Bölgemizde çatışmalar ve sorunlar devam ederken çatışmamıza neden olacak önemli bir sebep görünmüyor. Biz bölgede yaşanan ciddi sorunların tarafı değiliz. Topraklarımıza mermiler savrulurken böyle söylememi yadırgayabilirsiniz. Ancak böyle bir mermi gelince düşüneceğim şey önce bir provokasyon olup olmadığı bizi çatıştırmak isteyen birinin oyunu olup olmadığıdır. Mermi hoşlanmadığımız ve çok eleştirdiğimiz bir ülkenin topraklarından gelmişse cevap verilmesi gereken başka sorular da vardır.
Merminin atıldığı ülke, kendisini destekleyen, ancak birlikte savaşmak istemeyen devletler tarafından kendisinin yenilmesi amacıyla mı atılmıştır? Yani olay dost görünen birinin provokasyonu mu? Devletler arasındaki dostluğun temelinde stratejik çıkarlar vardır. Günlük söze dayalı politikada bir savaş söz konusu olduğunda dost görünen ülke hesaplarına göre hareket eder.
***
Gücü sınırlı devletlerin ilişkileri, dostluğu ve düşmanlığı bazen bütün dünyada yankılanır. Şu sırada Suriye’nin davranışı ile bütün dünya ilgileniyor. Oysa bu ülkede halkın ne bütünlüğü sağlanmış, ne de devlet halk tarafından güvenilir değildir. Burada kastettiğim bütünlük, ne soy birlikteliği ne halkın tamamının aynı inancı taşıması değildir. Gelecekten beklentiler aynıysa ve günün hayat şartları adil bir yönetimi işaret ediyorsa, inançlarda ve kültürel değerlerde farklılıklar düşmanlığa neden olmuyorsa bu durum ülke lehinedir. Ancak bu durum bütünlük sağlayamayabilir. Tarihte bütün saydığımız ülkelerde iç savaş, ya da farklı ülkeler arasında savaşlara rastlanır. Ancak Osmanlı Devleti ve ABD’de halkı bütünleştirdiğine inanılan değerler, sadece devlete güven ve gelecekte kötülüklerin yenileceğine inanmaktır.
ABD halkı Avrupa’da eziyet gören kişilerin ABD’de toplanmasıyla oluşmuştur ve yahudiler bunların bir numarasıdır. Bu halkın bir bölümü batının stratejisi gereği petrol bölgeleri üzerindeki Arap ülkeleri ile çevrili bir bölgeye yerleştirilerek bu petrole sahip devletlere yeni ve farklı bir düşman yaratmışlardır. Ortadoğu’daki devletlerin batı tarafından çıkarlarına uygun bir biçimde yönetilebilmesi için de zaman zaman bu ülkelerde yönetim değişiklikleri yapılmak maksadı ile savaşlar çıkarılmıştır. Bugün yaşanmakta olan iç savaş da bunlardan biridir.
Osmanlıyı tasfiye eden İngiltere bölgede haritaya bakınca Picasso’nun resimlerini andıran bir devletler düzeni yaratmıştır. Bu yapı şimdi yeniden düzenlenmektedir. O tarihte üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk olan İngiltere şimdi biraz arka sıralara düşmüştür. Şimdi dünyaya yön veren iki ülke ABD ve Rusya’dır. Bu iki ülke yine karşı karşıya gibi görünecekler ve dünyayı iki kutba ayırıp yönetecekler. İnsanlar yine tehlikeli bir düşmanla bir dost arasında bölünecekler. Barış içinde bir rekabet yaşanacak ama kendisini dev aynasında gören bazı ülkeler arasında savaş olabilir.
Bundan sonra siyasi açıdan etkili olmak ekonomik güç, bilimsel etkinlik ve kültürel açıdan diğer ülkeleri etkileyecek eserler yaratmakla mümkün olabilir. Türkiye Ortadoğu’da başarılı olma imkanına sahiptir. Eğer moral değerleri geçmişteki kökler üzerinden bir fidan olarak yetiştirirse insanlığa katkı sağlamış olur.