Firdevsî'nin bin yıl öncelerde yazdığı ünlü 'Şehnâme'sinde bir Zaloğlu Rüstem vardır, bir de Alp Er Tunga... İran ve Turan kavimlerinin daha çok da, su kaynaklarını veya hayvanları için otlakları paylaşamadıklarında uzun savaşlar olur ve Alp Er Tunga pusuya düşürülüp öldürülür..
Yûsuf Has Hacib'in 'Kutadgu Bilig'inde, Selçukluların birkaç göbek öncesindeki atalarından ve kahraman olarak anılan Alp Er Tunga'nın, bazı kaynaklarda, Şehnâme'nin kahramanlarından 'Afrasyab' olduğu yazılmıştır. Kaşgarlı Mahmûd'un Divânu Lugâti't-Türk'ünde onun öldürülmesi üzerine yakılan ağıtlara yer verilir... 'Alp Er Tunga öldü mü? / Acun ıssız kaldı mı? (dünya sahipsiz kaldı mı?) / Ödlek öcün aldı mı, / İmdi yürek yırtılır...' ...
Bin yıl öncelerden bir savaştan geride kalan bir kahramanlık ve sonunda gelen ölüm üzerine gelen bir ağıt...
Her halkın sosyal hâfızâsında geçmiş tarih dönemlerine ait ve örnek olarak gösterilen bu gibi kahramanlık hikayeleri vardır.. İngilizlerin Robin Hood'u, Fransızlarının Jeanne 'Arc'ı (Jan d'Ark), Rusların Pokaçov'u, ve bizdeki Köroğlu gibi... Bu gibi isimler yönetici güçler ve sistemlerce 'haydut', halk kitlelerinde ise, 'yoksul halkın koruyucusu kahramanlar' olarak değerlendirilirler.
*
**
Rusya'nın himayesinde ve de emrinde, dünyanın çeşitli yerlerinde 'özel (elbette 'çok özel' !!!) güvenlik şirketi' olarak (paralı asker) faaliyeti gösteren ve verilen emirlere uygun operasyonlar yapan; diplomatik açıdan ise, Rusya'yı güya hiç ilgilendirmeyen; ismi de son yıllarda açığa çıkan (Wagner) isimli örgütün lideri olan ve iki ay önce de, 22-23 Haziran günlerinde Moskova'yı ele geçirmeye yönelik 'askerî' hareketiyle dünyayı telaşlandıran Yevgeniy Prigojin'in, 23 Ağustos akşamı, St. Petersburg'a gitmek üzere Moskova'dan havalanan bir özel yolcu uçağının düşmesi sonucu, uçaktaki 10 kişiyle birlikte öldüğü açıklandı; başyardımcısı Neo-Nazilerin mücadele tarzlarına hayran olduğu ileri sürülen Dimitriy Utkin'in de ölenler arasında olduğu bildiriliyor...
Kocamaaan bir sual işareti...
Prigojin'in öldüğüne dair Rus resmî makamlarından (dün, saat 20.00'ye kadar) herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi, Prigojin'in cesedini yansıtan herhangi bir fotoğraf da yayınlanmadı, henüz...
Ömrü karanlık işler içinde geçmiş ve St. Peterburgs'da, -komünist rejim zamanında- 'soygun' suçlamasıyla 10 yıl hapis yatmış, sonra da 'gastronomi' (yiyecek-içecek) alanında hayatını devam ettirmeye çalışırken, o sırada Putin'le tanışması ve sonunda da, çok etkili bir güç oluşturulması için bir 'iş'in; 'Wagner' isimli ve binlerce 'fedaî'si olan bir örgütün başına geçmesi-geçirilmesi...
Ancak, bu örgüt, Putin yönetiminin emrinde olmasına rağmen, Rus halkının, bunları, 'kendiliğinden hareket eden ve Rusya'nın ve Rusya halkının gönüllü fedaîleri' sanması, onların dünyanın her bir yanında çok etkili olduklarına dair hattâ efsanelere konu olacak şekilde renklendirilmesi Prigojin'i emsali az bulunur bir halk kahramanı seviyesine yükseltmişti...
Denilebilir ki, Amerikalılarca 3 Ocak 2020'de Bağdât Havaalanı'nda, o zamanki Amerikan Başkanı Trump'ın özel talimâtıyla ve uçağı nokta atışıyla vurularak katledilen Kasım Süleymanî, İran sistemi içinde ne idiyse, Prigojin de Rusya sistemi içinde öyleydi... Haziran ortasındaki isyanına kadar... Süleymanî, nasıl ki, her türlü rütbe ve makamın ötesinde, İran lideri Seyyid Ali Khameneî'nin en güvendiği isim idiyse; Prigojin de, Putin'in en yakın sırdaşı idi. Ve kendisi de, emirlerini, 'Bu, Baba'nın emridir...'diye Putin'e dayandırıyordu, sözlerinin gücünü... Rus yetkililerinin önemli bir kısmı ise, o zamana kadar, sadece "ordunun iaşe ihalelerini alan kişi" diye tanıdıkları Prigojin'i 2014'de Kırım'ın işgal ve ilhakından sonra gerçek çehresiyle tanımaya başlamıştı... O zaman ortaya çıkan 'halk gönüllüleri' görünümlü 'Wagner' güçlerinin, Rusya ordusuyla ilgisi olamayan, ama Rusya için, her türlü mücadele şekilleri ve savaşları içinde rol oynayacak bir 'milis gücü' olacağı düşünülmeye başlanmıştı.
