Psikolojik travmanın modern dönemdeki en iyi metinlerinden biri psikiyatri profesörü olan Judith Herman’ın Türkçe’ye “travma ve iyileşme” adıyla çevrilen ve Literatür Yayınları tarafından
basılan kitabıdır.
Herman bu kitapla, Freud’un psikanaliz yönteminin baskın paradigma haline gelmesi ile bir yüzyıl unutulan travma kavramının yeniden gündeme gelmesinin köşe taşlarından birini oluşturmuştur.
- Sigmund Freud’un büyük yanılgısı
Sigmund Freud hastaları tarafından anlatılan çocukluk çağı cinsel taciz öykülerini çocukların fantezisine bağlayarak tarihsel bir hata yapmıştı. Hastalarının taciz öykülerini Viyana’da meslektaşlarına anlatan Freud, meslektaşları tarafından “Viyana toplumunda çocuklara cinsel taciz olmaz” tepkisiyle karşılaşmıştır. Freud bu tepki sonrası yaklaşımını değiştirmiş, taciz öykülerinin çocukların fantezisi olarak anlamıştır. Bu hata bir yüzyıllık yanılgıya sebep olmuş, çocukluk çağı tacizlerinin yıkıcı etkisinin gözlerden uzak tutmuş ve unutulmasına sebep olmuştu.
- Travmanın üç etkisi
Herman’ın kavramsallaştırmasına göre travmatik yaşantıların mağdur kişiye üç temel tahrip edici etkisi olabilir. Bunlar; başkalarından ve toplumdan kopuş, temel güven duygusunun kaybı ve benlik algısının bozulmasıdır.
Örneğin tecavüze uğrayan bir mağdur diğer insanlardan izole olabilir. Varlığının tehdit altında olduğu duygusu sürekli hale gelebilir. Yeryüzünde güvende olmadığını hisseder. Kendini kirlenmiş ve değersiz bulabilir. Kendini lanetli algılayabilir.
Travmatik yaşantının bu tahrip edici etkilerinin azaltılması veya artması diğer insanların ve toplumun nasıl davrandığı ile yakından ilgilidir.
- Unutma ve inkara karşı ifade ve kabul
Herman kitabı boyunca ikilemlerden bahseder. Bu ikilemlerden biri travmanın inkarına karşı kabul edilmesidir. Travmatik yaşantıları üreten tacizciler yaptıkları taciz ve zulmün dikkate alınmamasını, gündemden düşmesini, gizlenmesini isterler. Mağdurların iyileşmesi için ise, yapılan zulüm ve şiddetin açıkça ifade edilmesi gereklidir. Gizlemek ne mağdurun ne de toplumun lehinedir.
l Fail ve mağdur
Herman’ın kitabında tanımladığı ikilemlerden biri de fail ve mağdurun ayırt edilmesi meselesidir. Bir zulüm, taciz, tecavüz var ise bunun faili ve mağduru var demektir. Fail ve mağdurun ayırt edilmesi ve farklı muamele görmesi gereklidir.
Zalimler mağdurları suçlama, kendilerini aklama eğiliminde olurlar. Örneğin bir kadına tecavüz eden biri önce olayın gizli kalmasını ister. Bu olmazsa tecavüze uğrayanı suçlamaya çalışır. Halbuki iyileşme için kimin fail kimin mağdur olduğunun açık ilanı ve kabulü gerekir.
- Toplumsal sosyal destek
Herman psikolojik travmanın bireysel bir mesele olduğu kadar toplumsal bir mesele olduğunu söyler. Zulmü ve tacizi yapan
bir birey ve bundan etkilenen mağdur bir birey olsa dahi meselenin güçlü bir toplumsal rolü yönü vardır.
Mağdurun iyileşmesi için toplumun desteğine ihtiyaç vardır. Toplumsal sistem mağduru mağdurluğunu kabul edecek ve onu koruyacak şekilde davranmalıdır.
- İyileşme için adalet gerekli
Adalet travmaya uğrayan mağdurun ilaçlarından biri. Adaletin yerini bulmaması ise iyileşmenin önündeki en büyük engel. Zulmü yapan fail bireylerin zihinlerinde, toplumun tutumlarında, devletin hukuk düzeninde cezalandırılmalıdır. Zulüm yapanın yanında kaldığı bir düzende mağdurun iyileşme imkanı yoktur.
Tüm bu sebeplerle, psikolojik travma bireysel bir mesele olduğu kadar sosyal ve siyasal bir meseledir.