Büyük Birlik Partisi genel başkanı Mustafa Destici ile konuştum. Önce, seçim çalışmalarının nasıl gittiğini sordum. Destici, seçimlere iddialı şekilde hazırlandıklarını söyledi. Türkiye’de 1500’e yakın belediye olduğunu, bin kadar yerde adayları bulunduğunu belirtti “Özellikle ilçelerde 300’e yakın yerde kazanabiliriz” dedi.
Sivas’ta Doğan Ürgüp’ün yeniden aday olduğunu ve oy oranlarının iyi gittiğini söyledi. Sivas’tan sonra il olarak Adıyaman’da da yüksek oy beklediklerini bildirdi.
Destici’ye göre BBP “7-8 ilde başkanlık için yarışıyor.”
Destici’ye sonra, 25 Mart’ta piyasaya sürüleceği iddia edilen merhum Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili spekülasyonları sordum. “Bu konuda size ulaşan bir şey var mı?” dedim. Destici şunları söyledi:
“Hayır bize ulaşan hiçbir şey yok. Rahmetli Başkanın şehadetinin böyle bir kavgada malzeme olarak kullanılmasından da BBP camiası olarak son derece rahatsızız. Savcılık orda. Dosya açık, elinde bilgi - belge olan gider savcılığa verir. Hem niye 5 yıldır elinde tutuyorsun da savcılığa vermiyorsun?”
Destici’ye, “Merhum Başkan’la Başbakan Erdoğan arasında olumsuz bir şeyin geçmiş olması ihtimaline nasıl bakıyorsunuz? Spekülasyonlar daha çok o konuda ortaya atılıyor” diye sordum.
Destici bu konuda şunları söyledi:
“Başbakan’la merhum Başkan arasında olumsuz bir şey bulunmasına ihtimal vermiyorum. Son anına kadar Başkan’la Başbakan arasındaki ilişkiler çok iyi idi.”
Başkan Destici’ye sonra“Böyle bir kasetin ortaya çıkarılması durumunda Alperenler Camiasının bir takım eylemlere girişebileceği ihtimaline nasıl baktığını” sordum.
Başkan bunu cevaplarken önce, merhum Yazıcıoğlu’na izafe edilen “Bizim tarlalarımız sürülmüş” ifadesinin gerçeği yansıtmadığını, Başkan’ın böyle bir sözünün bulunmadığını, bunu Başkan’a izafe etmenin onu itibarsızlaştırmak anlamına geleceğini” söyledi. Şöyle konuştu:
“Böyle bir sözün söylendiğini iddia eden Faruk Mercan’a, Şamil Tayyar’a, Ersoy Dede’ye “Hani nerde söylendi bu söz, görüntüsünü gösterin dedim, kimse gösteremedi. Yok böyle bir söz. Başkan böyle bir tarla sürülmesine göz yumar mı?”
Destici daha sonra “Her topluluğun içine şu veya bu istihbarat kurumunun elemanının sızmış olabileceğini, Alperenler’in de Ülkücülerin de buna maruz kalabileceğini” belirtti “Ancak biz herhangi bir provokasyona imkan vermeyiz” dedi.
Destici, Muhsin Başkan’ın şehadeti konusunun açıklığa kavuşturulmasını istedi. “Bizim 7 konuda şüphemiz var, bunlar açıklığa kavuşmalı” diye konuştu.
Destici, bu konuda ilgililerin bir kere olsun çağırıp “Derdiniz ne” diye sormamasından da şikayetçi.
BBP lideri son olarak, Başbakan yardımcısı Emrullah İşler’in Muhsin Başkan’ın şehadetini suikast olarak nitelediğini ve devlet içinde birilerinin bu suikasta karışmış olabileceğine işaret ettiğini de belirterek “Bu, Hükümet adına söylenmiş ilk suikast iddiasıdır. Biz bile bugüne kadar bunu bu açıklıkta seslendiremedik. Şayet sayın Bakan’ın elinde somut bir bilgi varsa, bunun üzerine gitmek bir görevdir” dedi.
Destici son olarak, Kırım’da, Suriye’de yaşananlara işaret ederek, “Dışarda böylesine hayati durumlar varken, içerde böyle bir kavga ortamının bulunması bizi son derece rahatsız ediyor” şeklinde konuştu.
Başbakan nasıl bakıyor?
Urfa gezisi sırasında Başbakan’ın uçağında, Başbakan’ın danışmanları ile sohbet ederken “Spekülasyonlara Başbakan’ın nasıl baktığını” da sordum. Bir danışman Başbakan’ın bu spekülasyonlara çok üzüldüğünü belirttikten sonra “Merhum Muhsin Bey benim son derece sevdiğim aziz bir dostumdur. Kardeşim kadar sevdiğim birisidir. Zaman zaman istişare ettiğim, memleket meselelerini paylaştığım bir dava insanıdır. Ölümüne gerçekten çok üzüldüm, kalbim parçalandı. Bu tarz spekülasyonlar nasıl üretilir, anlamıyorum” dediğini nakletti.