Amma...
İşbu Prigojin, her ne kadar, Rus Ordusu'nun bazı en üst komutanlarını saf dışı ettirmek adına dese bile, -bizde, 1909'da, Selanik'deki ordunun Mahmud Şevket Paşa komutasında ve Başkomutan'dan, yani Sultan 2. Abdulhamîd'den izinsiz olarak İstanbul'a yürümesini hatırlatacak bir güç gösterisiyle- 22-23 Haziran'da güçlerini, Moskova üzerine yürütmesi, dünyayı dehşete düşürmekle kalmamış, Putin'in karizmasını da, hem Rusya iç kamuoyunda, hem de dünyada ilk olarak ciddî şekilde çizmişti. Putin'in bu durumu, önce bir süre yutkunsa da, asla kabullenmeyeceği ilk andan itibaren söyleniyordu.
Gerçi devreye Beyaz Rusya lideri Lukaşenko'nun girmesiyle o ilerleme durdurulmuştu ama Putin'in 'Ben, hainleri ve bana meydan okuyanları asla affetmem...' şeklindeki sözlerini hatırlayanlar şimdi, Prigojin'in, bizdeki 'başıbozuk yeniçeri isyanlarını hatırlatan hareketlerinden 2 ay sonra cezalandırılmış olabileceğini ve uçak kazâsında öyle bir ölüm gerçekleşmiş ise bunun kazâ süsü verilmiş bir 'öldürülme' şekli olduğunu düşünmeden edemiyorlar.
Putin'e belirli çizgileri aşarak muhalefet edenlerden nicelerinin -CIA yöntemlerini hatırlatacak şekilde- bertaraf edildiği, öldürtüldüğü, zehirletildiği dünyaca da mâlum... Zehirlenmesi operasyonun atlatan ünlü muhalif Alesey Navalni'nin şimdi de 19 seneye mahkûm edilmesi gibi durumlar Rusya içinde de biliniyor ve hattâ azımsanmayacak bir halk desteğiyle, Putin'in tedbiri olarak anlayışla karşılanıyor. Çünkü Putin, Amerika ve bütün Batı emperyalizmine karşı savaş veren bir lider konumunda...
2 ay öncesine kadar Putin'in en yakın sırdaşı olarak itibar gören Prigojin'in bir uçak kazâsında öldüğünün açıklanmasından sonra, Rus resmî makamları sessizliklerini korudukları gibi, Putin de İkinci Dünya Savaşı'ndaki Kursk Zaferi'nin yıldönümü için yapılan anma törenine gitmesi ve son derece neşeli gözükmesi ilgi çekici bulundu...
Wagner'e yakınlığıyla bilinen Telegram kanalının ise, 'Prigojin'in Rusya'nın düşmanları tarafından öldürüldüğü'nü açıklaması da bir ayrı ilginçlik...
Daha da ilginç bir durum ise Prigojin'in bir müddet gözden uzak kalması için, böyle bir haberin yayılmış olması ihtimali...
Nitekim, Prigojin'in bir takım ithamlardan kurtulmak için, 4 sene önce de 2019'da, Afrika'da öldüğü Rusya kamuoyunda söz konusu edilmiş imiş...
Prigojin'in, 2 ay önceki isyandan sonra, 'Her şey Rusya için...' diyerek kamuoyu önüne çıkması ve Nijer'deki son askerî darbe sonrasında, hem o darbeyi desteklemesi , hem de Afrika'daki diğer mücadelelerde Wagner'in o yerli halkların bağımsızlıklarını koruyabilmeleri için, onların yanında yer almaya devam edeceğini açıklaması ardından; şimdi Wagner'i ve liderini, bir takım diplomatik sürtüşmeleri yatıştırmak üzere gözden uzak tutmak için, bu ölüm haberinin, 'üretilmiş' olabileceği ihtimali de, Batı'daki bazı mahfillerde söz konusu ediliyor. Kezâ, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Biden'ın bu konuda yaptığı açıklamada, "Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ama şaşırmadım" demesi, sadece Rusya gizli servislerinin değil, kendi gizli servislerinin, CIA'in de böyle işlerini bildiğinden dolayı öyle söylediği şeklinde değerlendiriliyor.
*
Prigojin, 'öldü, öldürüldü' ya da 'öldürülmüş gibi' gösterilse de, bu alanda diğer emperyalist güçler gibi, Rusya'nın da yeni Prigojin'ler üretmeye devam edeceği, dünyanın o ve benzerlerinin varlığından mahrum bırakılmayacağı da açık...
*