye alındığı söylentileri de var ortada!
Rusya bunu, Türkiye’nin Kırım’daki Tatarlarla ilgili tutumuna karşılık bir koz olarak kullanmakta şu anda. Ayrıca Orta Doğu’daki aktörlerle ABD gibi temas kurmakta. Burada da herkesle teması var ve durumunu geliştirmekte. Dolayısı ile ABD ile rakip durumuna girmek istemekte.
Rusya; Ukrayna meselesiyle birlikte düştüğü durum nedeniyle, köşeye sıkışmış ve ekonomik çöküşten kurtulmanın yolu olarak gördü Suriye’yi. Esad’ı kendisini davet ettirme gibi komik gerekçenin altında yatan şeyin uluslararası tepkiye vereceği cevap idi.
Rusya; Esad’ı korumak, ABD ile kozları yeni alanda oynamak, kendisine yönelik tutuma bu yönlü son vermek için sahaya indi.
Bu iniş Ukrayna için pazarlık kozu olarak kullanılacaktır. Rusya şu anda, Ukrayna’da halkla hükümet arasında yolsuzluk gibi konuların rüşvet gibi hassas meselelerin tartışılmasını, daha da zirveye taşımasını beklemekte. Zira Ukrayna’da yeni gelenlerin gidenleri aratmadığı istikametinde. Yolsuzluk ve bütçeden hırsızlık söylentileri artık resmi konuşulmakta. İşte Putin bu durumun daha da ilerlemesini, halkın Rusya tarafına bakış açısının değişmesini beklemekte.
Rusya’nın bu yaralı hali, sağlıklı halinden çok tehlikelidir. İşte ABD bunu hesaplamadı. Rusya sıkıştırılmış yaralı haliyle, ölümüne savaşı tercih eden zihniyete sahiptir. Rusya, Suriye’de halka yönelik hava saldırısı yaparak terörle mücadele ettiğini savunmakta. ABD’nin Türkiye ile birlikte eğittiği güçleri yok etme derdinde. Nedeni ise ABD’dir... Rusya, renkli devrimlerin kendi kapısına geleceğinden rahatsızdır ve “Esad giderse, uluslararası arenada ABD’ni sözünün yeniden anlamlı hale gelir” diye endişe içindedir.
Kafkasya ve Orta Asya’nın da iplerini tamamen eline toplamak gayretinde.
Rusya ile bu yaralı durumda kavga, akıllıca bir durum değil. Rusya nükleer bir güç ve coğrafyada halen etkilidir. ABD kendinin basit hesaplarıyla, Rusya’yı yeniden sahaya indirerek coğrafyada yeni savaşa yol açtı. Şimdi Rusya’yı etkileyecek kozları geliştirme zamanı. Rusya’nın insan gücünü, Müslüman ve Türk nüfusunu iyice okumak lazım. Kafkasya ve Orta Asya’daki Türk hatlarını iyice çalışmak lazım.
Rusya; korkulacak kadar kudretli, hafife alınacak kadar zayıf değil şimdilik. Rusya’nın zayıf noktaları yeterincedir. Bu durumu iyice değerlendirmek, Rusya’nın yaralı ayı misali dağıtıcı duruşunun önüne geçmek mümkündür...